| Bir şey söyleyeyim mi, hayat her zaman böyle olmuyor. | Open Subtitles | لكن انت تعلم , الحياه لا تسير دائما كما نريد |
| Bu hayat buna değmez, sen de biliyorsun. | Open Subtitles | سيد,هذه الحياه لا تستحق وأنتى تعرفين هذا |
| - hayat... - Bilanço tablosu gibi işler, biliyorum. | Open Subtitles | الحياه لا تسير على ورقه ميزانيه أنا أعلم ,ولكنها يجب عليها |
| En olağanüstü durumlar dışında alınmaması... gereken tanrının vermiş olduğu yaşama hakkımız... olan hayat hakkında karar vermek için... adalet sisteminin bir parçası durumundasınız. | Open Subtitles | أنتم جزء من نظام العداله الذي يعتبر الحياه لا تقدر بثمن أساساً هبه من الله لا يجب أن تُسلب |
| O silahı ve hapları elime aldığım zaman... hayat ne kadar karanlık ve zorlu olursa olsun... yine de yaşamaya değer olduğunu bilmememdi. | Open Subtitles | حينما حملت المسدس و الحبوب في يدي أن الحياه لا تقدر بثمن مهما كان الماضي مظلماً و الحاضر مؤلماً |
| İlk karşılaşmamızda, Aynı beysbol alanda... oturduğumuz gün hayat beklediğimiz gibi gitmez dedin. | Open Subtitles | خلال موعدنا الأول , عندما كنا فى ملعب البيسبول وقد أخبرتنى أن الحياه لا تسير أبدا كما نتوقع |
| hayat bizim ne istediğimize aldırmıyor. Bazılarımız için normal bir hayat sürme şansı çok küçükken elinden alınıyor. | Open Subtitles | الحياه لا تهتم بما نريد وتأخذ منا القليل ونحن صغار |
| Hayır ama hayat bazı şeylerden kaçarak kolaylaşmıyor. | Open Subtitles | لا، لكن الحياه لا تكون اسهل بتجنب الاشياء |
| hayat, güzellik olmadan yaşamaya değer olmazdı. | Open Subtitles | الحياه لا تستحق ان اعيشها من دون الجمال |
| Bu hayat nasıl gideceğini bilemeyiz değil mi? | Open Subtitles | هذه الحياه لا تناسبك ، أليس كذلك؟ |
| Suzy biliyorsun hayat çok fazla ikinci şans vermez. | Open Subtitles | ْ(سوزى)ْ إن الحياه لا تعطى أنصاف الفرصة كثيرا |
| hayat anlayışım: Zarar verme. | Open Subtitles | قاعدتى فى الحياه ( لا ضرر و لا ضرار ) ؛ |