Matmazel Driver Bahar koleksiyonunu hazırlıyor. | Open Subtitles | الأنسة درايفر مشغولة وترتب لمجموعتها الربيعية |
Evet, bence bu Bahar temizliğini daha sık yapmalıyız. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أننا يجب أن نقوم بمثل هذه التنظيفات الربيعية في أغلب الأحيان |
Bahar tatilindeyim. Oral Roberts'a gidiyorum. | Open Subtitles | أنا في إستراحة الربيعية أذهب إلى روبرتس الشفهي |
Bahar tatilindeyim. Oral Roberts'a gidiyorum. | Open Subtitles | أنا في إستراحة الربيعية أذهب إلى روبرتس الشفهي |
O ilkbahar, Plainsboro Lisesinden, Ben Wekselbaum vardı. | Open Subtitles | تلك الليلة الربيعية وقف بن ويكسلبوم ثانوية بلانيس سبور |
Sıra Bahar Şenliği Kraliçe adaylarını açıklamaya geldi. | Open Subtitles | وأخيرا المرشحين ليتوجوا على العلاقة الربيعية المؤقتة كالتالى: |
Bahar Şenliği Kralı ve Kraliçesine oy vermeyi unutmayın! | Open Subtitles | ياشباب , لا تنسوا التصويت لمسابقة ملك وملكة العلاقة الربيعية المؤقتة. |
- Bahar Şenliği'nde çok şık olacağız. | Open Subtitles | جي . نحن الأن ننتظر من الذى سيأخذ الركلة على مؤخرته فى هذه فى مسابقة العلاقة المؤقتة الربيعية. |
Beni daha iyi hissettirebileceğim tek yok, harika bir Bahar sergisi fikriyle bana gelmen olabilir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتجعلين كل شئ أفضل أن تتوصلي لعرض ما لفترة العرض الربيعية الشاغرة |
Bugün ve yarın Bahar koleksiyonumu modellerimin üzerinde deneyeceğim. | Open Subtitles | سأقيس مجموعتي الربيعية على عارضاتي اليوم وغداً |
Travis'i gizli tutacaksam, kış balosu ve Bahar partisinde ne yapacağım? | Open Subtitles | لكن إذا حفظت سِرّ ترافس ، ماالذي أقوم به بشأن الحفل الرسمي الشتائيِ والحفلة الربيعية المختلطة؟ |
1987 Bahar tatili, şu şahane hatun, adı neydi onun? | Open Subtitles | هي إستراحةُ ربيعيةُ، فقط يَتذكّرُ ذلك. الإستراحة الربيعية 1987، تلك الرائعةِ السيدة، ماذا كَانَ اسمه؟ |
Bahar geldi. Bahar temizliği yapıyorum. Yani evet. | Open Subtitles | إنه الربيع و أنا أقوم بحملة التنظيف الربيعية |
Bahar tatiline çıkacak yaşı geçmediniz mi? | Open Subtitles | وانت لست بحاجة الى أن تعلمى الست كبير فى السن جدا للرحلات الربيعية |
Sanmıyorum ama ben aptalım. Bahar arasında uçurumdan atlıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد ، لكنني أبله أقفز من جرف في العطلة الربيعية |
Ama onun haricinde bildiğiniz kontrolden çıkmış Bahar tatili partisiydi işte. | Open Subtitles | إنّها كانت حادثة عادية تحدث غالباً في الإجازات الربيعية هل تلك تعمل؟ |
Plaj ağasının Bahar mücadelelerinin ilk ciddi sınavı bu olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا الإختبار إختبار سيد الشاطىء الجديّ الاول في حملته الربيعية |
Bahar tatili. Siktiğimin Bahar tatiline gidiyoruz! | Open Subtitles | العطلة الربيعية سنذهب إلى العطلة الربيعية |
Ölümüne Bahar tatili millet! Sesinizi duyayım! Bahar tatili! | Open Subtitles | .العطلة الربيعية للأبد دعوني أسمعكم، العطلة الربيعية |
Bahar tatili uyuşturucu kullanmak veya suç işlemek için bir organizasyon değildir. | Open Subtitles | العطلة الربيعية ليست مكان لتعاطي المخدرات و إرتكاب الجرائم |
Şuna bak. Scottsdale, Arizona'da ilkbahar eğitimi! | Open Subtitles | انظر لهذا, انها التدريبات الربيعية (في (لوفلي سكوتسل), في (اريزونا |
Çok daha güneyde, bufalolar da kış tüylerini döküp baharda doğan buzağılarına bakmaktalar. | Open Subtitles | إلى الجنوب أكثر، يزيل الجاموس أيضاً معاطفهم الشتوية ويعتنو بعجولهم الربيعية. |