Birlikte geçirdiğimiz zamanlar düşünüyordum ve bir anda her şeyi anladım. | Open Subtitles | كنت أفكر في كل الوقت الذي قضيناه معاً، ثم جائتني الفكرة: |
Baba, biliyor musun bütün bu şeylerin en iyi yanı.. ...seninle geçirdiğimiz vakitlerdi. | Open Subtitles | أبي ، أفضل شق في ذلك الأمر برمته هو الوقت الذي قضيناه معاً |
Ölüm döşeğindeyken oyun oynayarak geçirdiğimiz zamandan pişman olacak mıyız? | TED | عندما نكون على سرير الموت، هل سنندم على الوقت الذي قضيناه في اللعب؟ |
Sizi görmek bana beraber geçirdiğimiz eğlenceli zamanları hatırlattı. | Open Subtitles | رؤيتك جعلتني أتذكر كم المرح الذي قضيناه سوياً |
Birlikte geçirdiğimiz zamanlar için Tanrıya her gün dua ediyorum. | Open Subtitles | أشكر الرّب كل يوم من أجل الوقت الذي قضيناه |
Beraber geçirdiğimiz bu zamanda birçok şey öğrendim. | Open Subtitles | في الوقت الذي قضيناه معاً لقد تعلمت شيئاً |
Birlikte geçirdiğimiz zamanlardan ne hatırlarsam size söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول لك كل شيء أتذكره عن الوقت الذي قضيناه معاً. |
Beraber geçirdiğimiz o kısa zaman boyunca sana ne olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | من خلال رؤيتي بالوقت القصير الذي قضيناه معاً ...ما أعرفه عنك |
Bu zamanımı sizinle geçirdiğimiz vakitlerin ne kadar güzel olduğunu söylemeye kullanacağım. | Open Subtitles | أريد أن أستغل هذا الوقت كى أخبركُم .ان الوقت الذي قضيناه سوياً كان رائع |
Yani, birlikte geçirdiğimiz onca zaman. Onları evime davet ettim. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت الذي قضيناه معاً، لقد دعوتهما لمنزلي |
"Ama kesin olarak bildiğim bir şey varsa, o da, güneşin ta içinde geçirdiğimiz zaman saf ve lanet olası güzel bir abideydi." | Open Subtitles | لكن هذا الأمر الأكيد وقتنا الذي قضيناه في علاقتنا كان مليء بالجمال |
Burada geçirdiğimiz onca güzel zaman aklıma geldi. | Open Subtitles | يجعلوك تفكر, بكل الوقت المرح الذي قضيناه معاً. |
Nereye gidersem gideyim, birlikte geçirdiğimiz sürenin sonuna geldik. | Open Subtitles | حيثما ذهبت، لقد انتهى الوقت الذي قضيناه معًا |
Seninle geçirdiğimiz zamanlar çok kolay değildi. | Open Subtitles | وقتنا الذي قضيناه معك لم يكون دائما سهلاً |
Galiba birlikte geçirdiğimiz zamanın onun için de değerli olduğunu kanıtlamak istedi. | Open Subtitles | و , آه , أعتقد بأنها كانت طريقتها لتبرهن لي بأن الوقت الذي قضيناه مع بعضنا البعض كان حقيقياً |
Gençliğimizde birlikte geçirdiğimiz zamanı düşünüyordum. | Open Subtitles | كُنت أفكر بك وبذلك الوقت الذي قضيناه سوياً |
Birlikte geçirdiğimiz zamandan dolayı ona gerçeği söyleyebilecek tek kişi sendin. | Open Subtitles | وبسبب الوقت الذي قضيناه سوياً، كُنتِ الوحيدة التي يمكنها أن تخبرها الحقيقة |
Ben sadece birlikte geçirdiğimiz son 48 saati düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر في الوقت الذي قضيناه معاً منذ 48 ساعة |
Birlikte, geçirdiğimiz o zamanlar tüm gece hayatımın en mutlu anılarıydı. | Open Subtitles | ولكن هذا الوقت الذي قضيناه معًا، كل تلك الليالي، كانت أسعد لحظات في حياتي. |
Belki de beraber geçirdiğimiz zaman için Tanrı'ya şükretmeliyim. | Open Subtitles | ربما ينبغي علي أن أشكر الله على الوقت الذي قضيناه سوياً |