ويكيبيديا

    "الرائحة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kokuyu
        
    • kokusu
        
    • kokuya
        
    • kokudan
        
    • kokunun
        
    • kokusunu
        
    • kokuda
        
    • kokulu
        
    • kokan
        
    • koku da
        
    • kokuyordu
        
    • kokular
        
    • kokuyla
        
    • kokar
        
    • kokuyorsun
        
    Kendi dışkımın içinde yatıyorum keskin kokuyu içime çekiyorum hayatın özünün kokusu. Open Subtitles أتمدد هناك في حمّام من برازي استنشق الرائحة الحادة رائحة خلاصة الحياة
    Anlamıyo.... lidokain kokaini kesmede kullanılır ve kahve de kokuyu köpeklerden gizler. Open Subtitles أنا لا أفهم اللايدوكين يستعمل لقطع الكوكائين وتخفي القهوة الرائحة عن الكلاب
    Bu kokuya daha ne kadar katlanırım bilemiyorum. Open Subtitles لستُ أدري إلى متى سأتحمل تلك الرائحة العفنة
    Birkaç gün sonra işimiz biter ve bu pis kokudan kurtuluruz. Open Subtitles لعدة أيام , يُمكننا تغطية هذا. إبتعد عن هذه الرائحة الكريهة
    Tarih kitabın, o iğrenç yumurtalı sandviçin yanında, kokunun nedeni de belli oldu. Open Subtitles و هذا ما يفسر الرائحة انتبهي أيتها الفتاة يوجد مأمور جديد في البلدة
    Daha sonra, tütsülenmiş balık kokusuyla gerçek tilkinin kokusunu köpeğe koklatarak yanlış kokuları göz ardı etme yeteneklerini araştırırlardı. Open Subtitles ثم لاحقاً يسحبون الرنغه على أثر رائحه ثعلب حقيقي ليختبروا قدرة الكلب على تجاهل الرائحة الخطأ أو الأثر الخطأ
    Parmak izleri genelde yakılır ceset de bir nehre atılır veya kokuyu yok etmek için kimyasallarla birlikte gömülür. Open Subtitles بصمات الأصابع في كثير من الأحيان تحرق والجسد يلقى في نهر أو يدفن مع المواد الكيميائية للقضاء على الرائحة
    Yemeğe gidip termosumu açarken havaya bu yeni kokuyu saldım ve arkadaşlarım bunu iyi karşılamadı. TED عندما جاء وقت الغداء وفتحت الترمس، فاحت تلك الرائحة الجديدة في الهواء، لم تكن ردة فعل أصدقائي إيجابية.
    Bir sineği bir kokudan , burada maviyle gösterilmiştir, uzak durması için eğitebilirsiniz. Eğer bu kokuyu elektrik şokuyla birlikte şartlarsanız. TED يمكنك تدريب الذبابة على الطيران وتجنب الرائحة كما هو موضح هنا بالأزرق حيث إذا زاوجت تلك الرائحة بصدمة
    Ama hepimiz yükseklik korkusunu, sallanan asansörün verdiği korkuyu, aşırı kokuyu ve zamanında bitirme stresini aştık. TED لكننا جميعًا تجاوزنا الخوف من الارتفاعات، والرافعات المتأرجحة، وقوة الرائحة وتوتر عدم إنهاء المشروع في الوقت المحدد.
    Buradakinin kokusu bölgesel anlamının dışında bir anlama da sahip. Open Subtitles تحمل رائحة هذه الأنثى إشارة أخرى كما تفعل الرائحة الإقليمية.
    Hatta o kadar çok ki, kokusu hala geçmemiş. Benzin. Open Subtitles كمية كبيرة، لدرجة إنكِ تستطيع شم الرائحة حتى الأن. البنزين.
    Bir kere denemiştim. Tekiladaki gibi keskin bir kokusu vardı. Open Subtitles فعلتها بنفسي مرة، كان لها نفس الرائحة اللاذعة لهذه التيكيلا.
    Şu apartmandaki kokuya bak! Open Subtitles شمي تلك الرائحة النتنة من ذلك العمارة ذات الشقق و الأخرى على الناحية الأخرى
    Artık burada değer yaratmak için yemeğin kalitesini arttırmanız gerekmez, kokudan kurtulup yerleri temizlemeniz gerekir. TED ان افضل شيئ يمكنك فعله لخلق قيمة هو عدم تحسين الطعام اكثر انه التخلص من الرائحة وتنظيف الارضية
    İğrenç kokunun doğru koku olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Open Subtitles لم تكن لدي فكرة ان رائحته النتنة كانت الرائحة الصحيحة
    Enfekte olmuş fare, kedi idrarının tatlı kokusunu aldığında ondan kaçmak yerine kokunun kaynağına doğru ilerler. TED إذا اشتم الجرذ المصاب الرائحة المبهجة لبول القطة، فإنه يجري تجاه مصدر الرائحة بدلًا من الاتجاه الأكثر عقلانية للهرب.
    Fiziksel çekimin insanların yaydığı kokuda olduğunu söylerler. Open Subtitles يقولون ان الترابط بين الاشخاص يعتمد على الرائحة
    Ve şu garip, ekmek gibi kokan kokulu yastık şeysin. Open Subtitles و وسادة الفاصوليا الغريبة ذات الرائحة الكريهة التي تشبه الخبر
    Sıradan şeyler var: kötü kokan kıyafetler ve yavan yiyecekler. TED لدينا المشاكل الإعتيادية: الملابس ذات الرائحة الكريهة او الطعام السئ
    Aptal aptal konuşma. Buraya hep inerim. Bu koku da ne? Open Subtitles لا تكن سخيف أنا أتواجد هنا طوال اليوم ما هذة الرائحة
    Leon çok ciddiyim, sidikle kaplıydı ve leş gibi kokuyordu. Open Subtitles ليون ، انا اخبرك هو كان مغطى وكانت الرائحة كريهة
    Tepeden tırnağa acılar ve kokular içinde uyanırsın ve hiç olmadığın kadar açsındır ama sen ne açlığı bilirsin, ne de öyle şeyleri gerçekten huzursuz ve acı verici, ama güzel, çok güzel. Open Subtitles تستيقظ كريه الرائحة ومتعب من رأسك حتى القدمين وأكثر جوعاً مما كنت وليس لديك أدنى فكرة عن الجوع أو أى من هذا القبيل
    Bomba senin de burnuna gelen bu ağır ve keskin kokuyla dolu olmalıydı. Open Subtitles كانت القنبلة ملئت الهواء برائحة لاذعة و مميزة نفس الرائحة التي شممتها الان
    Ölü hayvanlar hep kokar. Open Subtitles بالفعل، كل الحيوانات الميتة تفوح منها هذه الرائحة
    kokuyorsun! kokuyorsun! Open Subtitles يا ذو الرائحة الكريهة جدًا ، ذو الرائحة ، ذو الرائحة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد