ويكيبيديا

    "الذي أنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğum
        
    • olarak bildiğim
        
    Ve hayran olduğum bu büyük sanatçı ile çalışmak inanılmaz bir işbirliğiydi. TED وكان تعاون مدهش للعمل مع هذا الفنان الكبير الذي أنا معجب به.
    İyi olduğum tek şey sıçana kadar içmek ve kendi kıçımı koklamak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا جيد فيه هو الشرب من المرحاض وشم مؤخرتي
    Gerçekten üzgün olduğum tek konu, kızımı ve annesini utandırmamdır. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا آسف لأجله هو إحراج ابنتي وأمها
    Kadın olmaktan nefret etmiyorum ve bugüne kadar olanlar yüzünden pişman değilim çünkü beni bugün olduğum kişiye dönüştürdüler. Open Subtitles لا أكره كوني امرأة، ـولا أندم على الأمور التي مرّيتُ بها، لأنها جعلتني على الشخص الذي أنا هو اليوم.
    Kesin olarak bildiğim şey bu evde güvende olduğun ve senden desteğimizi çekmeyeceğimiz. Open Subtitles الأمر الذي أنا متيقنة منه هو أنك بأمان في هذا المنزل و أننا لن نسحب البساط من تحتك
    Ama nihayetinde beni olduğum kişi yapan oydu. olduğum kişiden gayet memnunum. Open Subtitles لكن في نهاية المطاف ، جعلني ذلك الرجل الذي أنا عليه الآن
    Parçası olduğum bu ekibin görevi ise, keşif aracına sonraki gün neler yapacağı hakkında komut vermek. TED عملنا، عمل هذا الفريق، الذي أنا جزء منه، هو إرسال أوامر للمركبة المتجوّلة لإخبارها ماذا تفعل في اليوم التالي.
    Lisedeki bu tecrübeler, beni bugün olduğum çevreci yaptı. TED وهذه التجارب في المدرسة الثانوية جعلت مني المحافظ على البيئة الذي أنا عليه اليوم.
    Eğer güzellik istiyorlarsa, onlara verme niyetinde olduğum güzellik budur, dedim. TED إذا كانوا يريدون الجمال، قلت، هذا هو الجمال الذي أنا مستعد لمنحكم إياه.
    Namuslu kocanızın bile şüphelenmediğinden emin olduğum çok enteresan sapkınlıkları olan enfes bir sevgili olduğunuzu görme fırsatım oldu. Open Subtitles كانت لدي الفرصة لرؤيتك مع حبيبك الفاسد الذي أنا متأكد أنه سيكون مفاجأة لزوجك الوفي
    Sarmak üzere olduğum cigara maharet istiyor. Open Subtitles الصاروخ الذي أنا على وشك لفّه يتطلب حرفي
    Emin olduğum tek şey şu: Open Subtitles الأَمر الوَحيد الذي أنا مُتأَكِد مِنهُ هوَ
    Hayır, yapmak zorunda olduğum şey için senden özür dilerim. Open Subtitles لا،أَنا آسف على الذي أنا يَجِبُ أَنْ أعْمَلُة إليك.
    - Çünkü bu dünya, parçası olduğum şekillenmesine katkıda bulunduğum bu dünyanın sonu gelecek bu gece. Open Subtitles لأنه في هذا العالم العالم الذي أنا جزء منه و الذي ساعدت في تشكيله
    Bu güya ilişkide benim iyi olduğum bölümdü. Open Subtitles من المفترض أن يكون هذا هو الجزء من العلاقة الذي أنا جيّد فيه أنتَ كذلك
    Bu konuşmadaki emin olduğum tek şey bu. Open Subtitles ذلك الشيء الوحيد في هذه المحادثة الذي أنا متأكد منه
    Yaptığımız iş, şu anda olduğum kişi. Open Subtitles ، العمل الذي نقوم به الشخص الذي أنا عليه الآن
    Emin olduğum tek şey Dr. Marsh'ın masum olduğuydu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا واثق منه هو أنا كانت بريئة
    Penisimi kaybetmem beni bugün olduğum kişi yaptı. Open Subtitles خسارة قضيبي جعلتني الرجل الذي أنا عليه اليوم
    Emin olduğum tek şey, o bizim son şansımız. Open Subtitles الأمر الوحيد الذي أنا متأكّد منه هو أنّه خيارنا الأخير
    Kesin olarak bildiğim şey, savaş sırasında, Japonya'da bir ateş vardı. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا متأكد منه أنه خلال الحرب هناك شيء حيال " اليابان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد