ويكيبيديا

    "الدمار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • imha
        
    • yıkıma
        
    • yıkımı
        
    • yıkımdan
        
    • zarar
        
    • hasar
        
    • yıkımla
        
    • yıkıntı
        
    • tahribat
        
    • yıkıcı
        
    • tahrip
        
    • hasara
        
    • felaket
        
    • bir yıkım
        
    • yıkımından
        
    Kim kitle imha silahları konusundaki yanlış iddialarla kandırıldığımızı düşünüyor? Open Subtitles من يؤمن بتعرضنا للخداع بادعاءات كاذبة عن أسلحة الدمار الشامل؟
    kitle imha silahları yerine daha güçlü birşeyi ortaya çıkarma zamanıdır. Open Subtitles بدلا من أسلحة الدمار الشامل, حان الوقت لإطلاق شيء أقوى بكثير.
    Hepsi evrenin arasında durur ve çok kötü bir yıkıma neden olur. Open Subtitles انه الشئ الوحيد اللذي يحول بين الكون وبين الدمار الشامل والعنيف له
    Oyunun çoğunu iç dünyasıyla yüzleşerek geçirdiği için ardında bıraktığı yıkımı çoğu zaman görmüyor. TED وبما أنه يقضي وقت طويلا من المسرحية في مواجهة نفسه فإنه غالباً ما يفشل في رؤية الدمار الذي يخلفه ذلك
    Kılıcının ucu yıkımdan kaçmaya çalışan bir kadının ayağına değiyor. TED يتلاقى طرف سيفه بقدم امرأة أثناء محاولتها الهرب من الدمار.
    Adamız atom bombası denemelerinden beri hiç bu kadar zarar görmemişti. Open Subtitles لم تتعرض جزيرتنا لهذا القدر من الدمار منذ تجارب القنبلة الذرية
    Otobüsün ön yüzünün merkezi hasar görmüş. İyi zamanlama ister. Open Subtitles الدمار على الحافلة في الأمام والمركز لذلك لقد استغرقت وقتاً
    Lütfen bana bir toplu imha silahıyla uçağı düşürmekte olduğunuzu söylemeyin. Open Subtitles أرجوك ، قل ليّ أنك لاتهبط متحطماً بحوزتكم سلاح الدمار الشامل.
    Sizin insanlarınız çok istekli bir şekilde kitle imha silahlarını birbirlerine atmasalardı, Open Subtitles بدون أسلحة الدمار الشامل و لولا إن قومك أصبحوا يرشقون بعضهم الآخر
    George Bush Irak'a saldırdığında kitle imha silahları bulacağını, halkı özgürleştireceğini ve Orta Doğuya demokrasi götüreceğini sandı. TED جورج بوش توقع انه اذا احتل العراق فانه سوف يكتشف اسلحة الدمار الشامل وسيحرر الناس وينشر الديموقراطية في الشرق الاوسط
    Bu tarz kaçakçılıklar, uyuşturucu, insan, silah, Tanrı korusun, kitle imha silahları, küresel değerlere karşı tehdidin bir parçası. TED هذا النوع من تهريب، المخدرات، والبشر، والأسلحة و أسلحة الدمار الشامل لا قدر الله. هو تهديد لمشتركاتنا الدولية.
    Gerçekten de çok etkili bir kitle imha silahı. TED أنه سلاح قوي جداً من أسلحة الدمار الشامل.
    Terör tehditleri, kitle imha silahları, hastalıkların küresel çapta yayılması yüzünden istikrarsız; ve yakın geçmişte hiç olmadığımız kadar bu istikrarsızlığa karşı hassasız. TED غير مستقر بسبب تهديدات الإرهاب، أسلحة الدمار الشامل، إنتشار الاوبئة العالمية وروح أننا ضعفاء أمامه بطريقة لم نكن عليها قبل سنوات عديدة خلت.
    Bu yıkıma bir buzul sebep oldu. TED كل هذا الدمار تسببت به بحيرة نتجت عن نهر جليدي ذائب.
    Bu üç kişi kasabaya yıkımı da getirdiler. Open Subtitles هؤلاء الـ 3 أشخاص زائرين جدد أحضروا الدمار عندما أتوا
    Dua et, içinde enfeksiyonun yarattığı yıkımdan kurtulabilecek kadar insanlık kalmış olsun. Open Subtitles لو تبقي جزء كافي ممن هو بشري بها يستطيع النجاه من الدمار الذي يحدث به
    Gösteri yaptıkları her yerde sadece keder ve zarar bırakırlardı. Open Subtitles كانوا يتركون آثاراً من الدمار والحزن أينما كانوا يؤدون عروضهم
    Yuvaya çok hasar verir... ...bu durumda dağınıklığı toparlamak için fazladan işçi gerekir. TED ومن ثم يترتب على ذلك دمار العش، ولذلك فهم بحاجة إلى المزيد من النمل لتنظيف هذا الدمار.
    Kıyılarımızdan Kuzeylilerin getirdiği yıkımla sert ve kılıçlarla karşılaşmalıyız. Open Subtitles علمت أن الدمار الذي جاء إلينا من الشمال يجب أن توجهه قوة من حديد
    Çünkü yıkıntı genelde var oldukça bu son yıkıntı olacak. Open Subtitles لأن هذا الدمار دائمًا نهائي كما هو الدمار عمومًا
    uygun koşullar altında daha çok tahribat yaratmanın kısa yoludur. TED في ظروف ملائمة، إنه طريق قصير نحو المزيد من الدمار.
    Şimdi bu,Allison,Her parçası herhangi bir nükleer bomba kadar yıkıcı olan topyekün bir yıkım silahının mihmandarı yapıyor seni... Open Subtitles الآن ذلك، أليسون، يجعلك الساعي من السلاح الدمار الشامل كل جزء كتدمير كأي قنبلة نووية
    İngiltere, büyük tahrip silahlarının var olduğunu kesin delille sağladı. Open Subtitles وقد زودتهم انجلترا بأدلة قاطعة على وجود أسلحة الدمار الشامل
    Dudakları ne kadar güzel olsa da, bu tür hasara ihtiyacım yok. İşte geliyor. Open Subtitles أنا لا أريد هذا النوع من الدمار مهما كانت شفاته جميلة
    Samimiyetin ile ilgili bir şüphem yok, ama ardında bir felaket taşıyorsun Open Subtitles أنا لا أشكك في إخلاصك و لكن أنت تحملين الدمار في أعقابك
    Gazeteci: Burada kasabada büyük bir yıkım var. TED المذيع: هناك الكثير من الدمار هنا في المدينة.
    Alman Propaganda Bakanlığı çocuk hastanesinin yıkımından çarçabuk faydalandı. Open Subtitles لقد سارعت وزارة الدعايه الألمانيه للأستفاده من الدمار الذى الحق بمستشفى الأطفال هذه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد