ويكيبيديا

    "السائدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • baskın
        
    • çalışan eski
        
    • semboller ise
        
    • hakim
        
    • yaygın
        
    Şimdi, baskın kanser teorisi der ki, tek bir kanser hücresinde tek bir onkojen vardır ve bu onkogen sizi kanser kurbanı yapar. TED تقول نظرية السرطان السائدة أن هناك جين سرطاني واحد في خلية سرطانية واحدة، وهذا سيجعلك من ضحايا السرطان.
    Zamanımızın baskın politik kuramları tarafından 3 varsayımda bulunulur. TED هناك ثلاث افتراضات تفترضها وفقاً للنظريات السياسية السائدة في عصرنا.
    Fakat bu Noel, kendini beğenmiş bir genç değil de, ne pahasına olursa olsun tekrar başarılı olmaya çalışan eski bir eroin bağımlısının bir numara olması harika olmaz mıydı? Open Subtitles لكن اليس رائعا ان الاغنية السائدة في عيد الميلاد اغنية لطيفة للمراهقين لمدمن مخدرات يريد العودة للغناء باي ثمن؟
    hakim rüzgarları belirlemek için geliştirdiği semboller ise bugün hala kullanılmaktadır. Open Subtitles والرموز التي إبتكرها للإشارة الى الرياح السائدة ما زالت تستخدم اليوم
    Bilgisayar programlamadan çıkan diğer bir kavram modern hayatta da çok yaygın olan bölünmeler ile ilgilidir. TED فكرة أخرى تم استنتاجها من طريقة الجدولة في الحواسيب لها علاقة بواحدة من الصفات السائدة في الحياة العصريّة: المقاطعة.
    Yoksa baskın tür olarak beşeriyet bir yıl içinde yok olacak. Open Subtitles الرجل هو من الأنواع السائدة في الحياة على الأرض، وسوف ينقرض في غضون عام.
    ...herhangi bir toplumdaki baskın entelektüel kültür, o toplumdaki baskın sınıfın menfaatlerini yansıtır. Open Subtitles الحضارة الثقافية الفكرية السائدة في أي مجتمع بذاته، تعكس إهتمامات المجموعة المهيمنة في هذا المجتمع.
    Petrolden ve mantığa aykırı olarak yapılmış olsalar da, bu oyuncaklar çekinden ve baskın genlerin çiftleşebileceklerini kanıtlar. Open Subtitles على الرغم من بساطتها و عدم دقتها هذه اللعبة ستُظهر الجينات المتنحية و السائدة خلال الإنجاب
    Tüm dünyanın, baskın genin senden gelmesi için dua ettiğini unutma. Open Subtitles لأن تكون جينات الطفل السائدة منكِ
    İnsanlar bana baskın olan teorileri anlatıyordu... Open Subtitles عندما الناس يخبروني عن الفكرة السائدة
    Fakat bu Noel, kendini beğenmiş bir genç değil de, ne pahasına olursa olsun tekrar başarılı olmaya çalışan eski bir eroin bağımlısının bir numara olması harika olmaz mıydı? Open Subtitles لكن اليس رائعا ان الاغنية السائدة في عيد الميلاد اغنية لطيفة للمراهقين لمدمن مخدرات يريد العودة للغناء باي ثمن؟
    hakim rüzgarları belirlemek için geliştirdiği semboller ise bugün hala kullanılmaktadır. Open Subtitles و الرموز التي ابتكرها لتعيين الرياح السائدة لا زالت مستخدمة إلى يومنا هذا.
    20. yüzyılın genelinde bu görüş hakim oldu. TED لجزء كبير من القرن العشرين كانت هذه هي النظرة السائدة.
    Ve konuya hakim olmayan bir kişinin yapması gereken de egemen olan bilimsel teoriyi ciddiye almaktır.Ve bu teoriye göre, TED ومن الحكمة لرجل عامي أن يأخذ الأمر بمنتهى الجدية النظرية العلمية السائدة.
    hakim sınıflar için hakimiyetlerini sürdürmek imkansız hale geldiği zaman. Open Subtitles عندما الأزمة تندلع في الطبقة الاجتماعية السائدة
    Bunu yaygın sağlık sistemlerinin yıllarca geri olduğu yöntemlerle çözüyorlar. TED إنهم يعرفون ذلك في طرق أكبر حجمًا وأوسع إنتشارً من أنظمة الصحة السائدة المتخلفة بسنوات.
    İşimse bir siyah olmanın veya bir Müslüman olmanın, bir göçmen olmanın ya da daima konuşulan bu kategorilere ait birisi olmanın ne anlama geldiği hakkında, yaygın anlatımlara meydan okuyan hikâyelerin anlatılmasına yardım etmek. TED وعملي هو مساعدة الآخرين على سرد القصص التي تتحدى الروايات السائدة حول ما يعنيه أن تكون من ذوي البشرة السوداء أو مسلم أو لاجىء أو أي أحد من تلك التصنيفات الاخرى التي نتحدثُ عنها طوال الوقت.
    yaygın görüşe göre, hayattaki payınız vasatın altı olsa bile azim, sıkı çalışma ve piyasanın erdemleriyle, kendinizi yoktan var edebilirsiniz. TED الرواية السائدة هي أنه حتى لو كان معظم ما تملكه دون العادي. مع المثابرة والعمل الجاد وبعوامل السوق الحرة. يمكنك أن تحول فقرك إلى ثراء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد