ويكيبيديا

    "الذي عاش" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşayan
        
    • yaşamış
        
    • oturan
        
    • yaşadığı
        
    Benjamin ve geri kalanlar yaşayan en büyük yırtıcı hayvanı yakalamak üzereler. Open Subtitles بنجامين وبيقة الطاقم هم نحو الاضطلاع بالوحش الاكبر الذي عاش مُطلقا ً.
    Ted, burada senden daha çok yaşayan bir tek ben varım. Open Subtitles تيد، وهو الوحيد الذي عاش هنا لفترة أطول مما كنت أنا.
    Nedendir bilinmez sıkıcı ve yaşlı bir yavşağa dönmüş babana mı hayatını dolu dolu ve zengin yaşamış kimseleri umursamayan dedene mi? Open Subtitles أبيك، الذي تحول لسبب أجهله إلى والد عجوز وممل أم جدك الذي عاش حياة غنية ومليئة بالمغامرات ولم يقبل الإهانة من أحد؟
    Bu dünyada yaşamış en büyük insanın çarmıha gerilmesine yol açtı. Open Subtitles تطلب الأمر من الرجل الأعظم الذي عاش على الأرض أن يصلب.
    Yanımızda oturan son adam, tost makinemi almıştı. Open Subtitles الشخص الأخير الذي عاش في البيت المجاور استعار محمصتي..
    Sadece bir kaç hatıra ve çocukluğunu yaşadığı bir ev. Open Subtitles القليل من الذكريات والمنزل الذي عاش فيه طفولته
    Onlarka yaşayan adam sen değilsin onlarla içen, onlarla kanayan. Open Subtitles لم تكن الشخص الذي عاش معهم وسكِر معهم ونزف معهم
    Cecil'in ölümünden sonra kendime bu soruları sormaya başladım: Aslan Cecil'in yakınında yaşayan toplum onu korusaydı ne olurdu? TED بعد موت سيسيل، بدأتُ أتساءل: ماذا لو أنَّ المجتمع الذي عاش بجوار الأسد سيسيل قد ساهم في حمايته؟
    Buradaki bazı aykırı noktalar var. Uzun süre yaşayan şu adamı gördünüz mü? TED لقد كان عن هذا الشيء الغريب هناك . هل تشاهدون هذا الرجل الذي عاش لفترة طويلة ؟
    Size, yolun karşısında yaşayan küçük bir çocuğun hikayesini anlatacağım. Open Subtitles سأقص عليك عن فتاً صغير الذي عاش بالقرب من هذا الشارع
    Evet, Kimköy'deki her Kim Noel'i çok severmiş ama Kimköy'ün hemen kuzeyinde yaşayan Grinch nefret edermiş. Open Subtitles نعم كل الذي في أسفل الهوفيل يحب عيد الميلاد كثيراً لكن الجرينش الذي عاش في شمال الهوفيل لم
    Çünkü bir senedir mağarada yaşayan o deli bombacı herife karşı hâlâ kızgınım. Open Subtitles لأنني مازلت مثارة من ذلك الرجل المجنون صاحب القنبلة , الذي عاش في كهف لمدة سنة
    dediler. Ve bana Milattan önce 600 yılında Kudüs'te yaşamış olan Lehi adındaki bir adamın hikayesini anlattılar. TED وقالوا لي هذه القصة عن هذا الرجل الذي يدعى يحي، الذي عاش في القدس في عام 600 قبل الميلاد.
    Ben yaşamış en güçlü vücut geliştiriciyim, bence. Open Subtitles أنا أقوى كملجسم الذي عاش أبداً، حسب إعتقادي
    500 yıl önce yaşamış bir mucitten söz ediyorsun. Open Subtitles أنت تتحدّث عن مخترع الذي عاش قبل 500 سنة.
    Affedersiniz, 50'li yıllarda benim dairemde oturan bir çocuk vardı, biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرفين الفتى الذي عاش في شقتي في الخمسينات؟ ولد؟
    Affedersiniz, 50'li yıllarda benim dairemde oturan bir çocuk vardı, biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرفين الفتى الذي عاش في شقتي في الخمسينات؟ ولد؟
    Burada oturan ihtiyar arka tarafta oynamamıza izin verirdi. Open Subtitles الرجل الكبير السن الذي عاش هنا يستعمله ليتركنا نلعب فيه
    Ama onun yaşadığı yer sıcak, ve kuraktı! Open Subtitles و لكن المكان الذي عاش فيه كان دافئاً و جافاً
    Öldüğü yer değil. yaşadığı yer de değil. Open Subtitles لا , ليس المكان الذي مات فيه و لا المكان الذي عاش فيه حتى
    Evet. Hem yaşadığı zamana hem de bulunduğu coğrafyaya denk geliyorlar. Open Subtitles الزمن الذي عاش فيه و الوضعية التي عُثر عليه فيها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد