ويكيبيديا

    "الرفض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayır
        
    • reddedilme
        
    • Reddedilmek
        
    • ret
        
    • reddedilmeyi
        
    • cevap
        
    • reddetmek
        
    • red
        
    • demek
        
    • reddetme
        
    • kabul
        
    • diyemedim
        
    • reddini
        
    • reddedilmeye
        
    • reddedilmekten
        
    Her nasılsa, hayır diyordum, ve sonra da o, okuldaki geçit törenlerinin nasıl olduğu konusunda bütün tanıtımlara gidiyordu. Open Subtitles على كلٍ ، لقد كنت على وشك الرفض ،بعد ذلك بدأ بنسج قصصه الخيالية عن التقاليد في المدرسة الثانوية
    - İyi bir pazarlamaydı baba. Ama ben hala "hayır"a sıcak bakıyorum. Open Subtitles حسناً ، هذا خبر رائع يا أبي ، ولكنني سأستمر في الرفض
    Neyse, herhalde bir çok sebebi olabilir. reddedilme korkusu, utangaçlık. Open Subtitles قد يكون اي من الاسباب التالية الخوف من الرفض,الخجل ربما
    Reddedilmek aktör olmanın bir parçasıdır. Bunu kişisel alamazsın. Open Subtitles الرفض جزء مما يتعرض له الممثل لا تأخذي الآمر علي محمل شخصي
    Okulun telefon kayıtlarına ve ret mektubu alan ailelerin listesine de ihtiyacımız var. Open Subtitles أيضاً سنحتاج نسخ لجسلات هاتف المدرسة وكذلك قائمة الآباء الذين إستقبلوا خطابات الرفض
    reddedilmeyi öğrenmek için bu insanlar olmamız gerekmiyor ve benim durumumda, reddedilme benim lanetimdi, benim öcümdü. TED ولا يجب علينا أن نكون هؤلاء الأشخاص لنتعلم عن الرفض، وفي حالتي، كان الرفض لعنتي، كان كالبُعبُع بالنسبة لي.
    Onun için "hayırcevap olarak kabul etmek zorunda değilsin. Open Subtitles حسنا ، ليس من الضروري أن تعتبري الرفض كجواب لها
    Gerçekten "hayır" dediğini duymadım. Ama öyle demek istediğine emindim. Open Subtitles لم أسمع الرفض فعلاً لكنّي كنتُ متأكّداً أنّه ما قصدته
    Gerçekten "hayır" dediğini duymadım. Ama öyle demek istediğine emindim. Open Subtitles لم أسمع الرفض فعلاً لكنّي كنتُ متأكّداً أنّه ما قصدته
    Yapma, bizim oralarda hayır, evet demektir. Haklı mıyım yoksa haklı mıyım? Open Subtitles الرفض يعني القبول في المكان الذي عشت فيه أأننا محقة أم لا؟
    Bir oyuncakla vakit geçirip böylece reddedilme korkusunu hiç yaşamıyor. Open Subtitles انه يتسكع مع الدمى انه ليس بحاجة ليخاف من الرفض
    Aşka olan inancın reddedilme korkunu alt edecek kadar güçlü değilmiş. Open Subtitles لمْ يكن إيمانك بالحبّ قويّاً كفاية للتغلّب على الخوف مِن الرفض
    Oysa psikolojik yaralanmalar, bedensel yaralanmalardan daha sık başımıza gelir. Başarısızlık, reddedilme veya yalnızlık gibi yaralanmalar. TED ففي أغلب الأحيان، نعاني من الإصابات النفسية أكثر من الجسدية. إصابات مثل الفشل أو الرفض أو الوحدة.
    Başta dersi vermek istememesine rağmen öğrenciler tarafından böyle Reddedilmek ona epey koydu. Open Subtitles إعطاء المحاضرة من الأصل تلقيه الرفض من أولئك الطلاب قد أثر به حقاً أعلم ذلك الشعور
    Genç kızlar zorla evlendirilmemeli, seçme yada ret hakkı olmalı. Open Subtitles أن الفتيات لا يجب أن يجبروا على الزواج و لكن لهم حق الإختيار أو الرفض
    Utangaç değilim. Ben sevgiyi tanıdım. reddedilmeyi tanıdım. Open Subtitles أنا لست خجول، لقد عرفت الحب، لقد عرفت الرفض أنا لست خائفاً من أن أُفصح عن مشاعري
    Gökler bu armağanı bana bağışlamışlarsa reddetmek tanrılara itaatsizlik olurdu. Open Subtitles إذا السماء منحتني هذه الهدية فإن الرفض سيكون عصيان للآلهة
    Neredeyse altı yıl, her Allah'ın günü, Elimde bir şey yoktu ancak posta kutumda red mektupları beni bekliyordu. TED إذن، طوال ست سنوات تقريبا، كل يوم، لم أكن أتوصل إلا برسائل الرفض التي كانت تنتظرني داخل صندوق البريد.
    Size karşı dürüst olayım, ilk eğilimim kibarca reddetme yönündeydi. TED لأكون صريحة معكم كنت أميل في البداية إلى الرفض بأدب.
    kabul etmeme o kadar alıştılar ki reddetmeye cesaret edemiyorum artık. Open Subtitles أعتادوا على أن أقبل و على أنى لا أجرؤ على الرفض
    hayır diyemedim. Çok üzüldü. Belki de bir şey olmaz. Open Subtitles لم استطع الرفض حزن بشدة ربما ستكون الامور جيدة
    Enfeksiyon ihtimalini elemek için kan tahlili doku reddini elemek için kalp biyopsi yapılacak. Open Subtitles فحوصات الدم لاستبعاد العداوى ثم فحص جراحي لنسيج القلب لاستبعاد الرفض
    Hiç kimse. Bazı insanlar reddedilmeye dayanamaz. Open Subtitles لا أحد , أفكر بأنه بعض الناس لا يستطيعون التعامل مع الرفض
    Gary reddedilmekten korkmuyordu. Gary, ortalama bir yetenek olmaktan korkuyordu ki açık konuşmak gerekirse zaten öyleydi. Open Subtitles جاري لم يتحمل الرفض جاري كان يدفن مواهبه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد