| Saraybosna'da işler çığırından çıkınca, dağlarda yaşayan kuzenimin yanına gittik. | Open Subtitles | عندما سرايفو تَخبّلتْ، ذَهبتُ إلى إبنِ عمي في الجبالِ. |
| Atalarım dağlarda yaşayan yaratıklardan söz etmişti. | Open Subtitles | أسلافي تَكلّموا عن وحوشِ الروحِ ذلك يَعِيشُ داخل تلك الجبالِ. |
| Büyük dağların ötesindeki çocuktan bahsederken bir hüzün çökerdi kalbine. | Open Subtitles | آذى قلبُه متى تَكلّمَ حول ولد ما بعد الجبالِ العظيمةِ. |
| Yakındaki dağların yükseklerinde tüylü kozalak çamları, gezegenin en yaşlı organizmaları bulunur. | Open Subtitles | هناك في أعلى الجبالِ القريبةِ , صنوبريات برستليكون ، الكائنات الحية الأطول عمراً على الكوكبِ. |
| Otobüs dağ yolunda devrilmişti. | Open Subtitles | حافلة إنقلبتْ في الجبالِ. |
| Balım, Yürüyen dağlar'a gidip benim için yarım pound kireçtaşı kırar mısın? | Open Subtitles | هونيكنز، هل تَتدبّرُ الذِهاب إلى الجبالِ المُتَجوِّلةِ و تكسر لي حولي نِصْف باوند حجرِ الكلس؟ |
| Yürüyen dağlara kaçtığını duydum. | Open Subtitles | سَمعتُ بأنّها هَربتْ إلى الجبالِ المُتَجوِّلةِ |
| Hiç kimsenin ulaşamayacağı dağlarda... saklı iki köyün ninja soyları. | Open Subtitles | يوجد قريتين من قبائل النينجا ..مخفيه في الجبالِ. حيث لا أحد يمكن أن يَصلَهم. |
| Ama seni bu dağlarda asla bulamazlar. | Open Subtitles | لَكنَّهم لَنْ يَجدوا أنت في هذه الجبالِ. |
| Ailesinin Taipei yakınlarında dağlarda çiçek bahçeleri var. | Open Subtitles | عائلتها عِنْدَها a حقل الزهورِ في الجبالِ قُرْب تايبيه |
| Bayrakları ile dağlarda koşarlardı. | Open Subtitles | يجرون نحو الجبالِ بأعلامِهم. |
| Çiftçilerin hepsi dağlarda saklanıyor. | Open Subtitles | المزارعون في الجبالِ. |
| dağların diplerinde, onu uzun süre saklayan... ve kötülüğünün etkisi altında tükenen bir mahlukat. | Open Subtitles | مخلوق يحتفظ متذ عهد بعيد بكنز تحت عُمقَ الجبالِ وأفناه بشرِّه قلبه تعُذّبَ كثيرا بما فَقدَه |
| Yakında bu dağların yamacına da dayanırlar. | Open Subtitles | قريباً سَيَكُونونَ بمحازاة هذا الجانبِ من الجبالِ |
| Daha dağların yarısının içinden geçebildik. | Open Subtitles | ونِصْف ذلك خلال الجبالِ. |
| Otobüs dağ yolunda devrilmişti. | Open Subtitles | حافلة إنقلبتْ في الجبالِ. |
| Ufukta dağ bayır görünüyor... | Open Subtitles | قبل الأفقِ. صفٌ من الجبالِ.. |
| Ivy, dağ aslanı tam arkanda! | Open Subtitles | -أسد الجبالِ هناك |
| Bu dağlar gizli tehlikelerle dolu. | Open Subtitles | تلك الجبالِ غادرة. |
| - Hatta dağlar bile. | Open Subtitles | حتى تلك الجبالِ. |
| Kuzeye, dağlara doğru gitmelisiniz. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تَتوجّهَ شمالاً إلى الجبالِ. |
| Şansımızı denedik ve sonra dağlara kaçıştık. | Open Subtitles | نرَاقَبَ فرصتنا، فرينا الي الجبالِ. |