ويكيبيديا

    "الزاويةِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • köşeye
        
    • köşede
        
    • köşedeki
        
    • köşesinde
        
    Ben de bir sonraki köşeye koşacaktım ve sen orada olacaktın. Open Subtitles لذا كنت أَتسابقُ إلى الزاويةِ القادمةِ وتكونين هناك علمت أنك ستكونين
    Bir sol ve bir sağ ve onu köşeye sıkıştırdı! Open Subtitles أي يسار ويمين وهو يُستَعادُه في الزاويةِ!
    Arka parmaklıklardan gitmelisin, seninle köşede buluşacağım. Open Subtitles يجب أن تذهبي إلى السياجِ الخلفيِ وأنا سَأُقابلُك عند الزاويةِ
    Şampiyonu köşede tuzağa düşürdü. Open Subtitles هو يُحْصَلُ على البطلِ حَصرَ في الزاويةِ.
    Kahveni köşedeki pastaneden alman da 18. caddedeki lobicilerden birindeydin demek oluyor. Open Subtitles قهوة مِنْ مخبزِ الزاويةِ دلالة على المكان الذي كنت فيه وهوواحدمن دكاكينفيالشارع18.
    Kuzeydoğu köşesinde bir çöp tenekesi var. Open Subtitles هناك قمامة يُمْكِنُ أَنْ على الزاويةِ الشمالية الشرقيةِ.
    Onu köşeye sıkıştırdı. Open Subtitles هو يُحْصَلُ عليه إلى الزاويةِ.
    Hay Allah, ben onlarlayken köşeye oturup İncil okuyorlar. Open Subtitles Gosh، عندما أَنا لوحده مَعهم، هم فقط يَجْلسونَ في الزاويةِ وقَرأَ التوراةَ.
    Özür dilerim, köşeye gidiyorum. Open Subtitles أعذرْني أَنا ذاهِب إلى الزاويةِ
    Şu anda köşeye park ediyor. Open Subtitles - هي تُوقفُ على الزاويةِ. هي سَتَراني.
    köşeye saklan. Open Subtitles إختفِ في الزاويةِ
    köşeye baktı. Open Subtitles نَظرتْ إلى تلك الزاويةِ
    köşede ATM makinası görüyor musun? Open Subtitles تَرى مكائن سحب النقودَ في الزاويةِ التي لا تعْملُ؟
    Bej, gri bir köşede bir renk şoku olabilir, turuncu bir lamba mesela ya da onun gibi bir şey. Open Subtitles رُبَّمَا صدمة اللونِ في مكان ما، مثل مصباحِ برتقاليِ في الزاويةِ أَو شيء ما مثل ذلك، تَعْرفُ؟
    Naylon balıkçı şapkası, köşede yanlız takılan adamda. Open Subtitles قبعة صيدِ سمك نايلونِ على لونر في الزاويةِ.
    köşede açlıktan ölmek üzere olan bir çocuk gördüm... ..annesi-babası tarafından verilmiş pirinç yemeği taşıyordu. Open Subtitles رَأيتُ طفلاً يُتضور جوعا في الزاويةِ يحَمْل كرة رزِّ أعطاها إياه أبويهِ
    Siyah köşede, meydan okuyan, ağırlığı 92 kg olan büyük dövüşçü şehri Philadelphia'dan İtalyan Aygırı Rocky Balboa! Open Subtitles في الزاويةِ السوداءِ , المتحدي، يَزنُ 202 باونَد... ... مِنْمدينةِالقتالالعظيمةِ فيلاديلفيا. ستاليون...
    Balboa köşede gene dayak yiyor. Open Subtitles أَخْذ ضرب البالبو الآخرِ في الزاويةِ.
    Şu köşedeki kasvetli adam da... Open Subtitles الرجل الكئيب ، في الزاويةِ الذىيجلسهناك،هو ...
    Şu köşedeki adam, Pete. Open Subtitles أوه، ذلك الرجلِ على الزاويةِ الاسم بيت.
    Pencere önünde dedikodu yapan kızlar köşedeki Dumbo'yu oynayan orospu çocuğunun kardeşleri. Open Subtitles والفتياتُ الثّرثارَات بقُربِ النافذة إنّهُن شقيقاتُ إبنِ العاهرةِ الذي يلعبُ "دامبو" في الزاويةِ
    Siz bir efsanesiniz, dünyanın bu küçük köşesinde bile. Open Subtitles أنت أسطوري، حتى في هذه الزاويةِ الصغيرة جداً للعالمِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد