ويكيبيديا

    "الحق فى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hakkın
        
    • hakkına
        
    • hakkım
        
    • hakkınız
        
    • hakkımız
        
    • hakkı var
        
    • hak
        
    • hakkını
        
    • hakları
        
    Sessiz kalma hakkın var ama ben bunu tavsiye etmem. Open Subtitles لديك الحق فى البقاء صامتاً و لكنى لا أوصى بهذا
    Ama ne yapmış olursa olsun, onu öldürmeye hakkın yok. Open Subtitles مهما كان ما فعله هذا الرجل لك ليس لديك الحق فى قتله
    Bir Amerikalı olarak, adamın tekiyle diz teması kurmadan yemek yemek hakkına sahibim. Open Subtitles كمواطن امريكى لدى الحق فى تناول الطعام بدون ان تلمس قدمى رجلاً اخر
    Senin için de çok korktum. Seni bu işe sokmaya hakkım yoktu. Open Subtitles انا خائفة جداْْ لأجلك أيضاْ ليس لى الحق فى توريطك فى هذا
    Hayır. Buna hakkınız yok. Kim olursanız olun, hakkınız yok. Open Subtitles لا, ليس لديك الحق فى ذلك, أياً من كنت, فليس لديك الحق فى ذلك
    Böyle tehlikeli bir silah bulunduran herkesi... sorgulayamaya hakkımız var. Open Subtitles و لنا كل الحق فى مساءلة رجل يخفى سلاحا خطيرا
    Pekala, teknik olarak Toprak Kraliçesi'nin vatandaşlarını askere almaya hakkı var. Open Subtitles حسنا, من الناحيه العمليه ملكه الارض لديها الحق فى تجنيد مواطنيها
    Senin bilmeye hakkın var. Görünüyorki sıcak savaşın içindeyiz. Open Subtitles من المفترض الا أخبرك بذلك ولكنك ضابط جيد ولك الحق فى المعرفة
    Senin bilmeye hakkın var. Görünüyor ki sıcak savaşın içindeyiz. Open Subtitles من المفترض الا أخبرك بذلك ولكنك ضابط جيد ولك الحق فى المعرفة
    Saklanmasına yardım ediyorsun. Bunu yapmaya da hakkın olduğunu söylüyorsun Open Subtitles ثم تساعدينهم على التخفى وتقولين أن لكِ الحق فى فعل ذلك
    Çünkü, herkes yaşamak ve mutlu olmak hakkına sahiptir tolşoke edilmeden ve boğazlanmadan! Open Subtitles هذا خطأ لأن لكل شخص إنسان الحق فى الحياة بسعادة دون أن يتعرض للضرب أو للطعن
    Ve bu hissemi de uygun gördüğüm şekilde kullanma hakkına sahibim. Open Subtitles ولدى كل الحق فى التخلص من أسهمى بأى وسيله أرى أنها ملائمه
    Susma hakkına sahipsiniz ve... Open Subtitles اتبعني، فلك الحق فى أن تبقى صامتاً فأي شيء ستتفوّه به سيستخدم ضدّك في المحكمة
    Kalpın çarpıntılarına göre karar vermeye hakkım yok. Open Subtitles ليس لدى الحق فى اتخاذ قرارات مبنية على العواطف
    Irkımın on yıllardır anlamaya çalıştığı bu Okyanusla, hayali de olsa bir ilişki kurma olasılığını geri çevirmeye hakkım var mı? Open Subtitles هل لدى الحق فى رفض حتى مجرد إمكانية خيالية للإتصال بهذا المحيط الذى ظلت ذريتى تحاول فهمه لعقود؟
    Bunu yapmaya hakkınız yok. Güllerimi mahvediyorsunuz. Open Subtitles ليس لك الحق فى ان تفعل هذا, انك تُفسد ازهارى
    Ama bunu yapamazsınız. hakkınız yok. Asla aynı şey olmayacaktır. Open Subtitles ولكنك لن تستطيع، لم يعطك أحد الحق فى أن تحاول، انك ستخرج شيئاً مختلفاً تماماً.
    Zalim olmaya hakkımız yok. Eğer bir şeyden eminsem, işte bu odur. Open Subtitles ليس لديك الحق فى ان تكون قاسيا, لو انا واثقة من اى شئ, فانا واثقة من هذا
    Ama onurlu bir yuvarlak masa şövalyesinin sözünden süphe etmeye hiç hakkımız yok. Open Subtitles لكن ليس لدينا الحق فى التشكيك فى شرف فارسآ موثوقآ به لأجل كلمه من مرافقآ
    bir babanın buna hakkı var. Open Subtitles لو أردت ذلك ، يمكننى الذهاب للمحكمة فالوالد له الحق فى ذلك
    Ve içki içmeyi hak eden birileri varsa; onlar koşulların kurbanlarıdır. Open Subtitles و إذا كان لدى أى احد الحق فى شربه للخمور, فإنها ضحية للواقعة.
    Ama bu sana bir başkasının hayatını alma hakkını vermez. Open Subtitles لكن ما تزال لا تعطيك الحق فى أخذ حياة أخرى
    Yapma baba. Senden bunu istemeye hakları yok. Open Subtitles لا تفعل يا أبى, فهم ليس لهم الحق فى ان يطلبوا منك ان تفعل ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد