Ve inanç sorgulanır da, senin gibi bir melek anlamazsa... | Open Subtitles | وماذا سيحدث اذا تم امتحان هذا الايمان وملاك مثلك تماما |
Fakat her müzisyen inanç ve mantık, içgüdü ve zeka arasında farklı bir denge kurar. | TED | لكن لكل موسيقي توزانه الخاص بين الايمان و المنطق، الغريزة و الذكاء |
İşte bu, inancımızın bir sınavı, ve bizler inancın bekçileriyiz. | Open Subtitles | هذا هو وقت ابتلاء الايمان ونحن من المحافظين على الايمان |
Bir kral bile inancı hakkında yemin etmeyi reddetmez. | Open Subtitles | حتى الملك لن يرفض القسم فى مسأله الايمان |
Mümkün olmadığına inanmak her zaman daha kolay değil mi? | Open Subtitles | انه من الأسهل دوماَ الايمان بأن ذلك مستحيل,صحيح ؟ |
Kaldıramayacağım şeylerden biri her şeyden çok onun gibi olmak istediğim ağabeyimin bazı şeylere inanmaktan vazgeçmesidir. | Open Subtitles | أحدهما هو اننى لااحتمل ان ارى اخى الاكبر الّذي هو كل شيئ أريد أن أكونه يبدأ بفقدان الايمان |
Aslında, bilim dinle çatışır ve inanç da dinden doğar. | TED | عن العلم كنوع من الاعتقاد و في الحقيقة فانهم يضادون العلم مع الايمان و سيقولون ان الاعتقاد هو مجال الايمان |
Sen şimdi bir batıl inançla... doğaüstü şeylere duyulan inanç aynıdır mı diyorsun? | Open Subtitles | اتخبرني بان الايمان بالخرافة هو نفس الشيء كألايمان بعالم ماوراء الطبيعة؟ |
İnanç dağları yerinden oynatır ama hızlı silah çekene bir şey yapamaz. | Open Subtitles | الايمان يحرك الجبال ، ولكنه لايهزم السريع في اطلاق النار |
Ve eğer inanç, Tanrının planının tamamını anlamaya yetmiyorsa, sadece bir kısmını anlamak içindir, bizim kısmını, ruha sahip olmanın sebebi budur. | Open Subtitles | واذا كان الايمان يعني عدم فهم خطة الرب بأكملها اذن ربما الفهم هو جزء الجزء المتعلق بنا هو ما معناه ان يكون لدينا روحا |
Kalbinde inanç ve cesareti olan sonunda kazanır. | Open Subtitles | من يملك الشجاعة هو الايمان في قلبه سيفوز بالنهايه قول حسن |
Kilise bu yılı inancın ve din yaklaşımının yenilenme yılı olarak ilan ediyor. | Open Subtitles | اتخذت الكنيسة فى هذا العام كلا من الايمان والاسلوب لدعم مسيرتنا |
Sadece inancın olsun yeter. | Open Subtitles | لايهم الذى عندك من الايمان ولكن فقط بأنك عندك ايمان |
Hemen herkes bir gün o masalın içinde uyanacaklarına dair bir inancı, bir umudu her zaman içinde taşır. | Open Subtitles | . . و تقريباً كل شخص مازال لديه هذا القدر القليل من الأمل . . الايمان |
Görmek inanmak değildir. İnanmak görmektir. | Open Subtitles | الرؤيا ليست الإيمان ولكن الايمان هو الرؤية |
Herhangi biriniz Tanrı'ya inanmaktan vazgeçseydi, size şunu sorardım yarın dışarı çıkıp komşunuzu öldürür müydünüz? | Open Subtitles | لو اياً منكم توقف عن الايمان بإله دعوني أسألكم هل ستخرجون و تقتلوا جاركم؟ |
- Bilmiyorum. Mesih'e iman ve itaatlerini itiraf etmesi üzerine kilisenin yetkisini kullanarak din kardeşimizi vaftiz ediyorum. | Open Subtitles | لست ادري على معالم الايمان لمعلمنا الاكبر السيد المسيح |
Onların ve tüm inançlı ölmüşlerin ruhları huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | ارواحهم و ارواح الايمان قد رحلت فلترقد في سلام . |
Eğer bunlardan bir tanesine inanmayı seçerseniz, -tek boynuzlu atlara, diş perilerine, demliklere veya Yehova'ya- neden inandığınızı açıklamakla mükellefsiniz. | TED | إذا أردت الإيمان بأي منها.. البراق، جنيات الاسنان، أباريق الشاي، أو يهوا.. تقع عليك مسئولية تبرير الايمان بها. |
"Kader" ve "Şans" adlı ikizler gibi | Open Subtitles | حسنا، الأمر كأنه هاتان الأختان الايمان و الفرصة |
Sarah'yla ilk tanıştığım zamanki inancı, bana hep doğru görünen, mutlu sona olan inancımı. | Open Subtitles | الايمان عندما التقيت بسارة اول مرة وكان يبدو صحيحا للغاية الايمان بالنهايات السعيدة |
Bu kararlı bir dayanma gücü ve azizlerin inancını gerektirir. | Open Subtitles | هذا يتطلب القدرة على التحمل الكبير و الايمان من القديسين |
Gerçek olamaz inanç güven ve peri tozu | Open Subtitles | لا يوجد شيئ اسمة الايمان ولا الثقة و لا التراب المتألق |
Zihin çok güçlü bir şeydir... neye ve kime inanırsan inan, bazen sadece inanç farklılığı yaratan her şeydir. | Open Subtitles | إن العقل شيء قوي. بغض النظر عمن أو ما كنت تؤمن به، الايمان في بعض الأحيان بحد ذاته يجعل من الجميع مختلفين في العالم. |
Bana da bunları yutturup, senin inandıklarına inanmamı sağlamadan ulaşmak istediğin inanca sahip olamayacaksın. | Open Subtitles | ابلع عالمك واصدق ماتصدقين به انت ابدا لن تحصلي على ذلك الايمان الذي تريدين ان تحصلي عليه |
Ama bir şeyleri başkaları için değil de kendim için yapmam gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | لكنى شديدة الايمان بان ما اقوم به يجب ان يكون بسبب انى اريده وانه غير مفروض على ان اقوم به |