Adenokarsinomanın nedeni beslenme bozukluğu ya da çevresel faktörler değildir. | Open Subtitles | لا تنتج السرطانات الغدّيّة عن النظام الغذائيّ أو العوامل البيئيّة |
Adenokarsinomanın nedeni beslenme bozukluğu ya da çevresel faktörler değildir. | Open Subtitles | لا تنتج السرطانات الغدّيّة عن النظام الغذائيّ أو العوامل البيئيّة |
Yine de, bu elementlerin yeryüzünden çıkarılması bazı rahatsız edici çevresel etkilerle bağlantılıdır. | TED | ومع ذلك، فبالرغم من أهميّتها، فإنّ استخراج هذه العناصر من الأرض مرتبطٌ ببعض التأثيرات البيئيّة المزعجة. |
Çin ekonomik olarak kalkındı, fakat insan hakları ve çevre konularında pek ilerleyemedi. | TED | ازدهرت الصين اقتصاديا، ولكن لم تُحرز تقدّما على مستوى حقوق الإنسان والقضايا البيئيّة. |
Anlaşılan çevre bilimi dersinde tanışmışlar ve arkadaş olmuşlar. | Open Subtitles | يبدو أنّهما إلتقيتا في صفّ العلوم البيئيّة وأصبحتا صديقتين. |
Jack, bu şeyin burada olmasının ekolojik bir anlamı olmalı. | Open Subtitles | جاك، هذا الشيء الموجود هنا له بعض الأهمية البيئيّة. وأنت عملك |
Baş dönmesi ve ateşe geri döndük. Ve şüpheliler listesinde çevresel etkenler yine liste başı oldu. | Open Subtitles | وعادت الأسباب البيئيّة بأعلى قائمتنا للمشتبه بهم |
Hayvan hakları ve çevresel kaygılar nedeniyle serbest tarım çiftçiliğine doğru bir kayma yaşanırken bugün dünyadaki 22 milyardan fazla tavuğun çoğu fabrikada yetiştiriliyor. | TED | وبينما يتم التوجّه نحو التربية في مساحات واسعة وفقاً لحقوق الحيوان والمخاوف البيئيّة الأخرى، فإن معظم الدجاج الذي يتم تربيته اليوم والذي يزيد عن 22 مليار هي من تربية المصانع. |
UNR'nin ülke çapındaki tüm tesislerinde çevresel duyarlılıklar ve riskler konusunda araştırmalar yapmak üzere anlaşma yaptık. | Open Subtitles | تمّ التعاقد معنا لإجراء تحاليل قياس الخطورة و الحساسيّة البيئيّة في جميع منشآت مؤسّسة "ألتما" العاملة في عموم البلاد |
Üzgünüm, ama hala çevresel etkenleri araştırmamız gerekiyor. | Open Subtitles | -أنا آسفة، لكن ... لا يزال بمقدورنا تفقد السموم البيئيّة أين تقضي هي معظم أوقاتها؟ |
Ama çevresel etmenleri ekarte ettik. | Open Subtitles | -لكنّنا استبعدنا الأسباب البيئيّة |
Kolon kanseri çok ciddi bir hastalık ve %100 önlenebilir, tabii ki yüksek lif içeren bir diyet ve kanseri ağırlaştıran şeylerden kaçınarak, bazı katkı maddeleri, gıda koruyucular, çevresel kimyasallar...gibi her türlü kansere sebep olabilecek şeyler. | Open Subtitles | سرطان القولون مرض خطير جدّاً، و يمكنني القول بأنّه يمكن منعه % بنسبة 100 بتناول غذاء غني باﻷلياف و بتجنّب الأشياء التي نعلم أنّها تُفاقِم السرطان كبعض اﻹضافات المعيّنة، حافظات الأطعمة، الكيماويّات البيئيّة. |
Her zaman anlaşma içinde değilizdir ama seni çağırdım çünkü çevre Koruma Ajansı'ndaki en keskin adam sensin. | Open Subtitles | لم نُشاهد قط وجهاً لوجه، لكنّي هاتفتك لأنك أمهر رجل في "وكالة الحماية البيئيّة" |
İster içeride ister dışarıda olsun, çevre koruma politikaları UNR operasyonlarının her adımında göz önünde bulundurulmuş. | Open Subtitles | تمّ وضع إجراءات الحماية البيئيّة في عمليّات مؤسّسة "ألتما" في كلّ موقع عمل قائم، سواء المواقع الساحليّة أو الداخليّة |
Her zaman anlaşma içinde değilizdir ama seni çağırdım çünkü çevre Koruma Ajansı'ndaki en keskin adam sensin. | Open Subtitles | لم نُشاهد قط وجهاً لوجه، لكنّي هاتفتك لأنك أمهر رجل في "وكالة الحماية البيئيّة" |
Bu dava, yönetmeliklerde yeralan tüm güvenlik ve çevre düzenlemelerinin açıklarını kullanan ve felaketle sonuçlanacak bir birleşmeyi planlayarak hissedarlarının zararına bir şekilde kendi kişisel gücünü artırmaya çalışan bir CEO, Walter Kendrick, hakkında. | Open Subtitles | إنها بشأن الرئيس التنفيذي (والتر كندرك)، الذي تحايل على كلّ البنود البيئيّة التنظيميّة الرسميّة، و خلق عمليّة إندماج كارثيّة، من أجل زيادة بسط نفوذه، |
Bu olayın ardındaki ekolojik faktörler epey karmaşık ancak bu sadece Çin'e özgü bir durum değil. | Open Subtitles | القصّة البيئيّة وراء هذا الحدث معقّد ولكنها ليست فريدة من نوعها فالصين |