ويكيبيديا

    "البقاء في المنزل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • evde kalıp
        
    • Evde oturup
        
    • evde kalmak
        
    • Evde kalmayı
        
    • evde kalmaya
        
    • evde kalabilir
        
    • Evde olmak
        
    • Evde kalamaz
        
    • evde oturmak
        
    • evde kalsaydın
        
    Hasta mıyım? Çünkü eğer hastaysam, evde kalıp biraz s'more yapayım. Open Subtitles لأني إن كنتُ مريضًا، فعليّ البقاء في المنزل وأصنع مخفوق الفواكه
    Çok mutsuzdum ve tek yapmak istediğim evde kalıp düşüncelerimle baş başa kalmaktı. Open Subtitles كنت مكتئبا جدا كل ما أردت القيام به هو البقاء في المنزل وتكون وحدها مع أفكاري.
    Evde oturup boş duramam. Open Subtitles لا أستطيع البقاء في المنزل والقيام بأي شيء.
    Sanırım şu anda yapabileceğiniz en iyi şey evde kalmak Rachel ın araması veya eve gelmesi durumu için. Open Subtitles الآن أعتقد أنّ أفضل شيء يمكنك القيام به هو البقاء في المنزل في حالة اتّصلت أو عادت للمنزل
    Bayan Garza Evde kalmayı istememiş. Open Subtitles لم ترغب السيدة غارزا في البقاء في المنزل.
    evde kalmaya karar verdi. Kendini iyi hissetmiyor. Open Subtitles لقد قررت البقاء في المنزل هي لا تشعر بأنها على ما يُرام
    Bir gece benimle evde kalabilir misin? Open Subtitles هل يمكنكَ البقاء في المنزل ليلة واحدة معي؟
    evde kalıp patronunla aşna fişne yapabilirdin. Open Subtitles كان بوسعك البقاء في المنزل تتغزّل أنت والرّئيسة
    Eğer evde kalıp film izlemek istersen. Open Subtitles لذا إذا أردت فقط البقاء في المنزل ومشاهدة فلم, فأنا مستعدة تماما. لا, يجب أن تذهبي للحفل.
    evde kalıp sehpanın üzerindeki telefonunun ekranına kilitlensen daha iyiydi. Open Subtitles يمكنك فقط البقاء في المنزل و التحديق في هاتفك على طاولة القهوة
    Düğünleri severim ama keşke evde kalıp, birlikte takılabilsek. Open Subtitles أحب الزواجات لكنني أتمنى لو كان بإمكاننا البقاء في المنزل سويًا،
    O şehirdeki her haspayla gönül eğlendirebiliyordu ama ben, evde kalıp kirli çekmecelerini fırçalamak zorundaydım. Open Subtitles كان بإمكانه مضاجعة أي فتاة في البلدة وانا كان عليّ البقاء في المنزل أنظف سراويله القذرة
    O zaman belki evde kalıp kendileri büyütmeliler... Open Subtitles ربما يجب عليها البقاء في المنزل وتربيته بنفسها
    Hava soğuk, insanlar Evde oturup televizyon izliyorlar. Open Subtitles أنا أحب ذلك. الطقس بارد. الناس البقاء في المنزل ومشاهدة التلفزيون.
    Hayır, vezir biraz eski modadır. Evde oturup yemek pişirmeyi sever. Erkeğine bakmayı, onu tatmin etmeyi... Open Subtitles لا, الملكة هي من الطراز القديم تحب البقاء في المنزل, وتطبخ
    Ama keşke bazen birileri bana Evde oturup film izlemeyi önerseymiş diyorum. Open Subtitles ولكن أتعلمين ماذا أتمنى لو من حين لآخر لو طلب مني أحدهم البقاء في المنزل ومتابعة فيلم بدلا من ذلك
    Ben evde kalmak istedim. Ruslar'dan korkmuyorum! Open Subtitles أردت البقاء في المنزل لأنني لم أكن أخاف من الروس
    Sanırım o evde kalmak onlara çok acı veriyordu. Open Subtitles وأنا أتوقع أنه من المؤلم البقاء في المنزل
    Onun gitmesi gerekiyordu ve biz o evde kalmak zorundaydık Open Subtitles اريد أن ارحل البقاء في المنزل لم يعد اختياري
    # # Bebeğim bir seçim yaptı, işe gelmeyi değil Evde kalmayı seçti. # Open Subtitles حبيبتي قررت البقاء في المنزل وعدم الذهاب للعمل
    Güvenli evde kalmaya devam edersen riskleri iyice anladığın sürece tedbiri kaldırıyorum. Open Subtitles إذا داومتِ على البقاء في المنزل الآمن سأسحب قوات تأمينك طالما أنكِ تتفهمين المخاطر
    - O zamana kadar evde kalabilir miyim? Open Subtitles هل أستطيع البقاء في المنزل حتى ذلك الحين ؟ كلا
    Her gün ve her gün Evde olmak... insanı yalnızlaştırıyor. Open Subtitles . . البقاء في المنزل يوم بعد يوم أشعر بالوحدة
    Bu gece Evde kalamaz mısın? Open Subtitles ألا يمكنك البقاء في المنزل الليلة ؟
    Eğer bir kadın çocuklarını büyütmek için evde oturmak isterse, o seçimi de kabul ederim. TED إذا اختارت المرأة البقاء في المنزل لتربية أطفالها، أتبنى هذا الخيار أيضًا.
    Resim çekeceksen evde kalsaydın. Open Subtitles إذا أردت أخذ الصور كان يجب عليك البقاء في المنزل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد