ويكيبيديا

    "التسويق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • pazarlama
        
    • Pazarlamacı
        
    • satış
        
    • pazarlamadan
        
    • market
        
    • pazarlamanın
        
    • pazarlamaya
        
    • pazarlamayı
        
    • pazarlaması
        
    • pazar
        
    • Reklam
        
    • Ticaret
        
    • Marka
        
    • Piramit
        
    • pazarlamayla
        
    pazarlama müdürü geldi ve Midwest'te denetim yapmaları için birilerini seçti. Open Subtitles لذا ، رئيس التسويق جاء لإختيار أشخاص لتدقيق حسابات القسم الغربي
    Görünüşe göre, pazarlama stratejisi olarak benim yüzüm daha güvenilir. Open Subtitles فيما يبدو، يظنّ قسم التسويق أنّ وجهي جدير أكثر بالثقة
    Ama küçük tiyatro çalışmalarının ve büyük pazarlama tekniklerinin bana öğrettiği bir şey varsa o da şudur, herkesin bir markası var. Open Subtitles لكن إذا كان هناك أيّ شئ قد قام التخصص في التسويق مع دراسات المسرح علمتني هو أن كلّ شخص لديه علامة تجارية
    Ben de senin gibilere istediğini vermek için pazarlama departmanında çalışıyorum. Open Subtitles نعم، وأنا الرجل الذي يعمل في التسويق الذي يريد إعطائه إليك
    Emma Jennings'i tanıtmama izin verin, kendisi pazarlama bölümünün başındadır. Open Subtitles اسمحوا لي أن أعرض إيما جينينغز، رئيس قسم التسويق لدينا.
    Ekibin beyni sensin, biliyorum. Ama pazarlama ve Reklam ne olacak? Open Subtitles أنت العقل المُدبر وأنا أعلم هذا، ولكن ماذا عن التسويق والاعلانات؟
    Açıkça belliydi ki pazarlama alanında çalışmak için çok şişmandım. Open Subtitles من الواضح أني كنت سمينا للغاية كي أعمل في التسويق
    Bu pazarlama meselesiyle bir kötü yola daha girmiş olabilirim. Open Subtitles في أنني أتبع دليلا سيء آخر في أمر التسويق هذا
    pazarlama bölümünde başkan yardımcısı olarak başladım... ve editör yardımcılığına kadar yükseldim. Open Subtitles عملت كمساعده لنائب مدير التسويق وبعد ذلك عملت طريقي إلى محرر صغير
    pazarlama müdürümüz, satış müdürümüz araştırma ve geliştirme başkan yardımcımız ve birkaç müşterimiz. Open Subtitles هذا مدير التسويق ومدير المبيعات ونائب مدير الأبحاث والتطوير وبعض المشترين التابعين لنا
    Fakat şu anda çalıştığım yeni projede, benim yeni filmim bu olacak, pazarlama dünyasını, reklamcılığı inceliyoruz. TED ولكن في المشروع الجديد الذي أعمل عليه، فيلمي الجديد ندرس عالم التسويق والإعلان.
    Bu pazarlama savaşları elbette ki tamamen israf. Zira bir firma, hastaları kendi ilacına çekmek için, diğeri elde tutmak için harcıyor. TED ومعارك التسويق هذه، بلا شك، هي إسراف تمامًا لأن ما تنفقه إحدى الشركات لتوصيل المرضى بالدواء تنفقه شركة أخرى للفوز بالمرضى مجددًا.
    Bu insanlar IŞİD'in uyguladığı pazarlama yetisine sahip değiller. TED ليس لهؤلاء عمومًا براعة التسويق كما لدى داعش.
    Birkaç yoğun pazarlama ayından sonra, genel toplamda 185 çiftçiyi kaydetmiştik. TED بعد شهران من التسويق المكثف، حصلنا على توقيع الإجمالي الأكبر من 185 مزارع
    Alman bir araba markasının pazarlama müdürünü inceledik, ki burada yenilik üzerine çalışabilecek kişilerin pazarlamacılar değil, tasarım mühendisleri olduğuna inanılıyordu. TED ودرسنا رئيس التسويق في شركة سيارات ألمانية حيث يعتقدون أن مهندسي التصميم، وليس المسوقين، من يجب أن يكونوا مبتكرين.
    Sonunda, ilaç şirketinin pazarlama tekniği başarısız oldu. TED في النهاية فشل مخطط التسويق لهذه الشركة.
    Pazarlamacı biri olarak, yalan söylemekte pek de iyi değilsin. Open Subtitles بالنسبة لشخصٍ من مجال التسويق فأنتَ لست جيداً في الكذب
    Şimdi, pazarlamadan Shannon ve Chris, reklamlardan Lauren'la birlikte küçük bir kavga etmişler. Open Subtitles والآن, شانون وكريس من التسويق لديهم مشكلة بسيطة مع لورين من قسم الاعلانات
    Önce tele market, şimdi de ciltçilik mi? Open Subtitles أولاً، التسويق عبرَ الهاتِف و الآن تجليد الكُتُب؟
    %40'ı pazarlamanın ne olduğunda dair. TED 40 في المئة من أنه يدور حول ما هو التسويق.
    eğer teknoloji işi ise, pazarlamaya, ve satışa, ve yönetime, ve saireye kadar gider. TED إذا كان العمل متعلقا بالتقنية, إلى التسويق و المبيعات و الإدارة و هكذا.
    Biliyor musun, eğer bu gece gerçekten iyi geçerse, bulduğum oyunu pazarlamayı düşünebilirim. Open Subtitles تَعْرفُ، إذا هذا المساء يَذْهبُ جيّدُ جداً، أنا قَدْ أَعتبرُ التسويق إختراعي الصَغير.
    Dünün pazarlaması ile bugünkünü kıyaslama bir sahra topu ile akıllı bombayı kıyaslamak gibidir.. Open Subtitles بمقارنة التسويق في العام الماضي بالتسويق اليوم هو مثل مقارنة بندقية لعبة أطفال لقنبلة ذكية.
    Biliyor musun.. Şu pazar raporunu hazırladım ve onun hakkında ne düşündüğünü bilmiyorum. Open Subtitles كما تعلمين, لقد سلمت التقرير عن التسويق ولمأعرف رأيك فيه
    Ticaret! Ticaret! Open Subtitles التسويق، التسويق
    Pazarlamada, bir Marka ne kadar büyük olursa, onun konumunu değiştirmekte o denli zor olmakta. TED التسويق هو، العلامة التجارية الأكبر، أكثر صعوبة لإعادة وضعها.
    Piramit pazarlama dolandırıcısı Jin Hyeon Pil tutuklandı. Open Subtitles ،لقد تم اعتقال، مُحتال التسويق الهرمي .جين هيون بيل
    Doğru pazarlamayla bu gösterilerden büyük para kazanabilirim. Open Subtitles هذه العروض الجانبية قد تكون ربحي الكبير في التسويق المناسب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد