ويكيبيديا

    "التصديق أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğuna inanmak
        
    • inanabiliyor
        
    • olmasına inanmak
        
    • olduğuna inanamıyorum
        
    • seçtiğine inanamıyorum
        
    Ne kadar da huzur verici! Önünde durduğunuz zaman, bunların 40'ların sonlarında askeri kışlalar olduğuna inanmak zor. TED مشرقاً وآمنًا، وعندما تقف أمامه، يصعب التصديق أن هذا كان في السابق قاعدة عسكرية في نهاية الأربعينيات من القرن الماضي.
    Bütün bunların altında küçük bir kızın olduğuna inanmak zor. Open Subtitles يصعب التصديق أن فتاة صغيرة تغطيها كل هذة القذارة
    İnsanın kendi kardeşini öldürme emri verebilecek kadar hasta olduğuna inanmak zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أن شخص ما مريض يأمر بقتل أخيه.
    Birilerinin bu vücudun büyüsü olmadığını söylediğine inanabiliyor musunuz? Open Subtitles هل يمكنكم التصديق أن أحدهم يقول هذا الجسد ليس ساحرًا؟
    Kabarcıklı yoğurtun her hangi bir yerde meşhur olmasına inanmak zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أن زبادي به فقاقيع رائج في أي مكان
    Yaşlı suratlının eskiden bizim gibi genç olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles من الصعب التصديق أن تلك العجوزة كانت صغيرة مثلنا ذات يوم
    Üzgünüm efendim.Kelso'nun beni seçtiğine inanamıyorum. Open Subtitles آسف يا سيدي. لا أستطيع التصديق أن كيلسو اختارني.
    Bu adamın meşhur bir katil olduğuna inanmak güç. Open Subtitles من الصعب التصديق أن هذا الرجل كان قاتل غير معروف.
    Senin hatan olduğuna inanmak bir hayli zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أن من الممكن أن يكون خطأك
    Bu adamın hepimizin korktuğu adam olduğuna inanmak zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أن هذا الرجل الذي كنا نخافه جميعًا
    Bak, eğer çocuğun bir melek olduğuna inanmak istiyorsan keyfin bilir. Open Subtitles اسمعي، إن أردت التصديق أن الولد قديس، تفضّلي
    Senden daha iyisi olduğuna inanmak çok zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أن هناك من هو أفضل منك
    Miki'yi öldürenin Inui'nin ajanları olduğuna inanmak güç. Open Subtitles من الصعب التصديق أن جواسيس (إينوي)من قتل (ميكي)
    Hayvanat bahçesinin beyaz kaplanını ödünç vermediğine inanabiliyor musunuz? Open Subtitles أيمكنكم التصديق أن حديقة الحيوانات لم تدعني استأجر نمرهم الأبيض؟
    Bizi kurtaran adamın bu olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تستطيعين التصديق أن ذلك هو الرجل الذي أنقدنا؟
    Küçük kardeşimizin kendine Meksikalı bir erkek arkadaş yaptığına inanabiliyor musun? Open Subtitles هل يمكنك التصديق أن أخونا الصغير وجد لنفسه حبيب إسباني؟
    Yu'nun yokedilmemiş olmasına inanmak zor. Open Subtitles أنه من الصعب التصديق أن (يو) لم يدمر بعد
    hala sularının kalmış olmasına inanmak zor. Open Subtitles {\pos(192,210)} من الصعب التصديق أن هناك ماء عذب متبقي.
    Bu adamın 12 yaşında olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا يُمكنني التصديق أن هذا الشخص في سن الـ12.
    Amerika'dan daha kötü bir yer olduğuna inanamıyorum, bula bula bizi buldu. Open Subtitles من الصعب التصديق أن هنالك مكاناً أسوء من أمريكا ولكننا وجدناه
    Hala annemin lezbiyen olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles مازالت لا أستطيع التصديق أن أمي كانت شاذة
    Sevgilimin bekarlığa veda partisi için bana kıyafet seçtiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع التصديق أن حبيبتي تجعلني أغير ملابسي لأذهب إلى حفلة لتوديع العزوبية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد