Aynı zamanda posta kodunun genetik kodumuzu da şekillendirdiğini öğreniyoruz. | TED | ونتعلم أيضًا أن الرمز البريدي يقوم فعليًا بتشكيل الرمز الوراثي |
posta sistemini kullansalardı posta dolandırıcılığı olurdu ve peşlerine düşebilirdik. | Open Subtitles | اذا كانو يستعملون النظام البريدي هذا إحتيال بريدي وبامكاننا ملاحقتهم |
Yeni bir posta kodum olduğuna göre, ikinci olasıIığı seçtim. | Open Subtitles | لذا بالنظر للرمز البريدي الجديد ، اخترت الباب رقم 2 |
Hâlâ kişi başına düşen gelirin en az, işsizlik ve hapsedilme oranlarının en yüksek olduğu, posta kodu olmaktan kaynaklanan bir acı var. Twitter, Airbnb ve Uber gibi teknoloji devlerinin evi olan yerde. | TED | هنالك ألم من الحقيقة أن هذا الرمز البريدي لا يزال لديه واحد من أدنى دخل للفرد، وأعلى معدل من البطالة وأعلى معدل من الاعتقالات في مدينة تحوي عمالقة التكنولوجيا مثل تويتر، ايربنب وأوبر بالديار. |
Bu çalışma halk sağlığındaki arkadaşlarımın son günlerde sıkça söylediğini açıklar: Kişinin posta kodu genetik kodundan daha önemlidir. | TED | أوضحت تلك الدراسة ما يقوله أصدقائي في الصحة العامة هذه الأيام: أن رمز المنطقة البريدي أكثر أهمية من الرمز الوراثي |
Sağlık yöneticileri artık bizlere sık sık, posta kodumuzun genetik kodumuzdan daha önemli olduğunu hatırlatıyor. | TED | منفذي الرعاية الصحية يذكروننا دائما بأن الرمز البريدي أهم من الجينات الوراثية |
Makine öğrenme, kredi taleplerinden kredi riski değerlendirme, posta kodlarından el yazısı karakterleri okuyarak posta sınıflandırma gibi şeylerle başladı. | TED | بدأ بأشياء مثل تقييم المخاطر الائتمانية من طلبات القروض فرز البريد عن طريق قراءة الرموز البريدي المكتوبة بخط اليد |
posta kodununuzu girdikten sonra size bulunduğunuz yer hakkında, nüfus verilerini baz alarak sorular soruyor. | TED | أنت تدخل الرقم البريدي وبعد ذلك سوف يسألك أسئلة استناًدا على بيانات الاحصاء في منطقتك. |
Yıllarca bir posta kodu girdiğimizde bize sadece istatistiksel veriler sunan internet uygulamaları kullandık. | TED | كان لدينا تطبيقات عبر الإنترنت التي تسمح لك بوضع الرمز البريدي والحصول على الإحصاءات منذ عدة سنوات. |
Aynı şehirde, 10 dakika uzaklıktaki 95205 ve 95219 posta kodları arasındaki yaşam süresi farkı 10 yıl. | TED | ويبعد 10 دقائق في نفس المدينة، الفرق بين المنطقة ذات الرمز البريدي 95205 والمنطقة 95219 مُقدّر بـ 10 سنوات. |
Lin McAdam bu posta pulunda bir delik açacağını söyledi. | Open Subtitles | يقول لين ماك آدم أنه سيطلق النار عبر هذا الطابع البريدي الملصوق هنا |
Vergilerini toplayan, gümrüğünü, posta sistemini yöneten yabancılar... | Open Subtitles | إن الأجانب يجمعون ضرائبها و أصبحوا مسئولين عن الجمارك الخاصة بها و نظامها البريدي.. |
Daire numarası için de posta kutusuna bak zeki çocuk. | Open Subtitles | ابحث عن الرقم في صندوقها البريدي أيها العبقري |
- Orospu! posta kodunuzu bir kontrol edelim: | Open Subtitles | دعيني من فضلك التأكد من الرمز البريدي هو 212 سافلة |
O Everest şeyini sadece posta yoluyla sipariş edebiliyorsun. | Open Subtitles | ذالك الأفيريست متوفرُ فقط خلال الطلب البريدي. |
Şu sevdiğim hasır sandalye kurtulursa, onu kiralık posta kutuma göndert. | Open Subtitles | إن كُتب لذلك الكرسي اللعين النجاة من المذبحة، أرسله إلى صندوقي البريدي. |
Yakında ona kendine özel bir posta kodu da alırsın. | Open Subtitles | قريباً جداً ستتأهلين لنيل العنوان البريدي الخاص به |
Onların posta kodunu, ne olduğunu sormadan kendisi yazdı. | Open Subtitles | هي فقط طَبعتْ رمزهم البريدي رمز بدون سُؤال ما هو كَانَ. |
Prestijli 90909 posta kodlu yerlerde yaşayanlar. | Open Subtitles | إنه شخص رقم الرمز البريدي لمحل إقامته السري هو 90909 |
Bütün hepsi ailenizin kim olduğu ve annenin seni hangi posta kodunda doğurduğu | Open Subtitles | كل ما يهم هو من يكون والديك... والرمز البريدي الذي خصصته امك لك... |
Oh,Özür dilerim.E-mail'im henüz sana ulaşmamış. | Open Subtitles | أنا آسفة, لربما لم يصلكِ تطبيقي البريدي بعد. |
Postayla bayan hijyen ürünleri satan bir firma için bir fikrim daha var. | Open Subtitles | عندي فكرة أيضاً لشركة صحية نسائية تعمل بطريقة الطلب البريدي |