ويكيبيديا

    "البثور" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sivilce
        
    • sivilceli
        
    • Siğil
        
    • kabarcıklar
        
    • kabarcıkları
        
    • siğilli
        
    • siğilleri
        
    • Sivilceler
        
    • siğillerden
        
    • sivilceleriniz
        
    Ona yaklaştıkça heyecanı artıyor. Burnunda tomurcuklanmakta olan sivilce tüm suratını kaplayacak kadar büyüyüyor. TED كلما إقترب منها , كلما غدا أكثر توتراً المسام الدهنية على أنفه تبدأ بالنمو لتكون البثور .. وتستمر حتى تغطي وجهه
    Endişeli olduğunuz zamanlarda, sinir sistemi tarafından salgılanan iltihaplı nöropeptitlerden birazcık eklendiğinde sivilce çıkar. TED و مع التهابات نيوروببتيد التي يسببها الجاهز العصبي حين تكون في حالة إنفعال و عصبية فإن البثور تظهر بوضوح للعيان
    Bana ise sivilceli olduğum günleri hatırlatıyor Open Subtitles سماعها يجعلنى اشعر و كأننى لدى الكثير من البثور
    16 yaşında filandın, ...babacığın arabasının arkasında sivilceli oğlanla oynaşıyordun, ...ona verip vermeyeceğini merak ettiriyordun. Open Subtitles تصارع بعض البثور في الجزء الخلفي من سيّارة أبيها يتساءل عمّا إذا كنتِ ستعطيها له أم لا
    Siğil kremi ve parmak bandını aldın mı? Open Subtitles هل حصلتِ على كريم البثور و اللصقات الطبية؟
    Siz bir annesiniz ve çocuğunuzu izliyorusunuz, ve altıncı günde, kabarcıklar görmek çok acı verir. TED أنت أم وتراقبين طفلك، وفي اليوم السادس، ترين البثور تصبح أصعب.
    Ayaklarındaki sus kabarcıkları ormana gidip esrar çekmene mani olmadı, değil mi Rosenberg? Open Subtitles لماذا لم تنمعك تلك البثور من المشي لمسافات طويلة في الغابات لتُدخن الحشيش مع روزنبرج؟
    Suratı siğilli adamdan benim yüzümden dayak yedi. Open Subtitles صاحب الوجه ذو البثور ضربه وحجزه بدلا عني..
    Bu eşsiz ve yararlı toprak çıban ve siğilleri iyileştirir, nezleye birebirdir. Ve buraya dikkat, saçları bile yeniden çıkarır. Open Subtitles لعلاج الدمامل و البثور ، و التى الطاردة للزكام و أجل ، أيضاً تعيد نمو الشعر من جديد.
    Sivilceler Tanrının seni cezalandırma biçimidir. Open Subtitles البثور تظهر على وجهك عندما يعاقبكِ الرب.
    Ben bu suları annenim suratındaki siğillerden bile iyi bilirim. Open Subtitles أنا أعرفُ تلك المياة أكثر مما أعرف البثور الموجوده فى وجه أمّي.
    Prenses Mia, sivilceleriniz için ne yapıyorsunuz? Haydi. Open Subtitles ماذا ستفعلين بشأن " البثور " ؟
    sivilce çıkarıyor anne. Open Subtitles إنها تسبب ليّ ظهور البثور على وجهيّ يا أمي.
    Şuranda kırışıklık var, buranda sivilce var. Open Subtitles الكثير من التجاعيد هنا و الكثير من البثور هناك.
    İnan bana, sivilce savaşını kazanamazsın. Open Subtitles ثق بي, معركة البثور هي الوحيدة التي لن تفوز بها
    Çünkü hamileliğin bu döneminde sivilce, diş eti kanamaları ve kabızlık gayet doğal. Open Subtitles في هذه المرحلة من الحمل تظهر البثور نزيف اللثة, و الإمساك, فكل هذا طبيعي
    Ablak suratlı, sivilceli ve tuhaf görünüşlü gencin tekiymişsin. Open Subtitles لم تكُن شيء غير شاب غريب الأطوار ذو وجهٍ كثير البثور وتبدو مثل الغبيِّ.
    Sadece sivilceli gençler gelip ellerini açarak "ver hadi, ver hadi" diyor. Open Subtitles لم يأتنا سوى المراهقين المقرفين ذو البثور :وأيديهم الممتلئة صارخين "إعطني، إعطني"
    Okulda sana "sivilceli" dediler diye ağlayarak gelişini hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر عندما رجعت للبيت من المدرسة وأنت تبكي لأنهم دعوك "طفل البثور
    Bahse girerim ayak tabanında Siğil çıkmıştır. Open Subtitles أراهـن،أنـها البثور
    Tamam, küçük kabarcıklar sonucun pozitif olduğunu gösteriyor. Open Subtitles حسناً، تلك البثور الصغيرة تعني أن الفحص إيجابي
    Sadece şu kabarcıkları kontrol etseniz yeter. Open Subtitles خلال بضع ساعات انت فقط بحاجة الى لمراقبة هذه البثور
    Kızmıştım ve bunu konuşmak yerine içime attım ve acısını çirkin yollardan güzel kızımdan ve siğilli bir avukattan çıkarttım. Open Subtitles وبدلا من الحديث عن هذا الامر لقد حسبتها واتت بعض الطرق القبيحة مع ابنتي الجميلة والمحامي الذي لديه البثور
    Seni semptomlarından arındıracak, siğilleri iyileştirecek, moralini yükseltecek ve performansını artıracak. Open Subtitles التي من شأنه أن يخلصك من أعراض الزكام و إزالت البثور و تحسين المزاج و تحسين الآداء
    Sivilceler hariç tabii. Open Subtitles لا تقلق فالنساء يعجبن بمثل هذه الأشياء, الرقع و الندب و الجدع كل شىء فيما عدا البثور
    İğrenç, siğillerden nefret ederim.. Ondan nefret ediyorum, nefret ediyorum! Open Subtitles ياللقرف، أكره البثور إني أكرها، إني أكرها!
    Prenses Mia, sivilceleriniz için ne yapıyorsunuz? Haydi. Open Subtitles ماذا ستفعلين بشأن " البثور " ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد