Zorunlu uzlaşma kuralı, Amerikan anayasasının size verdiği yedinci hakkı yani açık jüri hakkını elinizden alıyor. | TED | التحكيم الاجباري يسلب حقك في عملية التحكيم المفتوحة المذكورة في التعديل السابع. |
Berlin Film Festivali jüri Özel Ödülü | Open Subtitles | مهرجان برلين السينمائي جائزة لجنة التحكيم الخاصة |
jüri üyelerinden biri hikâyeyi şüpheli bir şekilde çok gerçekçi bulduğunu ve insanı titreten bir yapıt olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | وقال أحد حكام لجنة التحكيم القصه جدًا واقعيه ومشوقة |
Bağlayıcı arabuluculuk mahkemeden o kadar farklı değil. | Open Subtitles | لا يختلف التحكيم المُلزم كثيراً عن المحاكمة |
Kurumlar, Bağlayıcı arabuluculuğu toparlayamazken, ...Bağlayıcı arabuluculuk uyuşmazlığına itaat etmeyi kabul ediyorlar. | Open Subtitles | يقبل الطرفين بعرض النزاع على التحكيم و عندما لا يجتمع الطرفان |
Sean Mullen, lütfen jüri masasına gel. | Open Subtitles | شون شون. شون مولين من فضلك تعال الي منصة التحكيم |
Sayın Yargıç, sayın jüri üyeleri. Net konuşacağım. | Open Subtitles | سيادة القاضي, السيدات و السادة لجنة التحكيم سوف أكون موجز جداً, |
Sayın jüri üyeleri. Bay Casey, gerçekleri söyledi. | Open Subtitles | السيدات و السادة لجنة التحكيم سيد كيسي صرح بالحقائق |
Pardon. Arabuluculukta jüri olmadığını söylemeyi unuttum. | Open Subtitles | عذراً، نسيت أن أذكر بأنه ما من هيئة محلفين في التحكيم المُلزم |
Kötü hissediyorum ama bugün jüri görevimi yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | اشعر بالفظاعة ولكن لا اظن بأني استطيع الخدمة بلجنة التحكيم اليوم |
Bunu jüri görevimde tüm gün boyunca yapıyorum zaten ve sıkıyor. | Open Subtitles | أنا افعل ذلك طوال اليوم بلجنة التحكيم وهو مزري |
jüri oylamasının adaletli ve tarafsız olmasını istersin değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنّك تريدين أنْ يكون التحكيم عادلاً وغير متحيّز؟ |
Bayan Dubois daha çok ağır ceza davalarında jüri danışmanı olarak çalışıyor. | Open Subtitles | لقد كانت فكرتي السيدة ديبوا تقوم بالكثير من العمل كمستشار لجنة التحكيم لمكتبي، في حالات عقوبة الإعدام |
Bak, belki de jüri, bu eğitimi ne kadar çok istediğimi anladı. | Open Subtitles | ربما هيئة التحكيم رأت انني اريد الحصول على القبول بشدة.. |
Yargıç olduğunu duydum. jüri ve aynı zamanda cellâtmış. | Open Subtitles | انها هنا القاضية والمنفذ العام ورئيسة لجنة التحكيم |
..jüri puan düşecek..şimdi sahneye ilk alacağım isim Todd Simpson | Open Subtitles | أخيراً، إن توقفتم بمنتصف الأغنية أو نسيتم الكلمات فإن لجنة التحكيم ستخصم نقطة واحدة عليكم إذاً، الصاعد الأول للمسرح |
jüri, Bay Brody'nin ifadesini dikkate almayacak. | Open Subtitles | ولجنة التحكيم ستتجاهل تصريحات السيد برودي |
Hep Bağlayıcı tahkime gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لقد اردت دائما ان اذهب الى التحكيم الملزم |
Kararım budur ve tahkim anlaşması gereğince kararım Bağlayıcı ve kesindir. | Open Subtitles | هذا حُكمي وبإتفاقية التحكيم لديكم فهو مُلزم وأمر نهائي |
Bağlayıcı Hristiyan arabuluculuğuna hoşgeldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في التحكيم المسيحي الملزم |
Bağlayıcı tahkim mi? | Open Subtitles | التحكيم الملزم؟ |