Bütün yetkililerin Herkesi mahalleden çekmek için koordine olması gerek. | Open Subtitles | علينا التنسيق مع كل ضباطكم لسحب الجميع من الشارع فورا |
Mümkün olduğu kadar çabuk evdeki Herkesi dışarı çıkarmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أ آنتي بحاجه لإخراج الجميع من البيت بآسرع وقت ممكن |
Öylece yürüyüp gidemem ve Herkesi... - Onları buradan çıkartmak zorundayım. | Open Subtitles | لا يمكنني الذهاب وترك الجميع يجب أن أخرج الجميع من هنا |
Bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak en iyi olmaları için çevrelerindeki Herkesin onları desteklediğini bilmelerini istedim. | TED | وقمتُ بعمل كل ذلك لأنني أردتُ من طلابي أن يعرفوا بأن الجميع من حولهم يدعمهم ليكونوا من أفضل الناس، |
Pakistan'dan tut da, Kuzey Kore'ye kadar Herkesin görevi var. | Open Subtitles | هناك تعاملات له هنا مع الجميع من الباكستان لكوريا الشمالية |
herkes bütün semptomları göstermez ya da aynı boyutta ve yoğunlukta deneyimlemez. | TED | لا يعاني الجميع من هذه الأعراض، أو مرت عليه بنفس القدر والكثافة. |
Sarhoş sürücülerden çete üyelerine Herkesi savunmuş ya da suçlamış. | Open Subtitles | قاضى ودافع عن الجميع من السائقين الثملين الى أعضاء العصابات |
O ise 10 polisle birlikte gelip Herkesi hayvan istismarından tutukladı. | Open Subtitles | نعم,لقد ظهر مع عشرة شرطيين, اعتقل الجميع من اجل وحشية الحيوانات |
Herkesi görünmeyen elden kurtardığımı bizi çalışan kimliği ile bağlayan elden. | Open Subtitles | إنقاذ الجميع من اليد الخفية التي تجبرنا على أنا نكون موظفين |
Dördüncü Katılımcı: Herkesi gördüm Japonya, Venezuela, Birleşik Devletler'den Knoxville, Tennessee'ye kadar. | TED | مساهم 4: لقد شاهدت الجميع من اليابان، فنزويلا، الى الولايات المتحدة، الى كنوكسفيل، تينيسي. |
Hastanemizde Harvard Profesörlerinden, buraya daha geçen hafta gelmiş insanlara kadar Herkesi görebilirsiniz. | TED | في مشفانا نرى الجميع من أساتذة هارفارد إلى الناس الذين قدموا هنا الأسبوع الماضي. |
Bu olduktan sonra bağlantı tamamen kesilmeden önce Herkesi buraya getirebilmemiz için 90 dakikamız olacak. | Open Subtitles | عندما يحدث هذا سيكون لديك 90 دقيقة فقط للحصول على الجميع من خلاله قبل ان يتحلل الممر تماما |
Yüksek sosyeteden kasabadaki bütün serserilere kadar Herkesi çağırır. | Open Subtitles | انه يدعو الجميع من أوّل الطبقة الراقية حتّي المحتالين و المتشرّدين في المدينة. |
Hey, Bessie, sen Herkesi tanıyorsun. Şuradaki adam kim? | Open Subtitles | إذا ، بيسي ، أنت تعرفين الجميع من ذلك الشخص هناك ؟ |
Herkesi dışarı çıkaracağımı söylemiştim, lanet olsun, bunu yapacağım! | Open Subtitles | قلت لكم أننى سأخرج الجميع من هنا و سأفعل ذلك |
önemli olduğunu bildiğim bu şeylerin içlerine sızmak ve Herkesin görebileceği şekilde şifresini ortaya çıkarmak istiyorum. | TED | أريد أن أخترق أعماق هذه الأشياء التى أعرف أنها الأهم وأمكن الجميع من فك شفرتها. |
Daha önce Herkesin gördüğü şeyleri görmek, ama sadece görmekle kalmayıp bunlar hakkında daha önce kimsenin düşünmediği şekilde düşünmekle ilgili. | TED | الأمر كله عن رؤية الأشياء التي شاهدها الجميع من قبل لكن التفكير بها بطرق لم يتطرق إليها أحد من قبل. |
Herkesin dahil olması için de kendilerinde bir şeyler görmeleri gerek ve Green New Deal bunu yapıyor. | TED | وليتمكن الجميع من المشاركة، يجب أن يروا شيئاً ما فيه لأنفسهم، وهو ما تفعله الاتفاقية البيئية الجديدة. |
Herkesin sokaktan uzak durması gerektiğini bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | الا تعلم ان الجميع من المفترض ان يخرجوا من الشارع؟ |
Pekala. Herkesin şu anda bu evi terketmesini istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريد أن يخرج الجميع من هذا البيت فوراً. |
Sorumluluğu başkasına yükle... Biliyor musun, herkes sorumluluğu başkasına yüklüyor. | Open Subtitles | تخلص من المسؤولية ليتخلص الجميع من المسؤولية ، أتعلم ؟ |
Ver onu bana. Silahşörlerin sloganı: Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için. | Open Subtitles | لنأخذه ، شعار الفرسان الفرد للجميع و الجميع من أجل الفرد |
Senin için herkese yalan söyledim. Şimdi onu öldürecek misin? | Open Subtitles | لقد كذبت على الجميع من أجلك والآن تود قتله ؟ |
... ama onun herkesten üstün olduğunu düşünürsek başka kimden bahsettiğimi düşünebilirsiniz ki? | Open Subtitles | ولكن باعتبار انه اعلى من الجميع من غيره كنت تظنين؟ |