Damara nano parçacıkları enjekte edip Kan dolaşımından tümöre nasıl gittiklerini izleyeceğiz. | TED | سوف نقوم بحقن جزيئات النانو في الوعاء الدموي ومراقبة كيف تنتقل من مجرى الدم إلى الورم. |
Oradan da hızla vücut dokularına ulaşır ve bunlar arasında Kan beyin bariyeri denen bir zar da vardır. | TED | ومن هناك فإن الجراثيم تستطيع الوصول بسرعة إلى أنسجة الجسم ومن بينها نسيج يُدعى الحاجز الدماغي الدموي. |
Bu yüzden kızılötesi ışıkla kırmızının optik yoğunluğunu karşılaştırmak Kan damarının boyut etkisini engellemek için kimyasal bir parmak izi sağlıyor. | TED | لذا فإن تعارض امتصاص الأشعة الحمراء والأشعة تحت الحمراء يوفر بصمة إصبع كيميائية تلغي تأثير حجم الوعاء الدموي. |
Neden o lanet sovdaki kuş pislemek için beni seçti ki? | Open Subtitles | لماذا كل الطيور في هذا المعرض الدموي يأخذني إلى حماقة على؟ |
O lanet olası fundalıkta adamlarıyla birlikte kalıp öleceğini sana söylemiş. | Open Subtitles | قال لك أن سيقف ويموت مع رجاله في ذلك المستنقع الدموي |
arteri onardık, böbrekleri için diyalize soktuk. | Open Subtitles | لقد أصلحنا الشريان وبدأنا بالتحالّ الدموي من أجل الكليتين |
Bir Kan damarı iki farklı tip hücreden oluşur. | TED | الوعاء الدموي مكون من نوعين مختلفين من الخلايا. |
Kan damarı içini döşeyen hücreleri (endotel) de içeriye yerleştiriyorsunuz. | TED | و نضع طبقة الخلايا المبطنة للوعاء الدموي في الداخل. |
Ve bu da lümeni açık, fonksiyonel Kan damarını gösteren bir rontgen. | TED | وهذه اشعة لتريكم الوعاء الدموي وهو عامل و مفعل |
Daha sonra hücreleri alıyoruz, damar hücrelerini, Kan damarı hücrelerini, yani hastanın kendi hücrelerini bu damarsal ağaç yapısına serpiyoruz. | TED | نأخذ الخلايا , الخلايا الوعائية خلايا الوعاء الدموي, و نتخلل الشجرة الوعائية بخلايا المريض نفسه. |
Birine Coe'nun TıIsımı'yla birlikte Sobekian Kan Taşı satmışsın! | Open Subtitles | لقد بعت لأحد تميمة كَولا وحجر سبوكيان الدموي |
Seni tamamen Kan rengine boyayacağız... ve sen yüzüp onlar buraya gelmeden karşılarsın onları. | Open Subtitles | سندهنك باللون الدموي . فقط للإضلال وتذهب لمقابلة اسماك القرش قبل وصولهم الى هنا |
Kan orkidesi 7 yılda yalnızca 6 ay çiçek açar. | Open Subtitles | الأوركيد الدموي يحب أن يختفي لمدة سبعة سنوات وظهر فقط منذ 6 اشهر |
Gecenin çocukları. Tanıklarım olun. Kan düğünü. | Open Subtitles | يا أطفالي الليليين، تجمعوا واشهدوا العرس الدموي |
Bir emboli. Yani Kan pıhtısı. Akciğer kanserlerinde sıklıkla görülür. | Open Subtitles | انسداد بالوعاء الدموي جلطة منتشرة بسرطان الدم |
Diğer yanda, tam bir kabus oluveriyor; lanet ofisinizde daha fazla çalışacağınız anlamına geliyor. | TED | من ناحية أخرى , انه كابوس يعني فقط أن تقضي المزيد من الوقت في المكتب الدموي. |
İşimi yapmadan bu lanet yağmur ormanında gebermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن يموت الدموي في بعض حفرة القرف الغاب في أي مكان دون أن تفعل لي شيئا. |
Olacağım, bu lanet yerden kurtulunca. | Open Subtitles | سَأكُونُ بخير عندما أَخرج من هذا المكانِ الدموي |
Eğer bana kalacak olsa o lanet üniformanı sikişmiş hayatın boyunca giydirirdim. | Open Subtitles | لو كنا سنفعل هذا بطريقتي لجعلتك تلبس زيّك الدموي هذا لبقية حياتك الحقيرة |
diyalize sokun, yoksa yarım saat içinde ölecek. | Open Subtitles | ابدؤوا بالتحال الدموي وإلا سيتحوّل جثّةً بعدَ نصفِ ساعة |
İkinizin ardınızda bıraktığınız kanlı izi düşünürsek izlemek çok zor olmadı. | Open Subtitles | ،ليس من الصعب تعقبكما بإعتبار الأثر الدموي الذي تركتماه أنتما الاثنان |
Kızıl Düğün'den sonra Karabalık'ı kaybettiniz ama. | Open Subtitles | لقد خسرتما السمكة السوداء بعد الزفاف الدموي |
Diyaliz, böbrek yetmezliğinde kullanılıyor, değil mi? | Open Subtitles | التحال الدموي إنه الكلية الاصطناعيّة، صحيح؟ |
Yaşamayadevametmesiiçin bu bedeni günahlarından arındır. | Open Subtitles | "طهّر هذا الوعاء الدموي حتى يمكن لهذهِ النفس ان تستمر بالحياة |
Kurbanlarını gömüyor, sonra da dolaşım sistemlerini devam ettirecek kadar onları şekerli su ile besliyor. | Open Subtitles | مدة كافية لأن يمتصه الجهاز الدوري الدموي |
Bütün istiridyelerde vibrioıvardır ama neredeyse hiç kimse de hemokromatoz yoktur. | Open Subtitles | جميع المحارات سليمة ولكن تقريباً لم يكن أحد لديه الصباغ الدموي |