ويكيبيديا

    "الجميلِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güzel
        
    Arka bahçedeki güzel mi güzel köşemde Open Subtitles في مصرفِي الجميلِ الجميلِ في الفناء الخلفي
    Lisedeyken bu güzel yüzde sivilce çıktı mı, onu bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد معرفة هذا الوجه الجميلِ ان كان به تلك الحبوب في الثانوية
    senin güzel vücuduna biraz masaj yapayım, çünkü gerilmiş gibisin. Open Subtitles لان ذلك سيسبب التجاعيدَ في رأسك الصَغيرِ الجميلِ.
    Ve burayı dünyanın merkezi, hatta en güzel şeyin burası olduğunu sanıyordu. Open Subtitles وفي مركز هذا العالمِ كَانَ أكثر الشيءِ الجميلِ رَأى أبداً.
    20 yıl önce bu güzel etkinliği düşünüp de yerel tosbağa nüfusunu koruduğu için Delia Ann Lee için özellikle teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles وأنا أوَدُّ أَنْ أَقدم ترحيب خاصّ لداليا آن لي، التي نظمت هذا الحدثِ الجميلِ لأكثر من 20 سنة، وبالقيام بذلك
    Aklı başında birini görmek de çok güzel. Open Subtitles لكن علي أخبارك , أنه من الجميلِ رؤية ذاك الوجه ذاته مرة آخرى
    O herifle sikiştiğini düşünsene bir. Amy, ne güzel sarı saçların var öyle. Open Subtitles أيمكنكم أَنْ تَتخيّلوا ذلك الرجل اللعين؟ أيمي، يا لجمال شَعرِك الأشقرِ الجميلِ.
    Bazı şeylerin değişmediğini görmek güzel. Open Subtitles من الجميلِ أن نرى أن هناك أشياءٌ لاتتغير
    - Dışarıda olmak güzel, değil mi? Open Subtitles من الجميلِ أن نكونَ بهذا الجو العليل أليسَ كذلك؟ بلى
    Bu güzel yüz, adamın aklını çeldi ve ölüme yolladı. Open Subtitles هذا الوجهِ الجميلِ أغرى رجل إلى موته
    Böyle güzel bir teslimatçı görmek Carmela'nın hoşuna gitti. Open Subtitles كارميلا" مسرورة" لمثل هذا التوصيل الجميلِ
    güzel bir yemek yemek çok iyi olurdu. Open Subtitles سيكون من الجميلِ تناول وجبةٍ طيبة
    - Bu beyaz, güzel içeceği görüyor musunuz? - Herkeste var mı? Pekala. Open Subtitles تَرى هذا الشرابِ الجميلِ الأبيضِ؟
    Beni merak ettiğini bilmek güzel. Open Subtitles من الجميلِ أن أعرفَ أنّهُ قلقٌ عليّ
    Çok güzel cilt. Open Subtitles مثل هذا الجلدِ الجميلِ
    Ama şunu söylemeliyim ki bu güzel havada, böyle güzel bir evdeyken Londra'daki tipik İngliz hikayelerinden farklı şeyler ortaya çıkıyor. Open Subtitles انة قادم بالرغم من أني يَجِبُ أَنْ أَقُولَ، انة غريبُ جداً... لكي يَكْتبَ نموذجاً للقصّةُ الإنجليزيةُ في لندن بينما أَنا هنا في هذا البيتِ في مثل هذا الطقسِ الجميلِ.
    O çok güzel bir insan. Open Subtitles هو مثل هذا الشخصِ الجميلِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد