"التله" - Traduction Arabe en Turc

    • tepeye
        
    • tepenin
        
    • Tepede
        
    • tepeden
        
    tepeye çıkıp inen bütün o cipleri ve kamyonları gördün mü? Open Subtitles هل ترى عربات الجيب وسيارات النقل هناك تصعد وتنزل من التله
    Güneş tam sağdan, şu tepeye vurduğunda şu tepeler şarkı söyler sanki. Open Subtitles , حينما ترتطم الشمس بهذة التله بالتحديد . فهذة التلال تغرد
    İlki tepenin diğer tarafı, ikincisi aşağı inen yol, üçüncüsü de nehir. Open Subtitles الاول هناك اعلي التله و الثاني علي الطريق و الثالث في النهر
    Bir sonraki tepenin ardında ne olduğunu bilmediğimizdir gitmemizi sağlayan. Open Subtitles أنه الأنتظار لرؤية ما الذي خلف التله الأخرى هوا ما يجعلنا نضمي
    Bir süre Tepede durup, gelir diye bekledim ama gelmedi, Yüzbaşım. Open Subtitles انتظرته على المنحدر اعلى قمه التله لكنه لم يظهر
    Sizi o kuzeydeki Tepede at sürerken görürsem, kızı bağışlarım. Open Subtitles اذا رأيتكما خلف هذه التله الشمالية سأترك الفتاة
    O tepeden çıkarken ben aşağı iniyordum. Open Subtitles لقد قامت بالصعود الى اعلى . التله بينما انا كُنت أسير بِ عكسها
    Dinleyin, fırtına kopmak üzere, o yüzden tepeden inseniz iyi edersiniz. Open Subtitles استمعي,بالنسبه للعاصفه من الافضل لك ان تنزلي عن التله
    İlk işimiz tepeye erişmek için bir yol yapmaktı. Open Subtitles حسناً اول شيئاً فعلناه كان قطع طريق المرور الطريق المؤدى الى اعلى التله
    partiye davet etti arkadaşları, tepeye çıkmıştı. Open Subtitles لقد دعتني الى حفله مع اصدقائها فوق التله بالقرب من ساحة الغولف
    Frank, bir arkadaşınla beraber... bu iki ölü kızılderiliyi tepeye çıkarın. Open Subtitles فرانك"، الأفضل ان تلحق برفيقك" واسحبا الهنود القتلى . أعلى تلك التله معكما
    Sana 20 metre avans, tepeye senden önce varacağım. Open Subtitles سالحق بك على التله
    Meleklerin vadilerinde yarıştığı bir tepenin kıyısındayım. Open Subtitles انها تتربع على اعلى التله ، اننا في سباقات للحصولل على اخاديد الملائكة.
    evin tepenin üstünde olması... bu muhteşem okyanus galgalarını görebilmenizi sağlıyor. Open Subtitles كونه على التله هو ما يجعل منظر المحيط مذهل
    O çarpı işareti de şu tepenin üzerinde, kasabadan çok uzakta değil. Open Subtitles وهذا الصليب يقابل قمه هذه التله هذا ليس ببعيد خارج المدينه
    tepenin üstünde! Open Subtitles انه فوق قمه التله
    Bunu devam ettirmek istemiyorum. Tepede yaptıklarım için özür dilemek istiyorum. Open Subtitles انا لا اتنى ان أثحمل مثل هذا أعتذر عن تصرفى عند التله
    Britanyali asker Edward Dwyer, Belçika'daki 60. Tepede Viktorya nisanini kazandi. Open Subtitles تقلد الجندي البريطاني (ادوارد دوير) وسام (صليب فيكتوريا) على التله 60 في بلجيكا
    Çünkü rüyamda Tepede duran adam ben değildim. Open Subtitles - لأنه في حلمي ... الشخص الذي يقف على التله ليس أنا وانما أنت!
    Bay Baske'nin söylediğine göre büyük bir köpeği olan bir adam ona saldırmış o kaçmıış, bir tepeden düşmüş. ve sabah neredeyse üzerinden geçecek olan bir kamyon şoförü onu bulmuş. Open Subtitles السيد باسكي قال انه ذهب لاحضار مساعدة بينما هوجم من قبل رجل معه كلب ضخم هرب , وسقط من التله
    Görünen sebep haricinde, tepeden aşağı yuvarlanmış. Open Subtitles حسناً, لقد تعثر أسفل التله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus