ويكيبيديا

    "الحاجة لذكر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bahsetmiyorum bile
        
    • söylemiyorum
        
    • bahsetmeye gerek
        
    • bile gerek
        
    • söylemeye gerek
        
    • söz etmiyorum bile
        
    Suyun ZBZ kızları için oldukça soğuk olduğundan bahsetmiyorum bile. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر الماء متجمّد جداً لـ زي بي زي.
    İyileştirme gücünden istifade etmekten bahsetmiyorum bile. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر إمكانية تَسخير قوَّتِه للشَفَاء
    Bir daha doğru düzgün yürüyebilmenin imkansız olduğunu söylemiyorum bile. Open Subtitles دون الحاجة لذكر حقيقة أنه يجعل المشي باستقامة مستحيلا للأبد
    Bunların izolasyon ve sürekli acının eşliğinde gerçekleşen şeyler olduğunu söylemiyorum bile. TED هذا دون الحاجة لذكر الألم البدني المستمر وعيش تجربة الشعور بالعزلة.
    Lazeri etrafa saçarsa bizim de havaya uçacağımızdan bahsetmeye gerek yok. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر إذا حرك الليزر حول المكان سننفجر
    Onun, İslami kuralların yasakladığı altın bir yüzük taktığından ve FBI'ın onu tanımlarken bu hususa değinmediğinden söz etmeye bile gerek yok. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر أنه كان يلبس خاتم ذهبى وذلك محرم حسب الشريعة الأسلامية ولم يذكر أبدا فى وصف مكتب التحقيقات الفدرالى له
    - Sana bir sürü mesaj bıraktık. - Dolabındaki notu söylemeye gerek yok. Open Subtitles تَركنا لك رسائلَ بدون الحاجة لذكر المُلاحظات على خزانتِكِ
    Erotizmden söz etmiyorum bile. Open Subtitles معطر، بالخصوبةِ، بدون الحاجة لذكر الإحساس أَو حتي الإثارة الجنسية.
    Espri anlayışı var, empati gösteriyor bomba yapımıyla ilgisiz bir hobisi olduğundan bahsetmiyorum bile. Open Subtitles .. لديه إحساس بالمرح والتعاطف بدون الحاجة لذكر أنه ليس لديه هواية صُنع القنابل
    Evet, banka hesabımı boşaltmasından bahsetmiyorum bile. Open Subtitles نعم، حَسناً، بدون الحاجة لذكر الحمل يُقلعُ حسابي المصرفي.
    - Yaptığın diğer çılgınlıktan bahsetmiyorum bile. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر هذا الهراء الآخر ؟ ما هو الهراء الآخر ؟
    Beni yargılayan insanların sabit bakışlarından bahsetmiyorum bile. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر النظرات السريعة من الناس الذين ينتقدونني
    Göz yaşı dökeceğin şeylerden bahsetmiyorum bile. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر الأشياءالتي يُمْكِنُ أَنْ تجْعلَك تَبْكي
    Konuşmamı kaçırmama şu kadar kaldığını hiç söylemiyorum. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر شيئ، أنا هنا لأنهي الموضوع لاني متأخره على خطابي
    İhmalkarlığı ve küfür etmesini söylemiyorum bile. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر الإهمال والإهانة الكلامية
    O tavşan adinin tekiydi. Yol tarifini paskalya yumurtasına çizmesini söylemiyorum bile. Open Subtitles ذلك الأرنبِ كَانَ عديم القيمةَ، بدون الحاجة لذكر كَتبَ الإتّجاهاتَ على بيضة الفصحِ،
    Parasal yansımalarından bahsetmeye gerek bile yok. Open Subtitles دون الحاجة لذكر الخسائر المالية
    Yaptığım işin güvenliğinden bahsetmeye gerek yok. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر أمن شغلي.
    "Elektriksel sinir gazı" olarak veya daha sonradan "Taos Vızıldaması" diye anılan silah uygulamasından bahsetmeye gerek yok. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر الذي كأسلحة محتملة التطبيق الذي هو أشير إليه... ك"غاز أعصاب كهربائي" أو قد يكون وراء "ما يسمّى بدندنة تاوس."
    Bunu hala yapıyor olmanızın, ne kadar iğrenç olduğunu söylemeye bile gerek yok. Open Subtitles دون الحاجة لذكر أنه من المقرف أنكما لاتزالان تمارسان الحبّ
    Şu küçük şeyden bahsetmeye bile gerek yok. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر هذه المادة الصغيرة هنا. [رييس] أنت كنت تخطّط لفتحه، الآنسة.
    Harika olduğunu söylemeye gerek yok. Open Subtitles من دون الحاجة لذكر أنها مضحكة.
    Evet, birkaç bankaya el attığını da söylemeye gerek yok. Open Subtitles نعم، بدون الحاجة لذكر سرقة مصرفين.
    Kentucky'deki üçüzü olan akrabalarından söz etmiyorum bile. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر أقاربك في كنتاكي مع ثلاثة توائم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد