Eğer ihtiyaçları olsaydı kurumsal servislerle de bir araya getirebilirdi ama kurumsal servislere göre komşu hem daha iyi hem de daha ucuz bir alternatif. | TED | وقد كانت لتربطهم بالخدمات الحكومية إن كانوا في حاجة لها، لكن الجار بديل أحسن وأرخص بكثير للخدمات الحكومية. |
Kadeh kaldırışın için teşekkürler. Çok hoştu, komşu. | Open Subtitles | شكراً على النخب، ذلك لطفاً منك أيها الجار |
Selaminko komşu. Maça benimle gitmek ister misin? | Open Subtitles | مرحباً ايها الجار ،اتريد الذهاب معي للمباراة؟ |
Dört saat tatil trafiğinde... lanet arabanın içinde terlemeyi... ve o koca kafalı komşunun sarhoş olup... merdivenlerden yuvarlanmasını beklemeyi. | Open Subtitles | سنقود السيارة لــ4 ساعات على الطريق وسط زحمة سير العطلة للجلوس في كوخ قديم رطب وانتظار الجار ذي الرأس الكبير |
komşusu dün akşam işe giderken Ağlama sesi duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال الجار أنّه سمع بُكاءً عندما ذهب للعمل في الليلة الماضية. |
İyi komşu kuralı: Herkes sola dönsün. | Open Subtitles | سياسة الجار الطّيب ليلتفت كل شخص إلى اليسار |
Ne o, yaprak süpürgesinin yasaklanmasını isteyen komşu sana heyecanlı gelmedi mi? | Open Subtitles | ماذا، الجار مع توسله لتنظيف الفناء لم يكن مثيراً بالنسبة لك؟ |
Dinle, bizim bir komşu var bizim katta az yaşlınacanadır. | Open Subtitles | اسمع , الجار الذي بنفس الطابق كبير بالعمر |
Belki siz, belki okuldan biri ya da sapık bir komşu. | Open Subtitles | ربما أنت، أو فتوة المدرسة أو الجار الغريب |
Ben daha çok "paranızı vergi tahsildarından saklayan dost ... canlısı komşu" türü birisiyim. | Open Subtitles | انا من نوع علاقات الجار الوديه انا من النوع الذي يخبىء مالك عن رجل الضرائب |
Belki de sizin yarattığınız o hayali komşu geri döner ama bu defa onu yatıştırmak için yanında olmayacaksınız. | Open Subtitles | ألغ كل خططك لربما ذلك الجار الغاضب الخيالي الذي اختلقته يرجع |
Bunu onunla da paylaşmak zorunda değilsin. Karşı komşu, meyveli küçük gitarını getirdiğini gördüm. Onu kılıfında tutalım. | Open Subtitles | الجار ، أراك قد أحضرت غيتار الفواكة الخاص بك ، دعنا نبقيه صامتاً |
Bulgulardan yola çıkarak komşu dünyayı görebileceğimiz bir çeşit pencere yarattık. | Open Subtitles | استناداً على ما اكتشفناه، طوّرنا نافذة للنظر لهذا العالم الجار. |
Bu tür şeylerde komşunun çıkması hep hoşuma gider ama adamın sabıkası yok, o yüzden sessiz ve ağırdan almak istiyorum. | Open Subtitles | دائما ما أحبذ الجار في مثل هذه الحالات لكن يا جماعة لا يوجد عنده سوابق أريد أن أبدأ بالأشياء البسطية وبهدوء |
Yani, sessiz olacağım. Bilirsin işte iyi bir komşunun olduğu gibi. | Open Subtitles | أعني، سأبقي الأمر طي الكتمان كما تعلمين، كما يفعل الجار الطيب |
Pekâlâ. Alt kat komşusu bir kadının balkondan sallanıp daireye koştuğunu gördüğünü raporladı. | Open Subtitles | حينا إذن، الجار في الطابق السفلي بلّغ عن رؤية إمرأة تتأرجح من على الشرفة ، وتمر بجانب الشقة. |
Babası da ümitsizlik içinde komşuya gidip 2.500 dolar ödünç almış. | TED | ووسط حالة من اليأس، قصد أبوها الجار ليقترض منه 2,500 دولار. |
Şarabın 200 çeşidini bilen bir komşum var. | TED | لدي هذا الجار الذي يعرف 200 نوع من النبيذ. |
Komşuları, Flatbush caddesindeki... bu evden çığlık sesleri geldiğini duymuşlar. | Open Subtitles | صراخ الجار السمعي مجيئ من هذا البيت... على درب فلاتبوش. |
Şu senin bahsettiğin başına bela komşun bu mu yoksa? | Open Subtitles | هل ألم المؤخرة , ذلك الجار الذي حدثتني عنه ؟ |
Sonun da bu komşumuz o kadar hastaydı ki çim biçme makinasını çaldı. | Open Subtitles | وأخيراً هذا الجار حصلت على المرضى حتى من ذلك أنه سرق في جزازة. |
Nabersiniz Komşular! Tam pipo havası. Çalıları yakmam inşallah. | Open Subtitles | مرحباً أيها الجار ، إن الطقس جميل اليوم يجعلني أرغب بإستنشاق الأزهار |
Aslında bir komşusunuz, yani muhtemel komşuyu. | Open Subtitles | أترين , إنه لديه هذا الجار الذي أُخمن أنه جارك أيضاً |
Sabah yeşil bir gökyüzü... uyarmalısın Komşunu. | Open Subtitles | السماء خضراء صباحاً فليسمع الجار تحذيراً |
Bilmiyorum. Belki de annesindeydi. - Ya da komşuyla sevişiyordur. | Open Subtitles | ربما كانت في زيارة أم أنها تنام مع الجار |
Sayesinde Yüzbaşı Trevelyan'ı tanıdığın komşunuz mu? | Open Subtitles | الجار الذى قابلته عن طريق السيد تريفيليان ؟ |
Askerlerin meydanda saldıran Gar'ı vurup düşürmeleri bence bir gösteriydi. | Open Subtitles | وحش "الجار" الذي هاجم الناس بالميدان و اسقطته الجنود قتيلاً من السماء اعتقد ان هذا كان مدبر. |
Aylardır komada olan Yan komşunun karısı aslında bütün uykularını bir seferde uyuma kararı almıştı. | Open Subtitles | زوجة الجار فاقدة الوعي إختارت أن تذهب حياتها كلها في النوم |