Bir de farkettiğim kadarıyla Bay Ashley size evlenme teklif etmedi! | Open Subtitles | وأنا أعرف أن السيد آشلي لن يطلب الزواج من نحيفة مثلك |
Hamburg'da onunla bir düğün töreni gerçekleştirdik. Ama zaten bir kocam vardı. | Open Subtitles | لقد خضت مراسم الزواج معه فى هامبورج و لكن لى زوج بالفعل |
evliliğin devamı için tüm bunların üstesinden gelmek... pek alışık olunmayan bir durumdur. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء المذهلة التي يجب على الشخص الإلتزام بها ليبقى الزواج |
Geçen sene bir kadın ile tanıştım, birbirimize aşık olduk ve evlenmeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | إلتقيت بإمرآه العام الماضي, و أحببنا بعضنا البعض و عقدنا العزم على الزواج |
Hayatım, benimle evlenir misin? Hadi, bunu bir öpücükle mühürleyelim. | Open Subtitles | حبيبتي، هل تقبيلن الزواج بـي ؟ هيا نختم هذا بقبلة |
Ben evlilikten bahsetmiyorum, sadece ailesi ile akşam yemeği yiyeceğiz. | Open Subtitles | لا أتحدث عن الزواج بل عن تناول العشاء برفقة والديه. |
Bana evlenme teklifi etti. Bunun böyle olmasını senin istediğini söyledi. | Open Subtitles | وقد طلب منى الزواج وقال انك تريد هذا ايضا بهذا الشكل |
Acaba.. ..bu yüzüğü takıp, bana evlenme teklif edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تستطيع أن تمسك هذا الخاتم وتطلب منّي الزواج منك؟ |
Ve ben de bildiğini ve sana evlenme teklif etmeme izin vereceğini biliyordum. | Open Subtitles | أنك ستكون أول من سينقض وأنا علمت بأنّك علمت ودعيني أطلب منكِ الزواج |
Şey, evlilikler gereklidir, aksi halde hiç düğün kıyafeti olmazdı. | Open Subtitles | إن الزواج ضرورة بالطبع وإلا لن يكون هناك فستاتين زفاف |
düğün gerçekleşse bile, kendisinden olmayan bir çocuğa babalık rolü yapacak. | Open Subtitles | حتى لو تَمَ الزواج سيلعَب دورَ الوالِد لطِفلَة ليسَت مِنه حتى |
düğün gecemizin mükemmel olmasını istediğimiz konusunda aynı fikirdeyiz sanıyordum. | Open Subtitles | حسناً ، لقد اتفقنا سننتظر لليلة زفافنا ليكون الزواج مثالي |
Ben bu evliliğin başarılı olmasını istiyorum,seni bu yüzden uyarıyorum. | Open Subtitles | إنني أرغب بأن ينجح هذا الزواج ولهذا السبب أنا أحذرك |
- ama bu evliliğin temeli aşk ,değil mi ,tatlım? | Open Subtitles | لكن هذا الزواج مبني على الحب ، صح عزيزتي ؟ |
Benimle evlenmeyi bunlar hiç olmadan kabul ettin değil mi? | Open Subtitles | أنك قبلت الزواج بي قبل ظهور الحقائق ، صح ؟ |
Jenda, ben onu demek istememiştim. Seni seviyorum. Benimle evlenir misin? | Open Subtitles | هذا ليس ما أعنيه، أنا أحبك ، هل تقبلين الزواج بي؟ |
Beni evlilikten tiksindiren tek bir şey vardır: evli kadınlar. | Open Subtitles | هناك شيئاً واحد يجعلني لا أريد الزواج وهو النساء المتزوجات |
Oğlunun annesi bir sıkıntı yaratınca, onu tebaasından biri ile evlenmeye zorluyor. | Open Subtitles | ،فعندما يثبت عدم ملاءمة أم ابنه يجبرها على الزواج من أحد أتباعه |
Benim evliliğe karşı olmamdan çok, eşcinsel olmamdan dolayı çok üzülmüştü. | Open Subtitles | إنزعجت لقولى اننى ضد الزواج بدرجة أكبر من قول اننى مثلي |
Dur. evlenmeden önce ortak karar diye bir şey olmaz. | Open Subtitles | توقف، لا توجد قرارات مشتركة بينكما الى ان يتم الزواج |
Neden bu kanunun yerine Evlendikten sonra kalamazsın kanunu yok ki? | Open Subtitles | لماذا لا يصنعوا قانون يحظر السكن مع عائلة الزوج بعد الزواج |
Teyze, ben gelinin olmak istiyorum ama... oğlunuzla evlenemem çünkü o bir yalancı. | Open Subtitles | عمتي، أنا أريد لكي أكون كنتك لكنني لا أستطيع الزواج بإبنك لأنه كاذب |
Biz aşığız. 13 yıl evli kaldıktan sonra bile birbirimize deli gibi aşığız. | Open Subtitles | ونحن متحابان بعد 13 عاما من الزواج ظللنا نحب بعضنا بطريقة لا تصدق |
düğünü organize ediyorsun ama gelinin kim olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | إنك تجهز الزواج و لا تعرف من هي العروس ؟ |
Eğer evlilikte hiç birleşme olmadığı kanıtlanabilirse Papa Cenapları hiç evlilik olmamış demektir. | Open Subtitles | إذا ثبت ان الزواج لم يكمل فعندها ، قداستكم لن يعتبر زواجاً أصلاً |
Öyle görünüyor ki, evlenecek Prensler zavallı bir erkekten çok daha cefa çeker. | Open Subtitles | على ما يبدو ، أن الأمراء يعانون في الزواج أكثر من الرجال الفقراء |