ويكيبيديا

    "الامتنان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • minnettarlık
        
    • minnet
        
    • şükran
        
    • minnettar
        
    • minnettarım
        
    • minnettarlığı
        
    • minnettarlıkla
        
    • minnettarlığını
        
    • minnettarlığımı
        
    Bu minnettarlık hikayesi duyduğum birçok hikayede var. TED يظهر هذا الامتنان في العديد من القصص التي سمعتها.
    Geçenlerde öğrendim; minnettarlık ve olumlama negatif etkileşimleri dengeliyormuş. TED تعلمتُ مؤخرًا كيف يعوض الامتنان والتأكيدات التفاعلات السلبية.
    (Gülüşmeler) Bir minnet dalgası var, çünkü insanlar bunun ne kadar önemli olduğunun farkına varıyorlar ve de bunun nasıl dünyamızı değiştirebileceğinin. TED هناك موجة من الامتنان لأن الناس أصبحوا واعين بمدى أهميته وكذا قدرته على تغيير العالم.
    Elbiselerimi çıkarıp üzerime çıktığında, ona karşı hissettiğim şükran çok geçmeden dehşete dönüştü. TED لكن الامتنان الذي شعرت به نحوه سرعان ما تحول إلى رعب حيث شرع في خلع ملابسي وصار فوقي.
    Ve vakti gelince, size gösterilen lütuf için minnettar kalacaksınız. Open Subtitles ومن الآن، يجدر بكم الامتنان لما أنتم به من رحمة
    Bu sahnede ikinci kez yer alma fırsatına sahip olmak gerçekten büyük bir onur. Çok minnettarım. TED انه فعلا شرف عظيم لي ان أصعد المنصة للمرة الثانية. أنا في غاية الامتنان.
    Pek çok araştırmaya göre en iyi silahlardan biri minnettarlık. TED وفقًا لمعظم الأبحاث، فإن الامتنان هو أقوى الأسلحة.
    Onur, affedilmiş olmanın mutluluğu ve ayrıca onun için yeni olan bir şey, minnettarlık. Open Subtitles رأيت الكثير الفخر، السعادة بمسامحته لكن أيضاً، شيئاً جديداً عليّ الامتنان
    İşte şimdi minnettarlık geliyor. Her doktorun duymak istediği iki kelime. Open Subtitles والآن وقت الامتنان كلمتان يعيش كل طبيب ليسمعهما
    Bunu ona söylediğin zaman kızın gözlerinde minnettarlık göreceğine eminim. Open Subtitles أنا واثق أنك سترى هذا الامتنان بعينيها عندما تخبرها
    Doğru, ama en güzeli minnettarlık. Open Subtitles صحيح ولكن الامتنان هو أجمل شـيء في الحياة
    Bakıyorum da minnettarlık hala bir nesilden diğerine geçen bir aile özelliği. Open Subtitles وأرى أن الامتنان لا يزال سمة العائلة ينتقل من جيل للآخر.ـ
    Bekliyorlar da ben de minnet duyuyorum ama inanılmaz utanıyorum da ve umuyorum ki ellerimi yıkamadığımı fark etmesinler. TED إنهم يفعلون ذلك وأنا أظهر الامتنان لكن بذُل بالطبع، وآمل أنهم لم يلاحظوا أنني غادرت المرحاض بدون أن أغسل يدي.
    Bu yaşananlar, beni minnet duymakla ilgili düşünmeye itti. Open Subtitles لقد جعلتني هذه التجربة أفكر في طبيعة الامتنان
    Sabah rutin işlerimi yaparken bu minnet duygusunu hissetmek. Open Subtitles ولست فقط أتفكر بها وأنفـِّذ نوعا من روتينٍ محفوظٍ بل أبثه هناك، وأنا أحس بمشاعر الامتنان
    şükran yolculuğuma mahalledeki kahve dükkânındaki, New York'taki Joe Coffee'deki baristaya teşekkür ederek başladım. TED بدأت رحلتي في الامتنان بشكر نادلة القهوة في المقهى الذي أرتاده، مقهى جو في نيويوك.
    Her yerde, bu şükran yolculuğunun her durağında teşekkür edebileceğim 100 yeni kişi daha ortaya çıkar. TED في كل موضع، وكل وقفة على طريق الامتنان هذا كان يخرج منها مئة شخص أتوجه إليهم بالشكر.
    Bu yüzden insanları, arkadaşlarımı, ailemi kendi şükran yolculuklarına çıkmaları için cesaretlendiriyorum. TED وهو السبب الذي جعلني أشجع الآخرين والأصدقاء والعائلة، للسير في طريق الامتنان بأنفسهم.
    Sana söylediğimiz tüm akrabalar için minnettar olmaya ne dersin? Open Subtitles ماذا عن بعض الامتنان عن كل الاقارب الذين اخبرناك عنهم
    Cidden, bize evinin kapılarını açtın burada kaldığımız sürece sana minnettar olacağım. Open Subtitles جدّيّاً، فتحتِ بيتك لنا لذا طالما نحن هنا فأنا في غاية الامتنان
    Onu yeniden mutlu ettiğiniz için size minnettarım. Open Subtitles إني ممتن لكما شديد الامتنان لجعله سعيدا مرة أخرى
    Umudum, minnettarlığı aksiyon almak için bir kıvılcım olarak kullanmamız. TED وهي تحديدًا أملي في أن نجعل الامتنان شرارة للعمل.
    Noel, birliktelik ve minnettarlıkla ilgilidir. Open Subtitles عيد الميلاد يعني الامتنان والتآزر
    Bana minnettarlığını eşyalarını toparlayarak gösterebilirsin. Open Subtitles يمكنكِ إظهار الامتنان لي بحزم الأمتعة الخاصة بكِ
    Ve geri geldiğimde, onlara minnettarlığımı ilettim ve onları övdüm. Çünkü onlar bana samimiyetle arka çıktıklarını gösterdiler ve samimiyetle kendilerine de arka çıktılar. TED وعندما عدت، كان علي أن أعطيهم الكثير من الامتنان والمدح لأنهم أظهروا لي أنهم حق العون وهم حقًا حق العون لأنفسهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد