ويكيبيديا

    "الحشد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kalabalık
        
    • kalabalığın
        
    • kalabalığı
        
    • kalabalığa
        
    • kalabalıktan
        
    • Horde
        
    • Kalabalıkta
        
    • Kalabalıktaki
        
    • sürü
        
    • Halk
        
    • insanların
        
    • kalabalıkla
        
    • seyircilerin
        
    • seyirci
        
    • insanları
        
    Dediğiniz gibi, bu kalabalık, büyük bir kargaşa yaratıyorlardı,değil mi? Open Subtitles كما قلت هذا الحشد فعلوا الكثير من الضوضاء ؟ نعم
    Bir sineğin ise uçmak ve kalabalık içinde kaybolmak dışında hiçbir savunması yok. Open Subtitles لا تملك الذُبابة أي دفاع، ما عدا الطيران والتخفي في وسط الحشد العريض.
    Benden kurtulmak isteyen o kalabalığın bir parçası olduğunuzu düşünüyorum. Open Subtitles أظن انك جزء من هذا الحشد الذى يحاول التخلص منى
    Yaşlı erkek yaklaştıkça, tecrübeleri, bu korkutucu kalabalığın merkezine ne kadar yakın olursa, dişileri o denli etkileme şansı olacağını söylüyor. Open Subtitles حالما يقترب الذكر العجوز يعرف انه , كلما كانت البقعة اقرب للمركز في هذا الحشد المخيف كلما كان أكثر جاذبية للإناث
    Bir isyan durumu gibi davranacağız, korumalar gitsin önce, kalabalığı çıkartsınlar oradan. Open Subtitles سنعالج هذا كحالة إضطراب أجعل الحراس يذهبون أولاً وأخرج الحشد من هناك
    Yok, eminim bu hap kalabalığa hemen uyum sağlayacaktır. Pekâlâ. Open Subtitles لا انا متأكد انها من الاشياء التي تمتزج مع الحشد
    Tam şimdi, dövüş gerçekten gerçekten güzelleşiyor ve kalabalık çıldırıyor, değil mi? Open Subtitles الآن، القتاليحتدم.. يحتدم بشكل طيب ، و الحشد يثار جنونهاً ، صحيح؟
    Ağır bir hava doluştu içeri sessiz kalabalık bekliyor kararı. Open Subtitles الهواء ثقيل مع الحَدس مثل الحشد الساكن فى انتظار القرار
    Az önce gelen haberlere göre baş döndürücü bir kalabalık var. Open Subtitles الحشد ما زال يترنح من الأخبار التي سُمعت قبل ثوان قليلة
    Tamam, bu kalabalık saklı grubun özel sihirli, yeni bir şey işitme korkusu olmadan canlı müzik heyecanını yaşamak üzere. Open Subtitles هذا الحشد على وشك تجربة سحر خاصّ لفرقة الأغاني المعادة التشويق والموسيقى الحيّة بدون الخوف من سماع أي شيء جدي
    kalabalık, gördüğünüz gibi umutlu, hevesli ve hepsi elinde Hint bayrağıyla. Open Subtitles بين كل هذا الحشد نرى آمالًا عريضة والكثير يحمل علم البلاد
    Ben de öyle. kalabalığın önünde şarkı söylemek... beni korkutuyor. Open Subtitles فكرة الغناء أمام هذا الحشد الكبير من الناس ترعبني كثيراً
    Bir kalabalığın karşısında, sırtın duvara dayalı, yumruk ve köpek dişlerinle. Open Subtitles القتال المتكامل الذي يشمل الحشد ولا شئ تملكه سوي قبضتك وأنيابك
    kalabalığın arasına karışmış düşmanlar olup olmadığını görmek için buraya gelmiştim. Open Subtitles ولهذا جئت هنا لأتحقق من وجود أي دخلاء مختبئين بين الحشد.
    Sonra kalabalığı beşer kişilik gruplara ayırdık ve grup kararı vermelerini istedik. TED ثم قمنا بتقسيم الحشد إلى مجموعات من خمس أفراد، وطلبنا منهم التوصل إلى إجابة جماعية.
    Polis şu an için adamı atlamaya çağıran kalabalığı kontrol etmeye çalışıyor. Open Subtitles البوليس يحاول السيطره على هذا الحشد الذى يدعو الرجل الان للقفز
    Boksörlerden biri kalabalığın arasından ringe geliyor. - kalabalığı dinle! - Burada sadece nefret var. Open Subtitles احد الملاكمين فى طريقة الان وسط هذا الحشد الى الحلبة
    El Harun adamlarınızın kalabalığa ateş ettiğini ve bunun saldırıyı kışkırttığını bildiriyor. Open Subtitles آل هارون قالوا بتقريرهم بأن رجال اطلقوا النار على الحشد وأثاروا الهجوم
    Etik kaçak olduğu için dikkatleri çekmeden kalabalığa karışamaz. TED كطريدة، لا يمكن لإيثيك التسلل إلى الحشد دون لفت الانتباه إلى نفسها.
    Burada, beni görüyorsunuz tam da o anda kalabalıktan sekiz kat daha yukarıda. TED ذها أنا في نفس تلك اللحظة تماما، ثمانية طوابق فوق ذلك الحشد.
    Geçit açılıp, Horde'un kalanı da bize katılınca onları Fel'e vereceğiz. Open Subtitles عندما تفتح البوابة، عندما بقية الحشد الانضمام إلينا وسنقدم لهم فل.
    Ki bu da bende, katilin bu Kalabalıkta olduğuna dair şüphe uyandırıyor. Open Subtitles ممّا يجعلني أتساءل لو كان يُمكن أن يكون قاتله ضمن هذا الحشد.
    O da Kalabalıktaki kimsenin net bir görüntüsünü çekemeyeceği kadar yüksekteydi. Open Subtitles وقد كان عاليًا كفاية بحيث لم يتمكّن أحد من الحشد بأخذ صورة واضحة له.
    Sadece birkaç hafta içinde bu devasa sürü bir milyardan fazla meyve yiyecek. Open Subtitles في غضون أسابيع قليلة، هذا الحشد الضخم سيُبيد أكثر من مليار ثمرة فاكهة مختلفة النوع.
    Halk bunu sevdi. Senin gibi birini kullanabiliriz. Open Subtitles الحشد أحب هذا ربما نحتاج إلى إستخدام شخص مثلك
    Şaşırtıcı şekilde insanların eşyaları iki eliyle tutması Kalabalıkta sadece solakların olmadığını akla getiriyor. Open Subtitles في دهشة، يأخذ الناس الأشياء بكلتا اليدين. مما يشير إلى وجود أشخاص غير عُسر في هذا الحشد الهائج.
    - Bazen oraya gitmek istiyorum kalabalıkla takılmak... insanları seyretmek. Open Subtitles أحب النزول الى هناك أحياناً أتسكع مع الحشد مشاهده الناس
    Heyecanlı bir şeyler olmasın diye dua ettim çünkü seyircilerin çok gürültü yaparak seni uyandırmasını istemedim. Open Subtitles ولكنكي شعرتي بالنوم في دورتي ظللت أتمنى ألا يحدث شيء ممتع لأنني لم أرد من الحشد الصراخ
    Burada şu an müthiş bir seyirci var... ve Syracuse ilk serisi için diziliyor. Open Subtitles شى لا يصدق بوجود هذا الحشد المتحمس "ويصطف فريق"سيراكيوس لاولى محاولاته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد