"الحاره" - Traduction Arabe en Turc

    • baharatlı
        
    • Sıcak
        
    • - Fasulye
        
    Pekala, rumbanın baharatlı sesleri için serbest dansla başlıyoruz. Open Subtitles حسناً، نبدأ بفترة الرقص الحر على أصوات الرومبا الحاره
    Stres, kahve, baharatlı yiyecekler, gaz. Open Subtitles التوتر , القهوه , الأطعمه الحاره
    Tehlikeli tipleri ve baharatlı yemekleri anlayabiliyorum ama... Open Subtitles يمكنني تفهم موقفك من غريبيّ الأطوار و الأطعمة الحاره ولكن...
    Ama Sıcak yerlere gitmeyi sevdiğini böylece kısa şortlarını giymeyi sevdiğini sanıyordum. Open Subtitles لكني اعتقدت انك تحب الذهاب الى الاماكن الحاره حيث يمكنك ارتداء شورتاتك
    Tamam, Sıcak sosa dönmek istiyorsan, bence sakıncası yok. Open Subtitles حسنا تريد العوده للشطه الحاره لامشكله لدي
    Tehlikeli tipleri ve baharatlı yemekleri anlıyorum ama bungee jumping mi? Open Subtitles يمكنني تفهم موقفك من غريبيّ الأطوار و الأطعمة الحاره ولكن... القفزة المطاطية ؟
    baharatlı, Tex-Mex, mesquite, teriyaki, hardal... Open Subtitles الحاره و المتبله؟ المكسيكيه ؟
    Bir İtalyan baharatlı daha mı Tadd? Open Subtitles تـــاد وجبه " ايطاليا الحاره " مرة اخرى يا (تـاد) ؟
    Tehlikeli tipler, baharatlı yemekler... Open Subtitles غريبي الأطوار، الأطعمة الحاره...
    Tehlikeli tipler. baharatlı yemekler. Open Subtitles غريبي الأطوار، الأطعمة الحاره...
    Sana Haru'dan baharatlı balık alıp sürpriz yapmak istedim. Open Subtitles حسنٌ ... قررت أن أفاجئكِ ببعض من تونة (هارو) الحاره
    Aşk dolu Sıcak geceler için büyük boy romantik bir yatak. Open Subtitles هناك سرير ذو الحجم ألكبير أنه لليلة الحاره الرومنسية الأولة.
    Cevabı bulmak için Sıcak kayaları alıp sıradan bir erkeğe verelim. Open Subtitles ولإكتشاف ذلك سوف نأخذ من الذكـر الأقوى صخوره الحاره ونعطيها إلى ذكـر آخر أقل منه
    Sıcak su yılanı Tibet'e özgü bir hayvandır ve bu yüksek platolardaki güç koşullarda hayatta kalabilmesini tamamen bu doğal ısıtma sistemine borçlu olduğu düşünülmektedir. Open Subtitles أفعى الينابيع الحاره الفريدة بقيت في التبت بالظروف القاسية بسبب التدفئة الطبيعية.
    Ziyafet sona erdiğinde ve siz, ah, sıkıntı kotanızı doldurduğunuzda, tepedeki Sıcak kaplıcalara gidebiliriz. Open Subtitles بنهاية الوليمه وبحصولك على نسبه من الضجر بأمكاننا الذهاب للينابيع الحاره في التلال
    Ancak içimde binlerce tepsi Sıcak meyvenin dolduramayacağı kadar bir boşluk vardı. Open Subtitles لكن يوجد في داخلي فراغ حتى الاف الاحواض من فطائرالفواكه الحاره لا تستطيع ان يملئه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus