İki hayvan, iki sembolleşmiş sürüngen, Hindistan'daki ilk günlerimde beni büyüledi. | TED | اثنين من الحيوانات، واثنين من الزواحف المبدعة أثرا فيَّ منذ زمن |
Şu sürüngen çocuğu da çağırıyorum harika yılanları ve timasahları var. | Open Subtitles | أجل، سيأتي رجل الزواحف و معه تلك السحالي و الأفاعي الرائعه |
sürüngen derisi ve memeli saçı, bilinen hiçbir hayvanda birlikte bulunmuyor. | Open Subtitles | إن قشور الزواحف و شعر الثدييات لا يتواجدان بأي حيوان معروف |
Milyonlarca yıl önce, bu güçlü sürüngenler çoktan doğuya gitmeye başlamışlardı. | Open Subtitles | فمنذ ملايين السنين, هذه الزواحف القوية قد بدأت بالفعل رحلتها شرقاً |
Deniz sürüngenleri için şunları söyleyebiliriz: Okyanusun her tarafında bulundular. | Open Subtitles | ، اِضافة إلى الزواحف البحرية فهي موجودة في جميعِ المحيطات |
Solomonda sadece Yeni Ginedeki kuş ve sürüngenlerin dörtte biri mevcuttur | Open Subtitles | السولومن لديها فقط ربع الزواحف و الطيور التي لدي غينيا الجديدة |
Hangi olgun adam kendini finansal çöküntüden kurtarmak için sürüngenlere güvenir ki? | Open Subtitles | ما الرجل البالغ الذي يعتمد على الزواحف لإنقاذ نفسه من فوضى مالية؟ |
-- ve bir memeliye ait değil, bir sürüngen gibi, diyelim -- -- Bir timsah, diyelim; elimizde bir timsah var. | TED | و لنقل أنه من غير الثديات مثل الزواحف مثلاً لنقل تمساح, لدينا تمساح |
Bu küçük yaratık, günlerini diğer sürüngen sürüleri ile birlikte Late Triyas bataklıklarında yüzerek geçiriyor. | TED | هذا الكائن يقضي حياته يخوض في مستنقعات العصر الترياسي المتأخر مع جمعٍ من الزواحف الأخرى. |
- Ben sürüngen bilimiyle uğraşırım. - Ben bira işi yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | اننى عالم فى الزواحف ظننت أنك تعمل فى صنع البيرة |
Bu bir sürüngen, ancak dinozorlardan çok daha öncesinden beri yaşamakta. | Open Subtitles | هو أيضا من الزواحف لكنه استطاع البقاء منذ وقت طويل قبل الديناصورات |
sürüngen derisi. | Open Subtitles | الزواحف الجلد. إليوت ستانتون لدينا المشتبه به الرئيسي، |
Ben Hatfield'ın ağzından çıkan madde sürüngen derisi. | Open Subtitles | وكانت مادة سحبت من فمه بن هاتفيلد الجلد الزواحف. |
O kadar küçüktür ki, diğer sürüngenler bu konuda onunla boy ölçüşemezler. | Open Subtitles | فهي استثنائية في صغرها , فلا يوجد لها منافس من باقي الزواحف |
55 tür memeli, sürüngenler gibi. | TED | خمس وخمسون فصيلة من الزواحف الشبيهة بالثدييات. |
Bazen sürüngenler kendilerine intikam fırsatı yaratır. | Open Subtitles | أحيانا الزواحف يحصل على فرصته الخاصة في الانتقام. |
Okyanusta, deniz sürüngenleri, büyük oranda deniz kestanelerinin akrabalarını ve zırhlı kalamarlarla, ammonoidlerin her türlü cinsini ve formunu oluşturdu. | TED | في المحيط، تطورت الزواحف البحرية، والطوافات العملاقة من قنافد البحر والحبار والأمونيتات من كل شكل ونوع |
sürüngenlerin, kumlardan korunmak için sert pullu derileri vardır. | Open Subtitles | الزواحف ، لديها جلود مدرعة محرشفة لتحميهم من الحبيبات اللاسعة. |
Karavan parkında sürüngenlere izin yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك الزواحف المسموح بها في حديقة مقطورة. |
Bu sürüngenler henüz evrimleştiler kertenkele ailesinden, ancak memeliler gibi sıcak kanlı canlıları avlamakta uzmanlaştılar. | Open Subtitles | تطورت هذه الزواحف حديثا من نفس عائلة السحالي لكنها متخصصة في صيد الحيوانات ذات الدم الحار كالثدييات |
Ne kadar güzel olduğu veya ne kadar sürüngeni olduğu umurumda değil eğer benim olanı almak isterse ona iğnemi batırırım. | Open Subtitles | لا يهمّني كم هي جميلة.. أو عدد الزواحف التي لديها إن حاولت أخذ ما هو لي، |
Tıpkı ejder gibi, sürüngenler ve amfibilerin de eski çağlardan kalma görüntüleri vardır. | Open Subtitles | تعتبر الزواحف والبرمائيات كائنات بدائية فهي ملائمة أكثر لعصر سابق |
Beni bilirsin, Mac, benim işim sadece sürüngenlerle. Evet öyle, dostum. | Open Subtitles | انت تعرفنى يا ماك ، لا شئ الا الزواحف هذا صحيح يا بنى |
Boyutuna ve hücre içeriğine bakılırsa bu muhtemelen bir kuş, kemirgen veya bir sürüngene ait. | Open Subtitles | انطلاقا من حجم وعظم الخلايا، أنها أرقام من الطيور، القوارض أو الزواحف. |
Yarı memeli ve yarı sürüngendir. | Open Subtitles | يجمع بين صفات الثدييات وصفات الزواحف. |
Bu kadar kolay olacağını mı zannettiniz... sizi pis kertenkeleler? | Open Subtitles | هل ظننتم أنني سأهون عليكم القبض علي أيتها الزواحف الصغيرة المزعجة |
Onlar, dinozorlardan bile fazla yaşamış tek yırtıcı sürüngenlerdir. | Open Subtitles | هم فقط من اعظم الزواحف المفترسة اللذين عاشوا بعد الديناصورات |
Bunlardan birisi dinozorların ve deniz sürüngenlerinin yok olmasına sebep olmuştur. | Open Subtitles | هي التي أدت الى اِنقراض الديناصورات و الزواحف البحرية الكبيرة |