| Muhtemelen ona kendisine almasına yetecek kadar para verip... beyzbol kartlarının orada buluşurduk. | Open Subtitles | من المحتمل أن أعطيها النقود لتشري ذلك بنفسها وبعد ذلك أقابلها ببطاقات البيسبول |
| beyzbol kartları, iç çamaşırı kataloğu ve "Sokak Savaşları Beş: | Open Subtitles | بطاقات البيسبول كتالوج ملابس نسائية داخليه وشيء اخر يطلق عليه |
| Hayır, beyzbolun b'sinden anlamayan birinin beyzbol takımı koçluğu yapması zorumuza gitti. | Open Subtitles | لا ، لا نطيق فكرة شخص لا يفهم البيسبول ويدرّب فريق أولاد |
| Bütün bunlardan sonra da... senin gibi beysbol oynamak istiyorum. | Open Subtitles | وبعد أن أفعل كل ذلك أريد أن ألعب البيسبول مثلك |
| O katır da beni beysbol topu gibi havaya attı. | Open Subtitles | ومن ثم رفسني هذا البغل ككرة البيسبول في ماتش الأحد |
| Anladığım kadarıyla yeni geldin, ve beyzbol takımımıza katılmandan onur duyarız. | Open Subtitles | مرحباً ، أرى أنك جديدة هنا ويشرفنا انضمامك لفريقنا لكرة البيسبول |
| Kendini hırpalamaya çok meraklıysan içeride bir beyzbol sopam var. | Open Subtitles | انظر , لدي مضرب كرة البيسبول إذا أردت ضرب أحدهم |
| Tanımadığın insanlar sana imzalı beyzbol kartı gibi şeyler satar. | Open Subtitles | غرباء يقومون ببيعك بطاقات البيسبول الموقعة من قبل نجوم اللعبة |
| Yıldırım, bir insana beyzbol sopası veya lahana gibi çarpmaz. | Open Subtitles | البرق لا يُصيب أحد هكذا مثل كُرة البيسبول أو الملفوف. |
| Bunun üzerine tek konuşabildiğin konu beyzbol ve su tesisatı mı? | Open Subtitles | بعد هذا، كل ما يمكنك الحديث عنه هو لعبة البيسبول والسباكة؟ |
| Daha önce hiç beyzbol oynamamış birini bulup,eğitip nasıl atış yapacağını öğretemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا إيجاد أحداً لم يسبق وأن لعب البيسبول وندربه كيف يرمي |
| Pardon yetenekli motorlar, beyzbol hastalıkları hakkındaki öncü araştırmamda geride kaldım. | Open Subtitles | آسف، إنني أجهل في بحثي المتميز .أمراض المتعلقة بمهارات لاعبي البيسبول |
| Teşekkürler.. Fakat dürüst olmak gerekirse, pek beyzbol hayranı sayılmam. | Open Subtitles | شكراً لك، لأكون صريحاً، أنا لست من محبي لعبة البيسبول. |
| İki buçuk yıl önce, Pete beysbol sahalarında sayı vuruşu yapıyordu. | TED | منذ سنتان ونصف كان بيت بارعا في لعبة البيسبول |
| Pete hâlâ beysbol maçlarına gidiyor ve hâlâ yedek kulübesinde arkadaşlarıyla birlikte oturuyor, serumlarını da hala kalenin tam üstüne asıyor. | TED | مازل بيت يذهب للعبة البيسبول ويجلس جانب زملائه في قواعد الاحتياط ويحمل معه حقيبه التغذية الخاصة به في المكان المناسب |
| Bilirsiniz birkaç yıl önce, George Moriarty adında bir Büyük beysbol Ligi hakemi vardı. | TED | قبل عدة سنوات، كان هناك حكم في دوري رابطة البيسبول يسمى جورج موريارتي. |
| Görünüşe göre Zanuck kendine beysbol filmi bulmuş. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أن زينك حصل لنفسه على فلم حول البيسبول |
| Sürekli Amerikan beyzbolu yayınlıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يبثون الكثير من مباريات البيسبول الأمريكي. |
| Ama değil. Ya Beyzboldan bahsedersin, ya da haftaya yayında yokuz. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتحدث عن البيسبول أو سنطرد في الإسبوع القادم |
| Renk bariyerini kırdı ve Major League Baseball'da oynamak için birçok siyahi atlete güç verdi. | TED | لقد كسر حاجز اللون ونَدب العديد من الرياضيين السود للعب في دوري البيسبول. |
| Bu ülke ile ilgili sevdiğim şeylerden biride bu. beysbolu da severim. | Open Subtitles | أحد الأشياء التى أعشقها فى هذة البلاد هى و رياضة البيسبول |
| Başarısız dönemden çıkan softball oyuncuları o akşam başarılı performans sergileyen oyunculara kıyasla topu daha küçük görürler. | TED | لاعبو البيسبول يرون الكرة أصغر إذا ما استعادوا وعيهم من التدهور، مقارنةً باللاعبين الذين قضوا ليلة حماسية في الملعب. |
| Biliyor musun, beysboldan başka sporlar da vardır. | Open Subtitles | أتعرف، هناك ألعاب رياضية أخرى إضافة إلى البيسبول |
| Beraber atletizm izler, beyzbola gider, bu tür şeyler yapardık. | Open Subtitles | تحب الذهاب لحلبة السباق، و مباريات البيسبول أشياء كهذه |
| Tam da iyi bir top fırlatmışlarken onu sahanın dışına göndermeye kararlıyım. | Open Subtitles | والآن قذفوا لي بكرة ضخمة والآن سأضربها بقوة خارج ملعب البيسبول |
| Başkan, eldivenini geri alacak ve bu herifin hayalarıyla bezbol oynayacak. | Open Subtitles | سيستعيد الرئيس قفاز البيسبول خاصته ويلعب أمسك بخصيتي هذا الرجل |
| Bu bir basketbol oyuncusu, rock yıldızı,... ya da yarış pilotu falandır. | Open Subtitles | هل هو لاعب البيسبول ، نجم الروك، أو يقود سيارة سباق |
| Konuşmamın ana konusuna başlamadan önce, gelin bir parça beyzbolla başlayalım. | TED | وقبل ان ابدأ في لحم الكلام لنبدأ بقليل من البيسبول |
| Bu şekilde, kesinlikle hiçbir işe yaramayan beyzbolcu şapkalarını giymek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن تكون مضطرا لارتداء قبعة البيسبول هذه التي لا تخدع أحدا مطلقا |