Özellikle bombalama olaylarında yakınlarını kaybedenlere... herkesin sempatiyle yaklaştığını görüyoruz. | Open Subtitles | مع الذين فقدوا أحبائهم في القصف الإرهابي الذي وقع مؤخراً |
11 Eylül saldırılarında tüm hayatını kaybedenlere adanmıştır! | Open Subtitles | إهداء لذكرى هؤلاء الذين فقدوا أرواحهم في 11 سبتمبر 2001 |
Belki de hasım şirketlere bakmalısın bu durumlarda işlerini kaybedenlere. | Open Subtitles | ربما عليك أن تركزي على الإحلال أو الأشخاص الذين فقدوا وظائفهم خلال الدمج |
Piyasanın ani çöküşünün getirdiği şoku takip eden artçı sarsıntılarla, her şeyini kaybeden milyonlarca insan açlık sınırına itildi. | TED | فكان هناك الصدمة من انهيار سوق الأسهم فجأة والتي تبعها العديد من الصدمات، بينما أصبح الناس الذين فقدوا كل شيء فقراء. |
Bu protezler ellerini kısa süre önce kaybeden insanlarda düzgün çalışıyor, çünkü el kasları hala orada. | TED | وهي تعمل بشكلِ ممتاز للأشخاص الذين فقدوا للتو أيديهم ، لأن عضلات اليدين لاتزال تعمل. |
Özellikle bombalama olaylarında yakınlarını kaybedenlere... herkesin sempatiyle yaklaştığını görüyoruz. | Open Subtitles | و بالتأكيد , الجميع هنا متعاطف للغاية مع الذين فقدوا أحبائهم في القصف الإرهابي الذي وقع مؤخراً |
aslında herkes burda çok sempatik bombalama olaylarında yakınlarını kaybedenlere. | Open Subtitles | ومن المؤكد ان الجميع هنا متعاطفون جداً مع اولئك الذين فقدوا أحبائهم في الانفجار الذي وقع مؤخراً |
Bisiklet kazalarında hayatlarını kaybedenlere adanmışlardır. | Open Subtitles | هم في ذاكرة الناس الذين فقدوا حياتهم في حوادث الدراجات. ما يطلق عليه الدراجين أشباح. |
Bu kişiler seslerini sonradan kaybeden insanlardı. | TED | هؤلاء هم الذين فقدوا أصواتهم بعد ذلك خلال حياتهم. |
Yumuşak robotik, vücutlarının bir kısmını kaybeden insanlar için yeni nesil daha gerçekçi protezler sağlayacaktır. | TED | هذه الأجهزة ستقوّي جيلاً جديداً من الأطراف الصناعيّة والشبيهة بالحقيقية للناس الذين فقدوا أطرافاً من جسمهم. |
Sonra inançlarını kaybeden çocuklar gibi oldular. | Open Subtitles | آنذاك أصبح القوم كالأطفال الذين فقدوا إيمانهم |