tepeye çıkıp inen bütün o cipleri ve kamyonları gördün mü? | Open Subtitles | هل ترى عربات الجيب وسيارات النقل هناك تصعد وتنزل من التله |
Güneş tam sağdan, şu tepeye vurduğunda şu tepeler şarkı söyler sanki. | Open Subtitles | , حينما ترتطم الشمس بهذة التله بالتحديد . فهذة التلال تغرد |
İlki tepenin diğer tarafı, ikincisi aşağı inen yol, üçüncüsü de nehir. | Open Subtitles | الاول هناك اعلي التله و الثاني علي الطريق و الثالث في النهر |
Bir sonraki tepenin ardında ne olduğunu bilmediğimizdir gitmemizi sağlayan. | Open Subtitles | أنه الأنتظار لرؤية ما الذي خلف التله الأخرى هوا ما يجعلنا نضمي |
Bir süre Tepede durup, gelir diye bekledim ama gelmedi, Yüzbaşım. | Open Subtitles | انتظرته على المنحدر اعلى قمه التله لكنه لم يظهر |
Sizi o kuzeydeki Tepede at sürerken görürsem, kızı bağışlarım. | Open Subtitles | اذا رأيتكما خلف هذه التله الشمالية سأترك الفتاة |
O tepeden çıkarken ben aşağı iniyordum. | Open Subtitles | لقد قامت بالصعود الى اعلى . التله بينما انا كُنت أسير بِ عكسها |
Dinleyin, fırtına kopmak üzere, o yüzden tepeden inseniz iyi edersiniz. | Open Subtitles | استمعي,بالنسبه للعاصفه من الافضل لك ان تنزلي عن التله |
İlk işimiz tepeye erişmek için bir yol yapmaktı. | Open Subtitles | حسناً اول شيئاً فعلناه كان قطع طريق المرور الطريق المؤدى الى اعلى التله |
partiye davet etti arkadaşları, tepeye çıkmıştı. | Open Subtitles | لقد دعتني الى حفله مع اصدقائها فوق التله بالقرب من ساحة الغولف |
Frank, bir arkadaşınla beraber... bu iki ölü kızılderiliyi tepeye çıkarın. | Open Subtitles | فرانك"، الأفضل ان تلحق برفيقك" واسحبا الهنود القتلى . أعلى تلك التله معكما |
Sana 20 metre avans, tepeye senden önce varacağım. | Open Subtitles | سالحق بك على التله |
Meleklerin vadilerinde yarıştığı bir tepenin kıyısındayım. | Open Subtitles | انها تتربع على اعلى التله ، اننا في سباقات للحصولل على اخاديد الملائكة. |
evin tepenin üstünde olması... bu muhteşem okyanus galgalarını görebilmenizi sağlıyor. | Open Subtitles | كونه على التله هو ما يجعل منظر المحيط مذهل |
O çarpı işareti de şu tepenin üzerinde, kasabadan çok uzakta değil. | Open Subtitles | وهذا الصليب يقابل قمه هذه التله هذا ليس ببعيد خارج المدينه |
tepenin üstünde! | Open Subtitles | انه فوق قمه التله |
Bunu devam ettirmek istemiyorum. Tepede yaptıklarım için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | انا لا اتنى ان أثحمل مثل هذا أعتذر عن تصرفى عند التله |
Britanyali asker Edward Dwyer, Belçika'daki 60. Tepede Viktorya nisanini kazandi. | Open Subtitles | تقلد الجندي البريطاني (ادوارد دوير) وسام (صليب فيكتوريا) على التله 60 في بلجيكا |
Çünkü rüyamda Tepede duran adam ben değildim. | Open Subtitles | - لأنه في حلمي ... الشخص الذي يقف على التله ليس أنا وانما أنت! |
Bay Baske'nin söylediğine göre büyük bir köpeği olan bir adam ona saldırmış o kaçmıış, bir tepeden düşmüş. ve sabah neredeyse üzerinden geçecek olan bir kamyon şoförü onu bulmuş. | Open Subtitles | السيد باسكي قال انه ذهب لاحضار مساعدة بينما هوجم من قبل رجل معه كلب ضخم هرب , وسقط من التله |
Görünen sebep haricinde, tepeden aşağı yuvarlanmış. | Open Subtitles | حسناً, لقد تعثر أسفل التله |