Bununla nasıl ilgilendiklerini kim bilir? tamir için para da ödemezler! | Open Subtitles | إنهم لا يعرفون كيف يعتنون بها انهم لا يدفعون ثمن التصليح |
Sonsuza kadar dayanamayız, Kup, ama onlara kabarık bir tamir faturası ödetebiliriz ! | Open Subtitles | لا يمكن ان نصمد للابد كب ولكن يمكن ان نجعل فاتورة التصليح عاليه |
Bu sebeple yeni gereksinim onarılabilirlik, arabaları kolay tamir edilir yapmak. | TED | فإذاً المتطلب الجديد هو القابلية للتصليح، جعل السيارات سهلة التصليح. |
Pearl Harbour saldırısından 7 ay sonra, 8 uçak gemisinden 5'inde Tamirat hala devam ediyordu. | Open Subtitles | بعد سبعة أشهر من الهجوم على بيرل هاربر التصليح لا زال قائما لخمسة سفن حربية من عدد ثمانية تضررت بسبب الهجوم |
tamirci gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدون مثل رجال التصليح رجال التصليح الكبار |
Gücüne onarım için ihtiyacın var. | Open Subtitles | و أنت في حاجة إلى الطاقة لانهاء التصليح الخاص بك |
Bu arada Niles, arabam tamirde. | Open Subtitles | بالمناسبة نايلز,سيارتي في التصليح ساحتاج توصيلة الليلة |
tamir için bir ekip kur. Şimdilik, geçici tamiratlar yapacağız. | Open Subtitles | إجمع مهندسين التصليح سنقوم بإصلاحات مؤقتة هنا |
Sana söyledim, bir araba bozulduğunda, onu tamir edebilecek bir adam isterim ne kadar süreceğine bahse giren birisini değil. | Open Subtitles | ، أخبرتك، عندمـا تتعطّـل العربة ... أريد رجـال لديهم القدرة على تصليحهـا لا أن يراهنـوا على الوقت المُستغرق في التصليح |
Turuncu halıyı çok sevmem, fakat yeni bir yere taşınmanın sevinci, orayı tamir etmesi, kendine ait bir yer yapması. | Open Subtitles | أنا لست محب للسجادة البرتقالية ولكن جزء من المتعة في المنزل الجديد هو التصليح وجعله منزلك |
Beni ara. tamir için evlere gidiyorum. | Open Subtitles | أتصلى بى ، أنا أقوم بخدمات التصليح فى المنازر |
Dostum Mason, 23. tamir deposunda sizi bekliyor olacak. | Open Subtitles | رفيقي مايسون سينتظره في مستودع التصليح في المستودع الثالث والعشرونِ |
Sonraki birkaç saat boyunca çöp topluyor yerleri siliyor ve cilalıyor, ufak tamir işleri ve bakım yapıyorum. | Open Subtitles | الساعات القليلة التالية اقضيها في جمع القمامة ومسح الارضيات والتلميع والقيام بأعمال التصليح والصيانة |
Söz ver, tamir etmeyi bilmediğin şeyleri ustaya bırakacaksın. | Open Subtitles | ألم أقل لك بأنه إن لم تعرف القيام بهذا دعه إلى مسؤول التصليح |
Plan, tamir robotunu gemiye ilk geldiğimizde bulduğumuz büyük kubbeli odayı tamir etmek için kullanmak. | Open Subtitles | الخطه أن نجعل أليين التصليح يعملون فى غرفه القبه الكبيره التى وجدناها حينما جئنا لأول مره على سطح السفينه |
Bilmem. Tamirat biraz zaman alır. | Open Subtitles | لا اعلم هذا التصليح سيستغرق فتره |
Onlar için şuraya Tamirat barakası kursak? | Open Subtitles | لِمَ لا نضع ورشة التصليح هناك؟ |
Hademe mi olacağım ya da tamirci falan mı? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أكون البواب مثلاً أو رجل التصليح ؟ |
- O tamirci değil. - tamir edebilirim. | Open Subtitles | هو ليس عامل التصليح، مهلا، أنا عامل التصليح |
Her demiryolunun sağlayabileceği üzere bu kadar uzun bir geri dönüşte onarım veya fazlası yapılır. | Open Subtitles | حيث أن جميع خطوط السِكك الحديدية المجاورة التي قد تقوم برحلة لهذه المسافة قد تكون قيد التصليح أو غير ذلك |
Arabamın tamirde olacağını hesaplamamıştım. | Open Subtitles | حسنا أنا اسفه لأنني لم أخطط لهذا و لكن سيارتي في التصليح |
Tamiratı kredi kartı limitinden daha pahalıya patladı. | Open Subtitles | تكاليف التصليح تكلف أكثر من الحد الأقصى لبطاقة الائتمان. |