ويكيبيديا

    "الرغبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arzu
        
    • arzusu
        
    • isteği
        
    • tutku
        
    • Şehvet
        
    • istemek
        
    • istek
        
    • arzular
        
    • arzusunu
        
    • arzuyu
        
    • isteğini
        
    • arzum
        
    • arzunun
        
    • dürtü
        
    • dürtüsü
        
    Kimsenin mümkün olduğunu düşünemediği kadar kendini ileri götürmek için amansız bir arzu. Open Subtitles الرغبة الصارمة لتدفع نفسك بشدة و أبعد من أيّ أحد يظن إنه يفعلها.
    Kimsenin mümkün olduğunu düşünemediği kadar kendini ileri götürmek için amansız bir arzu. Open Subtitles الرغبة الصارمة لتدفع نفسك بشدة و أبعد من أيّ أحد يظن إنه يفعلها.
    Evli bireyin çeşitli seks partnerleri arzusu ile düzgün bir evliliğin korunması. Open Subtitles المصالحة الفرديه بين المتزوجات و الرغبة في مجموعة متنوعة من الشركاء الجنسيين
    Şimdi bu cinsel isteği arttıran bir şey, muhtemelen çikolata gibi. TED وهو شيئ يزيد من الرغبة الجنسية من الممكن أن يكون شوكولاتة
    Yoksa bu sadece yaşlı annenin dırdırına duyduğun bir tutku mu? Open Subtitles أم أنها مجرد الرغبة في إيقاف أمك العجوز عن التذمر أخيراً؟
    Şehvet vardır, ki bu sadece seks yapma isteğidir. TED هناك الشهوة ، وهي مجرد الرغبة في ممارسة الجنس.
    Ama bana inanin savasmak istemek ile kazanmayi bilmek arasinda fark var. Open Subtitles لكن صدّقوني، ثمّة فارق فجّ بين الرغبة في القتال والإلمام بكيفيّة الفوز.
    Bu yüzden istek yolunu değerlendirmeyi başlatmak son derece verimli olabilir. TED لذا قد يكون من الجيد إطلاق شيىء ما لاكتشاف مسارات الرغبة.
    Tüm hayatım boyunca, bu hissi içimde taşıdım arzu ve ateş gibi, Open Subtitles لدي ذلك الشعور دائماً في داخلي طوال حياتي مثل الرغبة او الحمى
    Dünyayı dolaşıyorum ve fark ettiğim şey şu ki, romantizmin girdiği her yerde bir arzu krizi var gibi görünüyor. TED لذلك لقد جبت حول العالم، وما ألاحظه هو في كل مكان حيث قد دخلت الرومانسيه ، يبدو انه هنالك أزمة الرغبة.
    Peki, arzuyu ne devam ettirir ve arzu neden bu kadar zordur? TED لذلك مالذي يحافظ علي الرغبة ، ولماذا هي صعبة جدا؟
    Kimyasal bir dengesizliğe bağlı yemek olmayan şeyleri yeme arzusu. Open Subtitles الرغبة للأشياء التي لا تصلح طعاما وهذا سببه اختلال كيميائي
    Ve biraraya gelme arzusu bütün hayatımıza yön veriyor gibi görünmekte. Open Subtitles تلك الرغبة في الحركة على ما يبدو أنها تدعمنا طوال حياتنا
    Çekim, saygı, güven, dayanıklılık iletişim kurma isteği ve kabiliyeti. Open Subtitles القدرة و الرغبة للتواصل, أن كل هؤلاء الأجزاء مُحدّدة وراثياً.
    Bunun sonucunda, fotoğraf bu iştah açan, tutku uyandıran ve röntgenci hale gelir. Sahip olamayacağınız şeyden, daha fazla istersiniz. TED اذا التصوير اصبح هذه المشكلة العويصة, الذي يحرض الرغبة ما لا تملكه, تريده اكثر
    Aşk tanrıçası, Şehvet Tanrıçası bu laneti ters çevirmeliyiz. Open Subtitles إلهة الضوء إلهة الرغبة أبطال هذه التعويذة البشعه هو أمر مؤكد
    Birini küçümsemekle, ona bir şey olmamasını istemek arasında çok fark var. Open Subtitles هناك فرق بين تقليل من قدر شخصاً ما وعدم الرغبة في إذائهم
    Bence genellikle bizim işimiz bu görünen istek yollarının yapılması. TED وأظن بأن عملنا غالباً هو تمهيد طرق الرغبة الناشئة هذه.
    Meltem daha yavaş esiyor. Hayattaki arzular azaldı. Open Subtitles النسيم يهب بقله , الرغبة في الحياة قليله
    Ve Afrika hakkında gerçekten bu konuşma arzusunu hatırlıyorum yaşadığımız ve insanların yaşadıkları ve hayatlarını sürdürdükleri, hepimiz gibi insanların rüyalarının olduğu bir yer olarak. TED و حقيقة أتذكر تلك الرغبة بالتحدث عن إفريقيا كمكان عشنا فيه وعاش فيه الناس و استمروا في حياتهم, و كانت لهم أحلام كما لنا جميعا.
    Ve Google'da çalışırken, Bu arzuyu, teknoloji sayesinde daha erişilebilir yapmaya çalıştım. TED وخلال العمل في غوغل، أحاول وضع هذه الرغبة لزيادة قابلية الوصول إليه مع التكنولوجيا معا.
    Umarım sizlere dünyayı yeni gözlerle görmeyi öğrenme isteğini verebilmişimdir. TED اتمنى أن أكون قد زرعت في نفوسكم الرغبة في الإطلاع أكثر عن العالم عن طريق وجهة نظري
    Hepimizin üzerine gelen şeyi görmek için yaşama arzum yok. Open Subtitles ليست عندى الرغبة لأنتظر لأرى ماذا سيحدث لنا
    İnsanlık tarihinde ilk kez arzunun temelindeki bağ kurmayla ve hazla ilgili alakalı olarak seks yapmak istiyoruz. TED إنها المره الأولي التي نريد فيها الجنس مع مرور الوقت حول السعادة والعلاقة الراسخة في الرغبة.
    Aynı mikroskoplar, aynı ölü kurbağalar insanları parçalara ayırmak için aynı anlaşılmaz dürtü. Open Subtitles نفس الهوس بالميكروسكوب، والضفادع الميتة ونفس الرغبة الملحة، ولكن المنطقية لتجزئة الجسد البشريّ
    Açlık, cinsellik, güç, ve bunları gerçekleştirme dürtüsü. TED الجوع ؛ الجنس ؛ القوة ؛ و الرغبة في التّملك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد