Benjamin ve geri kalanlar yaşayan en büyük yırtıcı hayvanı yakalamak üzereler. | Open Subtitles | بنجامين وبيقة الطاقم هم نحو الاضطلاع بالوحش الاكبر الذي عاش مُطلقا ً. |
Ted, burada senden daha çok yaşayan bir tek ben varım. | Open Subtitles | تيد، وهو الوحيد الذي عاش هنا لفترة أطول مما كنت أنا. |
Nedendir bilinmez sıkıcı ve yaşlı bir yavşağa dönmüş babana mı hayatını dolu dolu ve zengin yaşamış kimseleri umursamayan dedene mi? | Open Subtitles | أبيك، الذي تحول لسبب أجهله إلى والد عجوز وممل أم جدك الذي عاش حياة غنية ومليئة بالمغامرات ولم يقبل الإهانة من أحد؟ |
Bu dünyada yaşamış en büyük insanın çarmıha gerilmesine yol açtı. | Open Subtitles | تطلب الأمر من الرجل الأعظم الذي عاش على الأرض أن يصلب. |
Yanımızda oturan son adam, tost makinemi almıştı. | Open Subtitles | الشخص الأخير الذي عاش في البيت المجاور استعار محمصتي.. |
Sadece bir kaç hatıra ve çocukluğunu yaşadığı bir ev. | Open Subtitles | القليل من الذكريات والمنزل الذي عاش فيه طفولته |
Onlarka yaşayan adam sen değilsin onlarla içen, onlarla kanayan. | Open Subtitles | لم تكن الشخص الذي عاش معهم وسكِر معهم ونزف معهم |
Cecil'in ölümünden sonra kendime bu soruları sormaya başladım: Aslan Cecil'in yakınında yaşayan toplum onu korusaydı ne olurdu? | TED | بعد موت سيسيل، بدأتُ أتساءل: ماذا لو أنَّ المجتمع الذي عاش بجوار الأسد سيسيل قد ساهم في حمايته؟ |
Buradaki bazı aykırı noktalar var. Uzun süre yaşayan şu adamı gördünüz mü? | TED | لقد كان عن هذا الشيء الغريب هناك . هل تشاهدون هذا الرجل الذي عاش لفترة طويلة ؟ |
Size, yolun karşısında yaşayan küçük bir çocuğun hikayesini anlatacağım. | Open Subtitles | سأقص عليك عن فتاً صغير الذي عاش بالقرب من هذا الشارع |
Evet, Kimköy'deki her Kim Noel'i çok severmiş ama Kimköy'ün hemen kuzeyinde yaşayan Grinch nefret edermiş. | Open Subtitles | نعم كل الذي في أسفل الهوفيل يحب عيد الميلاد كثيراً لكن الجرينش الذي عاش في شمال الهوفيل لم |
Çünkü bir senedir mağarada yaşayan o deli bombacı herife karşı hâlâ kızgınım. | Open Subtitles | لأنني مازلت مثارة من ذلك الرجل المجنون صاحب القنبلة , الذي عاش في كهف لمدة سنة |
dediler. Ve bana Milattan önce 600 yılında Kudüs'te yaşamış olan Lehi adındaki bir adamın hikayesini anlattılar. | TED | وقالوا لي هذه القصة عن هذا الرجل الذي يدعى يحي، الذي عاش في القدس في عام 600 قبل الميلاد. |
Ben yaşamış en güçlü vücut geliştiriciyim, bence. | Open Subtitles | أنا أقوى كملجسم الذي عاش أبداً، حسب إعتقادي |
500 yıl önce yaşamış bir mucitten söz ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدّث عن مخترع الذي عاش قبل 500 سنة. |
Affedersiniz, 50'li yıllarda benim dairemde oturan bir çocuk vardı, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين الفتى الذي عاش في شقتي في الخمسينات؟ ولد؟ |
Affedersiniz, 50'li yıllarda benim dairemde oturan bir çocuk vardı, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين الفتى الذي عاش في شقتي في الخمسينات؟ ولد؟ |
Burada oturan ihtiyar arka tarafta oynamamıza izin verirdi. | Open Subtitles | الرجل الكبير السن الذي عاش هنا يستعمله ليتركنا نلعب فيه |
Ama onun yaşadığı yer sıcak, ve kuraktı! | Open Subtitles | و لكن المكان الذي عاش فيه كان دافئاً و جافاً |
Öldüğü yer değil. yaşadığı yer de değil. | Open Subtitles | لا , ليس المكان الذي مات فيه و لا المكان الذي عاش فيه حتى |
Evet. Hem yaşadığı zamana hem de bulunduğu coğrafyaya denk geliyorlar. | Open Subtitles | الزمن الذي عاش فيه و الوضعية التي عُثر عليه فيها |