ويكيبيديا

    "التنافسي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rekabetçi
        
    • rekabete
        
    Bu çok güzel, ama şiddetli, rekabetçi davranışları ödüllendirmen yanlış. Open Subtitles هذا لطف منك، لكنك مخطئ لمكافئتي على السلوك التنافسي العنيف
    Bu rekabetçi ortam sık sık saldırganlığa ve şiddete yol açabiliyor. Open Subtitles بالتأكيد هذا النموذج التنافسي يمكن أن يؤدي احياناً إلى العدوان والعنف
    Bu da profesyonel kadınlar arasında hakkında çok konuşulan rekabetçi davranışa neden oluyor. TED هذا يقود إلى السلوك التنافسي الشهير بين النساء المحترفات.
    Bence Amerika'yı bugün dünyada tek süper güç kılan şey rekabetçi güdülerdir. Open Subtitles اعتقد ان الدافع التنافسي هو المفتاح الضروري الذى جعل أمريكا القوة العظمى الوحيدة الباقية في العالم اليوم.
    Bence rekabete dayalı yemek yemek Japonların sosisli sandviçleri ıslatmalarıyla gerçekten değişti. Open Subtitles أعتقد أن الأكل التنافسي تغير عندما قام هذا الشخص الياباني بترطيب خبز النقانق
    Bence Amerika'yı bugün dünyada tek süper güç kılan şey rekabetçi güdülerdir. Open Subtitles اعتقد ان الدافع التنافسي هو المفتاح الضروري الذى جعل أمريكا القوة العظمى الوحيدة الباقية في العالم اليوم.
    Bütün algoritma dökümanlarını incelemesi için üçüncü bir tarafı tayin edeceğim, ...rekabetçi sızıntıyı önlemek için. Open Subtitles سأعين طرف ثالث للإطلاع على كافة سندات الخوارزمية لتفادي التسريب التنافسي
    Özel okulların rekabetçi ve elitist yaklaşımını küçümsemesinden rahatsız olurum sandım. Open Subtitles توقعتُ أن أستاء من إزدرائه للتركيز التنافسي والنخبوي للمدارس الخاصة.
    Düşüneyim, rekabetçi tavrını beğendim. Open Subtitles حسناً، دعينا نرى أحب هذا الموقف التنافسي
    rekabetçi bir gösteriş mekanizmasıdır, ödüllü bir boğa sahibi olmak gibi en iyi domatese ve İngiliz çay gülüne sahip olma azmidir. Open Subtitles إنها آلية للإستعراض التنافسي مثل الحصول على ثور كجائزة. ذلك الطمع في أن تكون لديك أفضل ثمار طماطم و ورود الشاي الأنجليزي.
    Geçenlerde bu kitabı çıkardım, rekabetçi bir 21. yüzyıl ekonomisinde piyasanın (pazarın) değerli gördüğü şeyin nadir ve değerli şeyler üretme kabiliyeti olduğunu birçok farklı delille ortaya koyuyor. TED مؤخراً قمت بنشر هذا الكتاب الذي يعتمد على مختلف فصائل الأدلة لِطَرح تساؤل عن الإقتصاد التنافسي في القرن الـ 21، ما هي قيم السوق؟ هي القدرة على إنتاج أشياء نادرة وقيمة.
    Bu rekabetçi söylem bugün artık her yerde. TED وهذا الخطاب التنافسي هو المعيار الآن.
    Squash benim rekabetçi yanımı ortaya çıkarıyor. Open Subtitles يبرز في الاسكواش بلدي الجانب التنافسي.
    İşbirliğini arttırmak: Okullarda rekabetçi öğrenim yerine yardımsever öğrenim. Kurumların içinde koşulsuz işbirliği. Kurumların arasında biraz rekabet olabilir ama kurum içerisinde olmaz. TED تعزيز التعاون: التعليم التعاوني في المدارس بديلاً عن التعليم التنافسي. التعاون غير المشروط داخل الشركات-- قد يكون هناك بعض التنافس بين الشركات ولكن ليس داخلها.
    Jeff'in rekabetçi tarafı daha önce de ortaya çıkmıştı. Open Subtitles جانب (جيف) التنافسي قد ظهر من قبل.
    Paul rekabetçi gününde. Open Subtitles (بول) من النوع التنافسي قليلاً
    Daha eşit ülkelerde çok daha fazla ki bu da rekabete dayalı, sınıflara ayrılmış toplum yapısının daha yaratıcı ve yenilikçi olduğuna dair asırlık görüşe meydan okur. Open Subtitles الإبتكار : أعلى في البلاد الأكثر مساواة. وهذا يتحدى الفكرة القديمة أن المجتمع الطبقي التنافسي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد