ويكيبيديا

    "الدعوة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • davet
        
    • davetiye
        
    • Davetin
        
    • Çağrı
        
    • Davetiniz
        
    • davetiyede
        
    • davetini
        
    • davete
        
    • davetli
        
    • çağrısı
        
    • davetiyemi
        
    • davetiyeye
        
    • dava
        
    • davetiyeyi
        
    • daveti
        
    "Sadece siz ve diğer dördü düzenlediğim bu buluşmaya davet edildiniz." Open Subtitles فـقط أنت و أربع آخريـن لقد وجهت الدعوة للأجـماع الذي أنـظمة
    davet edilmeye layık olmadığımı biliyorum, bu yüzden hediyenizi şimdi vereceğim. Open Subtitles أعرف إني لم أستحق الدعوة لذلك فكرت بأن أعطيك الهدية الان
    davet etmekte geciktiğin için kendimi teşekkür etme ihtiyacında görmüyorum. Open Subtitles أفترض أنّي يتحتّم أن أشكرك على إرسال هذه الدعوة إليّ.
    Elbette Kraliyet ailesinin soylu bir Dük olarak size davetiye yollama yükümlülüğü var. Open Subtitles من واجب العائلة المالكة بالطبع أن توجه الدعوة إليك بما أنك دوق ملكي
    Yani içeriye bir göz atmak sadece davetiye ile olur. Open Subtitles لذا فإن أفضل طريقة للحصول على نظرة في الداخل عن طريق الدعوة.
    Davetin için sağol ama bugün Noel arifesi, vaktimi çocuklarımla harcamak istiyorum. Open Subtitles شكرا على الدعوة لكنها عشية الكريسمس و أريد أن أقضيها مع أولادي
    Çağrı dedikoduları ben de dahil olmak üzere pek çok kişinin sinirlerini bozdu. Open Subtitles هذه الشائعات بخصوص الدعوة تجعل الناس فى حالة مزاجية عصبية وأنا من ضمنهم
    Redd-i davet mi göndersek acaba? Öyle bir şey var mı? Open Subtitles ربما بإمكاننا إرسال بطاقة إلغاء الدعوة , هل هذا ممكن ؟
    davet için teşekkürler ama burs sunumları bütün akşam sürecek. Open Subtitles شكراً لك على الدعوة لكنني سأسمع تقديمات الزمالة طوال اليوم
    Dün gece mekânı biz kapattık. davet için sağ ol. Open Subtitles بقينا حتى إغلاق ذاك المكان ليلة أمس أشكرك على الدعوة
    Bu açık şebekeye katılmaları için büyükelçilik ve devlet dairelerini davet ettik ve davetimizi kabul edip bizi şaşırttılar. TED قمنا بدعوة السفارات والإدارات الحكومية للمشاركة أيضا في هذه الشبكة المفتوحة، وكم كانت دهشتنا كبيرة عندما لبوا الدعوة.
    Yetersiz temsil edilenleri konuşmaya davet edin. TED وجهوا الدعوة للأشخاص ناقصي التمثيل للحديث.
    Geçenlerde kölelik karşıtı bir topluluk beni konuşmaya davet etti. TED دعيت مؤخراً كمتحدثة، في منظمة الدعوة لإلغاء عقوبة الإعدام.
    davetiye iki kişilikti, ben de Jerry Lee'yi getirdim. Open Subtitles لكن الدعوة لم يقول إحضار صورة المبينة أعلاه، حتى أحضرت جيري لي.
    Eğer birbirimizi önemsemezsek, Bu davetiye bize, cehenneme gitmek için bir bilet olabilir. Open Subtitles لو كان الامر سهلا ستكون الدعوة ما هي الا تذكرة للجحيم
    Sanırım büyük ihtimalle bize davetiye göndermemiş. Open Subtitles اعتقد انة من المحتمل جدا انها لم ترسل لنا الدعوة
    Davetin hala geçerli mi acaba? İster misin? Open Subtitles أتسائل إذا كانت الدعوة مازالت قائمة هل تود الذهاب؟
    Ama yaratıcı cesaret için olan Çağrı yenilik ya da alaka için değil. TED ولكن الدعوة إلى الشجاعة الخلاقة ليست دعوة للحداثة أوتبيان الأهمية.
    Davetiniz için teşekkür ederim ancak reddetmek durumundayım çünkü şahsen zevk alacağım bir şeye benzemiyor. Open Subtitles شكراً على الدعوة ، لكن عليّ أن أرفض تبدو كشيء لن أتمتع به
    Bu davetiyede yazan kötü sürpriz olmalı. Open Subtitles لابد أن هذه هي المفاجأة السيئة التي ذكرها في الدعوة
    davetini kabul ederim ama bu sefer kahveyi ben yapacağım. Open Subtitles أوافق على الدعوة, فقط إذا حضرت أنا القهوة هذه المرة
    Tüm normal sosyal etkileşimimiz bu tür müşterek ifadelere bir tür davete dönüşür. TED كل تفاعلاتنا الاجتماعية الطبيعية تصبح نوعا من الدعوة لهذا النوع من التعبير الجماعي.
    Öğle değil akşam yemeğine davetli olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنتَ تدرك أن الدعوة كانت للعشاء وليسَ الغداء ،، صحيح؟
    Askeri ceket, siyah bayrak, silahlı Cihada apaçık çağrısı. Open Subtitles السترة العسكرية، العلم الأسود، الدعوة الصريحة للجهاد المسلّح.
    Elden verildi. Gene de sonuçta davetiyemi aldım. Open Subtitles سلمتها بيدها لكنني حصلت على الدعوة أخيراً
    Nişan töreninde asmamız lazım. Aynı zamanda davetiyeye de koyacağız. Open Subtitles نحن سنقوم بتعليقها على واجهه الخطوبة ايضا على كارت الدعوة
    Bu dava olmasaydı belgelerin çoğu asla gün yüzüne çıkmayacaktı. TED كان من الممكن أن تبقى العديد من هاته الوثائق مخفيةً لولا الدعوة القضائية.
    Anneme davetiyeyi sormadı, üstelik annemin kocaman çantasında duruyordu. TED ولا يسأل والدتي عن الدعوة التي في أسفل حقيبة يدها الضخمة.
    Madem seni böyle delirteceğini biliyordun, ...neden daveti kabul ettin ki? Open Subtitles لو كان ذلك سيجعلك مجنوناً لماذا قبلت الدعوة في المقام الأول؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد