Pekala, rumbanın baharatlı sesleri için serbest dansla başlıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، نبدأ بفترة الرقص الحر على أصوات الرومبا الحاره |
Stres, kahve, baharatlı yiyecekler, gaz. | Open Subtitles | التوتر , القهوه , الأطعمه الحاره |
Tehlikeli tipleri ve baharatlı yemekleri anlayabiliyorum ama... | Open Subtitles | يمكنني تفهم موقفك من غريبيّ الأطوار و الأطعمة الحاره ولكن... |
Ama Sıcak yerlere gitmeyi sevdiğini böylece kısa şortlarını giymeyi sevdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لكني اعتقدت انك تحب الذهاب الى الاماكن الحاره حيث يمكنك ارتداء شورتاتك |
Tamam, Sıcak sosa dönmek istiyorsan, bence sakıncası yok. | Open Subtitles | حسنا تريد العوده للشطه الحاره لامشكله لدي |
Tehlikeli tipleri ve baharatlı yemekleri anlıyorum ama bungee jumping mi? | Open Subtitles | يمكنني تفهم موقفك من غريبيّ الأطوار و الأطعمة الحاره ولكن... القفزة المطاطية ؟ |
baharatlı, Tex-Mex, mesquite, teriyaki, hardal... | Open Subtitles | الحاره و المتبله؟ المكسيكيه ؟ |
Bir İtalyan baharatlı daha mı Tadd? | Open Subtitles | تـــاد وجبه " ايطاليا الحاره " مرة اخرى يا (تـاد) ؟ |
Tehlikeli tipler, baharatlı yemekler... | Open Subtitles | غريبي الأطوار، الأطعمة الحاره... |
Tehlikeli tipler. baharatlı yemekler. | Open Subtitles | غريبي الأطوار، الأطعمة الحاره... |
Sana Haru'dan baharatlı balık alıp sürpriz yapmak istedim. | Open Subtitles | حسنٌ ... قررت أن أفاجئكِ ببعض من تونة (هارو) الحاره |
Aşk dolu Sıcak geceler için büyük boy romantik bir yatak. | Open Subtitles | هناك سرير ذو الحجم ألكبير أنه لليلة الحاره الرومنسية الأولة. |
Cevabı bulmak için Sıcak kayaları alıp sıradan bir erkeğe verelim. | Open Subtitles | ولإكتشاف ذلك سوف نأخذ من الذكـر الأقوى صخوره الحاره ونعطيها إلى ذكـر آخر أقل منه |
Sıcak su yılanı Tibet'e özgü bir hayvandır ve bu yüksek platolardaki güç koşullarda hayatta kalabilmesini tamamen bu doğal ısıtma sistemine borçlu olduğu düşünülmektedir. | Open Subtitles | أفعى الينابيع الحاره الفريدة بقيت في التبت بالظروف القاسية بسبب التدفئة الطبيعية. |
Ziyafet sona erdiğinde ve siz, ah, sıkıntı kotanızı doldurduğunuzda, tepedeki Sıcak kaplıcalara gidebiliriz. | Open Subtitles | بنهاية الوليمه وبحصولك على نسبه من الضجر بأمكاننا الذهاب للينابيع الحاره في التلال |
Ancak içimde binlerce tepsi Sıcak meyvenin dolduramayacağı kadar bir boşluk vardı. | Open Subtitles | لكن يوجد في داخلي فراغ حتى الاف الاحواض من فطائرالفواكه الحاره لا تستطيع ان يملئه |