| Peki eski o alıştığımız güzel eski moda değerlerimiz nerede? | Open Subtitles | لكن اين تلك القيم القديمة الجيدة التي كنا نعتمد عليها |
| Peki eski o alıştığımız güzel eski moda değerlerimiz nerede? | Open Subtitles | لكن اين تلك القيم القديمة الجيدة التي كنا نعتمد عليها |
| Peki eski o alıştığımız güzel eski moda değerlerimiz nerede? | Open Subtitles | لكن اين تلك القيم القديمة الجيدة التي كنا نعتمد عليها |
| Buradakilerden birisi günahlarımı öğrenseydi yaptığım onca güzel şey de çöpe giderdi. | Open Subtitles | إن أكتشف أحد هنا عن تجاوزاتي فكل الأعمال الجيدة التي فعلتها ستنكشف حقيقتها |
| Claire ile birlikte yaşadığımız onca güzel anımızı düşünüyordum da... | Open Subtitles | كنتُ أفكر في كل الأوقات الجيدة "التي حظيتها مع "كلير |
| Michael, birlikte yapabileceğimiz onca güzel şeyi düşün. | Open Subtitles | لا تعلم ما تقاتل من أجله بعد الآن مايكل, فكر بكل الأشياء الجيدة التي يمكن أن نفعلها سوياً |
| Unutma röportajın amacı, bu kasaba için yaptığın onca güzel şeyi vurgulamak. | Open Subtitles | الآن تذكري الهدف من المقابلة أنه لتسليط الضوء على الأشياء الجيدة التي قمتي بها من أجل القرية |
| Bütün o üzerinde çalıştığım dosyaları dijital ortama geçirirken toplumun iyiliği için beraber yaptığımız onca güzel şeyi aklıma getirdi. | Open Subtitles | ادخال الملفات القديمة ذكرني ذكرني بجميع القضايا التي عملت عليها وجميع الاشياء الجيدة التي نفعلها للمجتمع |
| Yaptığımız onca güzel şey ne olacak? | Open Subtitles | ماذا بشأن كل الأمور الجيدة التي فعلناها ؟ |
| Sadece senin hakkında duyduğum onca güzel şey için değil... ama ayrıca... ben... seni, anne-babanı ve kasabadaki pek çok kişiyi... temsil eden adamım. | Open Subtitles | ليس فقط بسبب الأمور الجيدة التي سمعتها عنكِ ...لكن لأنه أنا الشخص الذي سوف يمثلكِ.. |