Ona yaklaştıkça heyecanı artıyor. Burnunda tomurcuklanmakta olan sivilce tüm suratını kaplayacak kadar büyüyüyor. | TED | كلما إقترب منها , كلما غدا أكثر توتراً المسام الدهنية على أنفه تبدأ بالنمو لتكون البثور .. وتستمر حتى تغطي وجهه |
Endişeli olduğunuz zamanlarda, sinir sistemi tarafından salgılanan iltihaplı nöropeptitlerden birazcık eklendiğinde sivilce çıkar. | TED | و مع التهابات نيوروببتيد التي يسببها الجاهز العصبي حين تكون في حالة إنفعال و عصبية فإن البثور تظهر بوضوح للعيان |
Bana ise sivilceli olduğum günleri hatırlatıyor | Open Subtitles | سماعها يجعلنى اشعر و كأننى لدى الكثير من البثور |
16 yaşında filandın, ...babacığın arabasının arkasında sivilceli oğlanla oynaşıyordun, ...ona verip vermeyeceğini merak ettiriyordun. | Open Subtitles | تصارع بعض البثور في الجزء الخلفي من سيّارة أبيها يتساءل عمّا إذا كنتِ ستعطيها له أم لا |
Siğil kremi ve parmak bandını aldın mı? | Open Subtitles | هل حصلتِ على كريم البثور و اللصقات الطبية؟ |
Siz bir annesiniz ve çocuğunuzu izliyorusunuz, ve altıncı günde, kabarcıklar görmek çok acı verir. | TED | أنت أم وتراقبين طفلك، وفي اليوم السادس، ترين البثور تصبح أصعب. |
Ayaklarındaki sus kabarcıkları ormana gidip esrar çekmene mani olmadı, değil mi Rosenberg? | Open Subtitles | لماذا لم تنمعك تلك البثور من المشي لمسافات طويلة في الغابات لتُدخن الحشيش مع روزنبرج؟ |
Suratı siğilli adamdan benim yüzümden dayak yedi. | Open Subtitles | صاحب الوجه ذو البثور ضربه وحجزه بدلا عني.. |
Bu eşsiz ve yararlı toprak çıban ve siğilleri iyileştirir, nezleye birebirdir. Ve buraya dikkat, saçları bile yeniden çıkarır. | Open Subtitles | لعلاج الدمامل و البثور ، و التى الطاردة للزكام و أجل ، أيضاً تعيد نمو الشعر من جديد. |
Sivilceler Tanrının seni cezalandırma biçimidir. | Open Subtitles | البثور تظهر على وجهك عندما يعاقبكِ الرب. |
Ben bu suları annenim suratındaki siğillerden bile iyi bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرفُ تلك المياة أكثر مما أعرف البثور الموجوده فى وجه أمّي. |
Prenses Mia, sivilceleriniz için ne yapıyorsunuz? Haydi. | Open Subtitles | ماذا ستفعلين بشأن " البثور " ؟ |
sivilce çıkarıyor anne. | Open Subtitles | إنها تسبب ليّ ظهور البثور على وجهيّ يا أمي. |
Şuranda kırışıklık var, buranda sivilce var. | Open Subtitles | الكثير من التجاعيد هنا و الكثير من البثور هناك. |
İnan bana, sivilce savaşını kazanamazsın. | Open Subtitles | ثق بي, معركة البثور هي الوحيدة التي لن تفوز بها |
Çünkü hamileliğin bu döneminde sivilce, diş eti kanamaları ve kabızlık gayet doğal. | Open Subtitles | في هذه المرحلة من الحمل تظهر البثور نزيف اللثة, و الإمساك, فكل هذا طبيعي |
Ablak suratlı, sivilceli ve tuhaf görünüşlü gencin tekiymişsin. | Open Subtitles | لم تكُن شيء غير شاب غريب الأطوار ذو وجهٍ كثير البثور وتبدو مثل الغبيِّ. |
Sadece sivilceli gençler gelip ellerini açarak "ver hadi, ver hadi" diyor. | Open Subtitles | لم يأتنا سوى المراهقين المقرفين ذو البثور :وأيديهم الممتلئة صارخين "إعطني، إعطني" |
Okulda sana "sivilceli" dediler diye ağlayarak gelişini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر عندما رجعت للبيت من المدرسة وأنت تبكي لأنهم دعوك "طفل البثور"؟ |
Bahse girerim ayak tabanında Siğil çıkmıştır. | Open Subtitles | أراهـن،أنـها البثور |
Tamam, küçük kabarcıklar sonucun pozitif olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | حسناً، تلك البثور الصغيرة تعني أن الفحص إيجابي |
Sadece şu kabarcıkları kontrol etseniz yeter. | Open Subtitles | خلال بضع ساعات انت فقط بحاجة الى لمراقبة هذه البثور |
Kızmıştım ve bunu konuşmak yerine içime attım ve acısını çirkin yollardan güzel kızımdan ve siğilli bir avukattan çıkarttım. | Open Subtitles | وبدلا من الحديث عن هذا الامر لقد حسبتها واتت بعض الطرق القبيحة مع ابنتي الجميلة والمحامي الذي لديه البثور |
Seni semptomlarından arındıracak, siğilleri iyileştirecek, moralini yükseltecek ve performansını artıracak. | Open Subtitles | التي من شأنه أن يخلصك من أعراض الزكام و إزالت البثور و تحسين المزاج و تحسين الآداء |
Sivilceler hariç tabii. | Open Subtitles | لا تقلق فالنساء يعجبن بمثل هذه الأشياء, الرقع و الندب و الجدع كل شىء فيما عدا البثور |
İğrenç, siğillerden nefret ederim.. Ondan nefret ediyorum, nefret ediyorum! | Open Subtitles | ياللقرف، أكره البثور إني أكرها، إني أكرها! |
Prenses Mia, sivilceleriniz için ne yapıyorsunuz? Haydi. | Open Subtitles | ماذا ستفعلين بشأن " البثور " ؟ |