Ben hatırlamıyorum ama o beni iyi tanıdığını söylüyor. | Open Subtitles | أنا لا يمكنني التذكر ولكنهُ يقول أنهُ يعرفني جيداً |
O günkü kadar korktuğumu hiç hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التذكر أبدأّ أني خفت لهذا الحد |
hatırlayamıyorum. Çok küçüktüm. | Open Subtitles | لا استطيع التذكر فقد كنت صغيرة جدا لاتذكر ذلك |
İki tarafı da mı kızarsın? hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | هل تحبيهم مخلوطين ام لا لا استطيع التذكر |
hatırlamak zorundasın. Birbirimize aşığız. | Open Subtitles | لا بد لك من التذكر قد عشنا مع بعضنا البعض |
hatırlamana yardımcı olmak için hipnozu deneme kararı aldık. | Open Subtitles | لذا، لمساعدتك على التذكر اتفقنا على التنويم المغناطيسي |
Hatırlamama yardımcı olur. İstediğin bu, değil mi? | Open Subtitles | سوف تساعدني على التذكر هذا ما تريده, أليس كذلك؟ |
Odama nasıl böyle yerleşiverdin hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التذكر كيف أصبح لديك حقوق المغتصب هنا |
Ne olduğunu bile hatırlamıyorum. Sırtımdan büyük yük kalkmıştı. | Open Subtitles | لايمكنني التذكر حتى ماقالته ولكن شعرت بالراحة |
Bazen, bazen de hatırlamıyorum. Kim takar ki? | Open Subtitles | بعض الأحيان أتذكر, وبعض الأحيان لا أستطيع التذكر من يهتم لهذا؟ |
Yalan değil. Rahat bırak beni. hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اكذب انا لا اكذب اتركونى لا استطيع التذكر |
Nasıl göründüğümü hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لم أعد أستطيع التذكر كيف كنت أبدو لا أستطيع |
Evet. hatırlayamıyorum. Sosislerini kızarmış mı, çok kızarmış mı yoksa tamamen yanmış mı seversin? | Open Subtitles | مرحى ، لا أستطيع التذكر ، هل تحب سجقك محروق ، محروق للغاية ؟ |
Seksin olumsuz sonuçları olabileceğini hatırlamak bile zorlaşıyor. | Open Subtitles | من الصعب في أغلب الأحيان التذكر بأن هناك نتائج سلبية إلي ممارسة الجنس |
Son zamanlarla birlikte ilerleyen her şey, başımı belaya soktuğumu bile hatırlamak... | Open Subtitles | مؤخراً , مع كل شيء كان يجري لديَّ مشكلة في التذكر |
Yaşlandı, hatırlayamıyor ya da hatırlamak istemiyor. | Open Subtitles | لقد كبر سنها.. لم تعد تذكر شيئا أو لا تريد التذكر.. |
Yaşadığın yere tekrar gitmeliyiz... Onlar hatırlamana yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | يجب أن نعيدك إلى منزلك هذا سيساعدك على التذكر |
Hayır, sanırım sadece hatırlamana yardımcı olmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | كلا، أظنهم فقط يحاولون مساعدتكِ على التذكر |
Tamam. Imogen. Hatırlamama yardım etti. | Open Subtitles | حسنا , كانت ايموجين لقد ساعدتني على التذكر |
Hatırlaması için cesaretlendirildi, fakat olanları konuşmayı reddetti. | Open Subtitles | وقد تم تشجيعها على التذكر, لكنها رفضت التحدث عن ذلك. |
Çantanızda ne olduğunu hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تستطيعين التذكر ما الذي كان في حقيبتك ؟ |
Bu hafıza çalışmasından sonra, gerçekten oynarım ve mutlu olurum. | Open Subtitles | بعد عملية التذكر هذه، أستمتع بالتمثيل. وأصبح سعيدة. |
Ama sevişmenin nasıl bir şey olduğunu zar zor hatırlıyorum. | Open Subtitles | لكن لا أستطيع التذكر كيفية مطارحة الغرام |
Hatırladığım kadarıyla, seninle ne zaman konuşmaya çalışsam sürekli olarak nedense, senden özür dileyerek başlıyorum. | Open Subtitles | بقدر ما يسعني التذكر كل مرة أضطر فيها للتحدث إليك فيبدو لسببٍ أو لآخر أنني أبدأ بالإعراب عن مدى أسفي |
hatırlamasına yardımcı oldum. | Open Subtitles | أنا الذي أخبرتها ،لقد ساعدتها على التذكر فحسب |
Umarım değildir. Hatırlayamadım ve yedim. | Open Subtitles | أتمنى أنها ليست كذلك لم أستطع التذكر لذلك أكلتها |
Ve bildim bileli dünya annemiz yüzünden kötü bir yerdi. | Open Subtitles | و منذ أن أستطعت التذكر العالم كان سيئاً بسبب والدتنا |
Bunu Hatırlamam mümkün değil. Çok uzun süre değil. | Open Subtitles | . لا يمكنني التذكر حقاً لكن ليس لمرّاتٍ عديدة |
Bir insan o kadar zaman sonra bunu nasıl hatırlayabilir ki? | Open Subtitles | غريب.وكأنه شخص يحاول التذكر بعد كل هذا الوقت. |