ويكيبيديا

    "الداكنة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • koyu
        
    • siyah
        
    • karanlık
        
    • Gizemli
        
    • derinliklerine doğru
        
    • kara
        
    Kırmızı ve koyu renkler daha yoğun bitki örtüsünü ve beyaz ise açık alanları gösteriyor. TED يظهر اللون الأحمر، والألوان الداكنة كثافة نباتية عالية، بينما يظهر اللون الابيض المساحات المفتوحة الشاسعة.
    Eğer bu gökkuşağına yakından bakarsak bazı koyu çizgilerin eksik olduğunu görürüz. TED إذا استطعنا أن ننظر في قوس قزح بشكل أقرب سوف نرى أن بعض الخطوط الداكنة مفقودة
    Bu Kareem'in koyu renkli gözleri ve burada görmüş olduğunuz da beyaz zemin. TED هذه عيون كريم الداكنة وهذه هي الخلفية البيضاء التي نراها هنا.
    Bunu o siyah, delici gözleri için söylemiyorsun, öyle değil mi? Open Subtitles أنت لا تقولين ذلك لخاطر عينيه الداكنة التي تخترق أليس كذلك؟
    Şimdi, neredeyse tüm eyaletlerde koruyucu aileye giden siyah tenli çocuklar var. TED تقريبًا في كل ولاية، يذهب عدد كبير من الأطفال ذوي البشرة الداكنة إلى دور الرعاية.
    Keşke benim içimdeki karanlık çikolata tabakasından korkmayacak bir balık bulabilseydim. Open Subtitles اتمنى ان اجد سمكة لا تخاف من طبقة الشيكولاتة الداكنة لدى
    koyu mavi olan yer Alt-Sahara Afrikası. TED والزرقاء الداكنة هي أفريقيا جنوب الصحراء
    koyu tenli ırklar açık tenli ırklara ilgi duyar. Open Subtitles ما أثق بكونه حقيقة عالمية وهو أن الأعراق ذوي البشرة الداكنة ينجذبون الى ذوي البشرة الفاتحة
    Öğleden sonra... koyu yeşil gölgesi... bir kaya yapısına bürünüyor... çarpıcı bir beyaz... şimdiye kadar boyanmış en saf beyaz Open Subtitles في وقت مبكر من بعد ظهر اليوم ظلالها الخضراء الداكنة بالكاد تصل لتكوين صخري
    Öğledensonra... koyu yeşil gölgesi... hemen hemen bir kaya yapısına bürünüyor... herşeyden daha beyaz. Open Subtitles عيوننا تتابعها إلى السماء في فترة ما بعد الظهر ظلالها الخضراء الداكنة
    Sonra açık tenli erkekler, sonra koyu tenli kızlar ve sonra, en sona koyu tenli erkekler. Open Subtitles ثم الصبية ذوا البشرة الفاتحة ثم الفتيات بالبشرة الداكنة ثم، آخيرا وليس آخرا الصبية ذوا البشرة الداكنة
    Plâtonun tamamı kireçtaşından oluşuyor. Bu da koyu renkli meteoritleri açık renkli zemin üzerinde tespit etmeyi kolaylaştırıyor. Open Subtitles الهضبة بأكملها كلسية، لذا تبرُز النيازك الداكنة جيداً
    Bu koyu bölgeler, beynin en çok hasar aldığı yerler. Open Subtitles هذه المناطق الداكنة تظهر المناطق الأكثر تضررا
    Şık iş kadınları için siyah çikolata süslemeli beyaz yer mantarı. Open Subtitles بالنسبة للسيدة أعمال على الذهاب، بيضاء دعوى الكمأة مع لهجات الشوكولاته الداكنة.
    Buradaki ve buradaki siyah işaretler var ya? Open Subtitles هل ترى هاته العلامات الداكنة هنا و هناك؟
    "koyu ten tanrının lanetidir, ama eğer yeterince dürüstsen, siyah tenli insan açık tenliye dönüşebilir" Open Subtitles ألبشرة الداكنة لعنة من الله ولكن إذا كنت تقّيا كما ينبغى فيمكن أن تتحول البشرة الداكنة إلى بشرة فاتحة
    siyah çikolata tansiyonu düşürüyormuş kırmızı şarap da sağlıklıymış. Open Subtitles الشوكولاتة الداكنة تخفض ظغط الدم مادة التانين في النبيذ الأحمر
    En önemlisi devam etmeni sağlayacak ve karanlık maddeyi öğretebileceksin. Open Subtitles أنظر، الأكثر أهمية، هذا سيمكنك من الإنتقال لدراسة المادة الداكنة.
    Gemis eni uzaklara götürecek, karanlık sulara. Open Subtitles إن السفينة ستأخذك بعيداً فوق المياه الداكنة
    Yedek taşıyıcıyı alın ve sol motora tüm karanlık maddeyi boşaltın. Open Subtitles إذاً اذهبوا واحضروا العربة الحوامة التي لم تكسروها وضعوا جميع المواد الداكنة على المحرك الأيسر
    Yansıtıcıya iyi bak, Podling. Gizemli Kristal'in gücünü hisset. Open Subtitles انظر للعاكس أيها البدلنغ اشعر بقوة البلورة الداكنة
    Farenin biri bir gün kasvetli ormanın derinliklerine doğru yola çıktı. Open Subtitles لقد كان الفأر يتنزه خلال الغابة الداكنة المظلمة
    Bak, doğudaki şu kara bulutlar güneşi gizliyor. Open Subtitles انظري هذه الغيوم الداكنة في الشرق تحجب الشمس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد