Kütüğün üzerindeki adamları sanki sineklermiş gibi salladı. | Open Subtitles | أوقع هؤلاء الرجال من أعلى اللوح الخشب و كأنهم ذباب |
İptal ediyorum. O adamları sudan çıkartın. | Open Subtitles | إنهى هذا البحث أخرج هؤلاء الرجال من الماء |
Aşağılık zevkler adına erkekler tarafından kullanılmak çok makûs bir şeydi. | Open Subtitles | إنه شيء مؤسف كي تُستخدم من قبل الرجال من أجل الترفيه. |
Aşağılık zevkler adına erkekler tarafından kullanılmak çok makûs bir şeydi. | Open Subtitles | إنه شيء مؤسف كي تُستخدم من قبل الرجال من أجل الترفيه. |
Yanında çalıştırmak üzere Tokyo'dan adam getirtmiş. | Open Subtitles | أتى بعض الرجال من العاصمة لمساعدتهم ماذا؟ |
Benim yaşımdaki adamların çoğu ilk kalp krizlerini geçirmeye başladılar. | Open Subtitles | أكثر الرجال من هم في سنّي يصابون بأول السكتات القلبية |
Suyun topraktan farklı ve insanları cezbeden büyüsü sizi dağlardan indirip, derelere, nehirlere ve nihayet denize kadar sürükleyecektir. | Open Subtitles | فللماءِ سحرٌ خلاب يجذب الرجال من البر، حيث ستجد أن الأراضي المرتفعة تنتهي بجداول وبحيرات تصب بالبحر |
Siz Cold Mountain'lı adamlar bir kez daha savaşımızın kahramanları oldunuz. | Open Subtitles | انتم أيها الرجال من "كولد ماونتن" كنتم مرة أخرى أبطال الحدث |
Tanrım, MI-6'daki adamlar gerçekten ne kadar da etkiliymiş, tanrı onları kutsasın. | Open Subtitles | يا إلهي ، ذلك مدهش حقاً يا لكفاءة هؤلاء الرجال من وكالة المخابرات البريطانية، ليباركهم الرب، |
- Efendim. 25 Şubat. Bu adamlar yeniden yakıt alma konvoyunun parçasıydılar. | Open Subtitles | في 25 فبراير, كان هؤلاء الرجال من ضمن قافلة تزويد الوقود |
Pekala. Lordlarim, sehir Muhafizlari'ndan iyi adamlar size Kizil Kale'deki odalariniza kadar eslik edecekler. | Open Subtitles | يا مولاي، هؤلاء الرجال من حُراس المدينة |
Sintine/Komuta: adamları çıkarabilir misiniz? | Open Subtitles | من التحكم للقاع هل يمكنك إخراج الرجال من هناك ؟ |
Bak... o parayı... seni buradan çıkaracak adamları tutmak için topladık, bu cahil köylünün... | Open Subtitles | اسمعني لقد قمنا بجمع هذا المال .لكي يخرجك هؤلاء الرجال من هنا، وليس لهذا الأبيض لكي |
Ayrıca kadın failler de, kurban erkekler de var. Yelpaze geniş. | TED | وهناك نساء و اللآتي هن من مرتكبي الجرائم، وبالطبع هناك من الرجال من هم ضحايا. هناك طيف كامل. |
Mars ve Venüs'ün ötesine geçme zamanı geldi çünkü gerçek şudur ki erkekler Afrika'dandır ve kadınlar da Afrika'dandır. | TED | حان الوقت لننتقل لما بعد المريخ والزهرة, لأن الصدق هو أن الرجال من أفريقيا والنساء من أفريقيا |
Buna rağmen İngiltere himayesindeki Sierra Leone'dan adam kaçırmak ve Cinque'in tarif ettiği gibi yasadışı olarak taşınmaları | Open Subtitles | مع ذلك فإن إختطاف الرجال من سيراليون التى هى تحت الحماية البريطانية سيراليون ونقلهم بشكلٍ غير قانوني للعالم الجديد كالذي وصفه "سينكيه" كالذي وصفه "سينكيه" , ليس بشيء جديد أليس كذلك؟ |
Bu adamların sana şu an saldırmalarını engellemeye çalışıyorum. Son söylediğimde ben haklı çıktım ama, değil mi? | Open Subtitles | لقد منعت هؤلاء الرجال من تقطيعك بما فيه الكفايه |
Böylece bize insanları karanlık denizden ışığa götürecek... sözü verdi. | Open Subtitles | هذا يعنى انه وعدنا ان يجلب الرجال من قاع البحر المظلم الى النور |
Siz Cold Mountain'lı adamlar bir kez daha savaşımızın kahramanları oldunuz. | Open Subtitles | انتم أيها الرجال من "كولد ماونتن" كنتم مرة أخرى أبطال الحدث |
Bodega'daki adamlar burada. | Open Subtitles | الرجال من محل الشراب، هنا |
- Efendim. 25 Şubat. Bu adamlar yeniden yakıt alma konvoyunun parçasıydılar. | Open Subtitles | في 25 فبراير, كان هؤلاء الرجال من ضمن قافلة تزويد الوقود |
Pekala. Lordlarım, Şehir Muhafızları'ndan iyi adamlar size Kızıl Kale'deki odalarınıza kadar eşlik edecekler. | Open Subtitles | يا مولاي، هؤلاء الرجال من حُراس المدينة |
New Bern'lü bazı herifler tuzumuzu çalmaya çalıştı. | Open Subtitles | بعض الرجال من برن الجديدة ظهروا حاولوا ان يسرقوا ملحنا , فحدث هناك اطلاق نار |