Ama bugün her iki ülke de en iyi savunmanın saldırı olduğunu söylüyor. | TED | لكن اليوم يقول كلا البلدين أفضل دفاع هو الهجوم. |
Bu iki ülke arasındaki fark ne servetleri ne de teknolojilerdir. | TED | الفرق بين هذين البلدين ليست الثروة وليست التكنولوجيا. |
Yine de, her iki ülke de bir bok bilmeyen adamlar göndermez düşmanlarının topraklarına. | Open Subtitles | على أية حال،كلا البلدين لن يرسلوا رجالا يعرفون شيئا إلى أرضِ عدوهم |
Tansiyon iyice yükseliyor ve askerler iki ülkenin sınırlarında birikiyorlar. | Open Subtitles | التوتّرات تتصاعد عاليا . والقوات تحتشد على الحدود بين البلدين |
Ancak iki ülkenin de borçlarıyla, eşitsizlikle ve ekonomik verimlilikle ilgili sorunları olduğu herkesin bildiği bir gerçek. | TED | ولكن كلا البلدين لديه مشاكل في الدَّين، وفي عدم المساواة، وفي الإنتاج الاقتصادي. |
Ama ülkelerimiz arasında kalıcı bir barış sert tehditlere en iyi yanıt olacaktır. | Open Subtitles | لكنها بالطبع فترة سلام دائم بين البلدين إنها أفضل إجابة لتهديدات العنف |
Bu ikili ülke için haberler iyi olabilir. | Open Subtitles | وهذا خبر سار للعلاقات الثنائية بين البلدين |
Dedikodulara göre iki ülke içerisindeki uzun vadeli "aktif olmayan" ajanların karşılıklı ifşasını tartıştılar. | Open Subtitles | تردد انهما تباحثا الكشف عن الخلايا الخاملة في كلا البلدين |
Ne ülke diğerinin yaptığı eşlemeyi kabul etmeyecek, | Open Subtitles | ولن يقبل أي من البلدين رسم الخرائط الذي يقوم به الطرف الآخر، |
Eğer bu olursa, Ruslan Amrikan topraklarında ölürse bu iki ülke için de kötü olur. | Open Subtitles | لو حدث هذا , روسي ميت على تراب أمريكي سيكون سيئاً عن كلا البلدين |
Savaşın üçüncü dakikasında, her iki ülke de yok edilmiş olacak. | Open Subtitles | ثلاث دقائق من الحرب كفيلة بدمار البلدين |
İki ülke içinde, sorun aynı. | Open Subtitles | بالنسبة لكلا البلدين القضية هي الإنصاف |
iki ülke arasindaki gerginlik, en yüksek seviyesindeydi. | Open Subtitles | كان التوتر بين البلدين فى اوجه |
Bu ittifaktan sonra iki ülke yek vücut olacaktır. | Open Subtitles | بعد هذا التحالف إنّ البلدين مثل الواحد |
Bunun için, bu iki güçlü dev ülkenin kendi sera gazlarını azaltmaları, kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor. | TED | ولهذا ، فإن هذين البلدين هذين العملاقين الأقوياء. يجب أن تقلل من غازاتهم الدفيئة السيطرة على التلوث ، وقيادة المعركة. |
Bu iki ülkenin bugünlerde arası pek iyi değil. | TED | فعلاقة هذين البلدين ليست على ما يرام في هذه الأيام. |
İki ülkenin orkestraları çalarken Çinli temsilciler poz verdiler. | Open Subtitles | أثناء عزف النشيد الوطني لكلا البلدين مندوبين من الصين التقطوا بعض الصور التذكارية |
Ve iki gün içinde Qurac'da yapılacak seramoni ile iki ülkenin birleşeceği duyuruldu. | Open Subtitles | وأعلن البلدين سيتوحدان في يومين في مراسم في كوراك |
Bu süre zarfında, iki ülkenin de savaş gemileri... | Open Subtitles | هذا في الوقت الذي فيه سفن حربية من كلا البلدين |
İki ülkenin geleceğini söylemen bizi memnun edecektir. | Open Subtitles | سيسرنا أن تنظر إلى مستقبل البلدين |
ülkelerimiz için Charles ile olan anlaşmayı iptal ettirdi. | Open Subtitles | الغت الخطبه من تشارلز من اجل مصلحة البلدين. |
Bir ülkede çok yağmur yağarken, diğerinde o kadar da değildi. | TED | كانت تمطر كثيراً في أحد البلدين, لكنها لم تمطر كثيراً في البلد الآخر. |