ويكيبيديا

    "البنفسجية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mor
        
    • ultraviyole
        
    • UV
        
    • ışınımın
        
    • ışık
        
    • morötesi
        
    O ve bir de kanepe yastıklarımda bulduğum şu mor haplar. Open Subtitles ذلك وهذه العلبة الصغيرة من الحبوب البنفسجية التي وجدتها على أريكتي
    mor ve yeşil boyayıcılar, perdedeki pikseli kimin boyayacağı üzerine kavga mı ediyor? TED الطلاءات البنفسجية و الطلاءات الخضراء قاتل بشدة , من سيطلى هذا الجزء خلف الستارة ؟ لا
    Burada bize genin aktive olduğunu gösteren şey, hücrenin içindeki koyu mor çökeltidir. TED إنها تلك البقع البنفسجية الغامقة من الخلية والتي تخبرنا بأن جيناً ما نشطٌ هناك.
    Mavi ve mor birleşerek kırmızı yumurtaları, TED تندمج البيوض الزرقاء مع البنفسجية لتُشكل بيوضًا حمراء.
    Bu da bir soruna yol açtı. Çünkü ultraviyole ışık cilde zarar verebilse de aynı zamanda önemli bir faydası da vardır. TED وقد شكّل هذا مشكلة لأنه على الرغم من أن الأشعة فوق البنفسجية قد تدمر البشرة، إلا أنها تمتلك منافع مهمة ومماثلة كذلك.
    mor ise bir Duddly ve kırmızı ise bir Fuddly çıkar. TED والبيوض البنفسجية تُنتج الددليز. والبيوض الحمراء تُنتج الفدليز.
    Ben de bir süre her gece yatarken, sabah giyinirken o koca mor çiçeklerin, odamın duvarlarında nasıl görüneceğini hayal etmeye çalışmıştım. Open Subtitles لذا حاولت أن أتخيل كيف ستبدو .. هذه الورود البنفسجية الكبيرة .. على جدران غرفتي .. كل ليلة عندما أغفو وأنام
    Bu adam kulübe geldi ve benim mor takımımı aldı, Open Subtitles دخل هذا الرجل إلى النادي، حسناً؟ وأخذ حُلتي البنفسجية.
    Talyuma bağlanıp mor ötesi ışık altında parlaması gerek. Open Subtitles ويجب أن تربط مع الثاليوم وتوهج تحت ضوء الأشعة فوق البنفسجية.
    Belkide benim bunaklığım yüzünden ama, hala mor duvar saatimi bulamadım. Open Subtitles ربما جنوني هو السبب لكنني لم أجد ساعتي البنفسجية بعد
    mor ötesi ışık gözle görülen ışığa göre derinin daha derinine işler. Open Subtitles ضوء الأشعة البنفسجية يخترق الجلد بشكل أعمق من الضوء المرئي
    Tam lambayı delil deposuna göndermek üzereydim ki üstüne mor ötesi ışık denk geldi. Open Subtitles كنت سأشحن المصباح إلى غرفة الأدلة عندما وجد مصباح الأشعة البنفسجية شيئاً هنا على الخلف
    Cinayet aletinin mor ötesi floresan ampulleri vardı. Open Subtitles سلاح الجريمة خضع لكشف فسفوري بالأشعة البنفسجية
    mor şapkalı kadın artık bugünkü en sinir bozucu kişi değil. Open Subtitles صاحبة القبعة البنفسجية لم تعد الشخص الذى أزعج يومى
    Vegas'ta giydiğin mor sutyene ne oldu? Open Subtitles أين تلك الصدرية البنفسجية التي كنتي ترتدينها في فيجاس؟
    mor elementin etkilediği DNA işaretçisini teşhis edebildim. Open Subtitles متعبة، لكن مستقرة لقد أستطعت تحديد الدلالة في الحمض النووي الذي يؤثر فيه المادة البنفسجية
    Buradan çıkmayı başarsak bile ilaç yapmak için Henry'nin elinde o mor maddeden yok. Open Subtitles حتى لو نجحنا في الخروج من هنا هنري ليس لديه المادة البنفسجية لصنع العلاج
    O kadar açım ki, mor bile yiyebilirim. Open Subtitles أنا أتضوّر جوعاً، و سأتناول الأطعمة البنفسجية
    İlk önce dünya yüzeyine düşen ultraviyole radyasyon ilişkisine bakalım. TED لننظر بدايةً في العلاقة للأشعة فوق البنفسجية على سطح الأرض.
    Yüzlerce tonu yüzlerce sene taşıyabiliyor. Soğuk havada, sıcak iklimlerde, UV ışınlarının altında. TED تحمل مئات الأطنان لمئات السنين مُتحمّلةً الطقس البارد والمناخات الدافئة والأشعة فوق البنفسجية.
    Bu pigment parçalanmasında, ultaviyole ışınımın da rolü büyüktür. Ancak güneşten korunarak etkisi azaltılabilir. TED الأشعة فوق البنفسجية يمكن أن تساهم أيضاً في عملية تفكيك الحبر هذه على الرغم من إمكانية تخفيف أثرها باستخدام الواقي الشمسي.
    Yaşamı ölümcül morötesi ışınlardan koruyan doğal güneş kremi yok olmaya başladı. Open Subtitles واقي الشمس الطبيعي الذي يحمي الحياة من الأشعة فوق البنفسجية المُميتة تآكل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد