Daha hızlı hareket etmek, hesaplamaların yapılması ve daha güvenli alanlar için askeri ordunun avantajlarından faydanılmalı. | TED | قصد الاستفادة من قدرة الجيش على التحرك بسرعة والعمل وتأمين المناطق. |
Yapay zekânın işi hızlı hareket etmek. | TED | كانت مهمة الذكاء الاصطناعي هذه هي التحرك بسرعة. |
Bize tuzak kurmalarına fırsat vermeden hızlı hareket etmeliyiz. Abdullah kızı getir. | Open Subtitles | يجب علينا التحرك بسرعة قبل أن يعدوا لنا فخاً |
Bugüne kadar hiçbir deney bir parçacığı ışık kadar hızlı hareket ettirmeyi başaramadı. | Open Subtitles | لم تُبتكر تجربة بعد يتمكن فيها الجسيم من التحرك بسرعة كسرعة الضوء |
Leon, çok hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | انت تعرف ليون ، اننا علينا التحرك بسرعة هنا |
Ama büyük baskı altındayız, ve de hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | ولكننا تحت ضغط كبير وعلينا التحرك بسرعة, |
Ateş etmeye başladığın anda, çok hızlı hareket etmen gerekecek. | Open Subtitles | عندما تبدا فى اطلاق النار, يجب عليك التحرك بسرعة. |
Dinle, hızlı hareket etmeliyiz. Bu işi yapmak için bir saatimiz var. | Open Subtitles | اسمع, علينا التحرك بسرعة لدينا ساعة واحدة لفعل هذا |
Bunu fark edince hızlı hareket etmek zorunda kaldı. Seni buraya getirmek zorundaydı. | Open Subtitles | وحين لاحظ هذا، كان عليه التحرك بسرعة وجلبك إلى هنا |
Eğer Wells yeleği çalıştırmanın bir yolunu bulursa içinden direkt geçebilecek kadar hızlı hareket edebilir. | Open Subtitles | إذا تمكنت وليس من إكتشاف وسيلة لتجعل الدرع يعمل سوف تتمكن من التحرك بسرعة تمكنها من العودة |
Hiçbir şey yeryüzünden ayrılabilecek kadar hızlı hareket edemezdi. | Open Subtitles | فيصعب على أي جسم التحرك بسرعة كافية للارتفاع عن سطحها |
Çok hızlı hareket edemez ama birkaç özelliği var | Open Subtitles | لا تستطيع التحرك بسرعة لكنها تملك بعض المميزات الخاصة |
Beyler, hızlı hareket etmeliyiz. Listeyi bölelim. | Open Subtitles | يا سادة علينا التحرك بسرعة علينا تقاسم قائمتنا |
Bak... bu şeyi yenmek istiyorsak hızlı hareket etmeliyiz görevini tamamlamadan önce. | Open Subtitles | اذا اردنا الحصول على ذلك الشيء علينا التحرك بسرعة قبل أن يكمل المهمة |
Bir fırsat yakaladığında hızlı hareket etmeli. | Open Subtitles | عندما تحدد الفرصة، يجب عليها التحرك بسرعة. |
Bu tür meselelerde insanlara hakettikleri... güvenceyi vermek için hızlı hareket etmek en iyisidir. | Open Subtitles | من الأفضل التحرك بسرعة في هذه المسائل لإعطاء الشعب الطمأنينة التي يستحقونها |
Bilinmiyor ama pozisyon almak için hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | هذا مجهول، لكن علينا التحرك بسرعة كي نكسب موقعنا |
Bu aşamada bizim çok Hızlı olmamız gerekecek. | Open Subtitles | ويمكن أن نختطفها لكن علينا التحرك بسرعة |
Çabuk olmanız gerek. | Open Subtitles | علينا التحرك بسرعة |
O yüzden elimizi çabuk tutmalıyız. | Open Subtitles | لذلك علينا التحرك بسرعة. |
Bolin ile ikisi bir an önce ayağa kalksa iyi olur yoksa... | Open Subtitles | ...هو و (بولين) عليهما التحرك بسرعة إذا كانا لا يريدان فات الأوان |