Kaynaklar dahilinde geliştirilen önceki sektörleri ne kadar iyi hale getirdiğimizi düşünün. | TED | فكر في مدى نجاحنا في الصناعات السابقة التي طورناها من خلال المصادر |
Bizimle tanışmadan önceki üç haftada Veronica acil servise üç kez gitti. | TED | في الثلاثة أسابيع السابقة لزيارتنا ذهبت فيرونيكا ثلاث مرات إلى قسم الطوارئ |
bir önceki kelimenin görüntüsü halen sizinle. Görüntü otomatik olarak sonraki kelimerle ilişkilendiriliyor. | TED | لأنك ستكون تفكر في كلمةٍ تلو اﻷخرى، و صورة الكلمة السابقة ستبقى معك. |
Ama daha önce Roma Kulübü'nü gördük, dünyanın kaynaklarının tükeneceğiyle ilgili iddiaları gördük. Bu iddiaların doğru olmadığını söylemiyorum. | TED | ومع ذلك، شاهدنا في نادي روما، ومن خلال الإدعاءات السابقة بإمكانية نفاذ الموارد، ولن نُجادل بخصوص هذا ونُنفي صحتها. |
Ve lütfen, gözün üstünde olsun. Geçen sefer olanları unutma. | Open Subtitles | رجاءً ابقي عينك قريبة منه تتذكر ماحصل في المرة السابقة |
Victor, Lémiri'ye en son gittiğimizde süt istediğini kendine has tarzıyla bize göstermişti. | Open Subtitles | تذوقه للحليب يجعله يعبر عن نفسه بطريقته الخاصة في زيارته السابقة للسيد ليمري |
Materyalleri yaşayan organizmalar ile üretmeye başlayınca önceki üretim metotları mantıksız görünmeye başlıyor. | TED | وعندما نبدأ بإنتاج المواد باستخدام الكائنات الحيّة، ستبدو الطرق السابقة للتصنيع غير منطقيّة. |
Kızkardeşinin inceliğinden dolayı o bunu gönderdi ve aynı zamanda daha önceki mektupları. | Open Subtitles | وشكرا لأختها ,فقد ارسلت الىّ هذا الخطاب وكذلك بعض الخطابات السابقة لأقارنه به |
Senin önceki oyunlarını okudum. Onlar da aynı sorundan muzdariplerdi. | Open Subtitles | لقد عدت لقراءة مسرحياتك السابقة إنها تعانى من نفس المشكلة |
- Dün gece dolunaydan önceki geceydi dolunaydan önceki gece olarak bilinir. | Open Subtitles | الليلة السابقة كانت الليلة قبل إكتمال البدر المعروف بالليلة قبل إكتمال البدر |
Ben, sadece şehre dönüp 3 ay önceki eski sayılardan çantama koydum. | Open Subtitles | عدت إلى البلدة للتو. أمامي ثلاثة أشهر من الأعداد السابقة لتكييسها وتغطيتها |
Çok hoş ve düzeltilmiş, daha önceki gibi kötü ve sıkıcı değil. | Open Subtitles | انه لطيف و معقول .. ليس مظلم و ثقيل مثل الالبومات السابقة |
Mahkeme biraz önceki beyanı dikkate almayacaktır, artık işimize başlayabiliriz. | Open Subtitles | من الان المحكمة سوف تتجاهل العبارة السابقة ومن الان ربما |
Oğlunuz kaçırılmadan önce göze çarpan bir şey var mıydı? | Open Subtitles | هل كان ثمة أمر بارز في اللحظات السابقة لخطف ابنك؟ |
Hayatım, eski eşin sözkonusu olduğunda, Ekstra faydalar kişisel mevzulardan önce gelir. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بزوجتكَ السابقة ، يا عزيزي فالإكراميات تفوق الإعتبارات الشخصية |
Ama ondan önce başka bir laboratuvarı daha vardı. Yıllar öncesinde. | Open Subtitles | و لكن قبل ذلك كان هنالك مختبر اخر, في السنين السابقة |
Geçen sefer aşırı tepki verdiğiniz için bunu size söylemeye çekiniyorum ama... | Open Subtitles | بوحشية أتردد في ذكر هذا بمَ أن الأمر لم يعجبك المرة السابقة |
Doktor, burada Geçen geceki oyunun ilk üç roberi var. | Open Subtitles | أيها الطبيب، لدي هنا أولاً ثلاثة نتائج من الأمسية السابقة |
Geçen Cadılar Bayramı'nda bataklıkta bir tur grubuna rehberlik ediyordum. | Open Subtitles | توليت قيادة مجموعة سياحية في المستنقع ليلة عيد القديسين السابقة |
Bu arada, formunu yakalaman için son zamanlarda yayınlanmış makaleleri toparladım. | Open Subtitles | بالمناسبة لقد جمعت بعض المقالات السابقة ربما تريد تصفحها لمجاراة السرعة |
Heathrow'un son sekiz saat içindeki yolcu listelerini elde edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكم الحصول على قوائم مسافرين هيثرو في الثمان ساعات السابقة |
Sizi geçmiş yaşamınıza bağlayacak hiç bir şeye izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نترك لك أي شيء يربطك بحياتك السابقة |
Almış olduğumuz balistik raporlarına göre diğer cinayetlerde kullanılan 32 kalibrelik silah Dün gece metrodaki cinayetlerde de kullanılmış. | Open Subtitles | تم التأكيد من قبل مختبر المقذوفات أن نفس السلاح, مسدس عيار 0.32 بوصة والذي استخدم في الحوادث الثلاث السابقة |
- Eski kız arkadaşıma. - Artık fark etmez. Aranızda bağlantı var. | Open Subtitles | حبيبتك السابقة لا يهم , هناك خيط يربطك بها |
Müzik kültürünü atomlara ayırmak için Bu yüzden geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki türler çalışabilir, ve ,ayrılabilir, canlıdır. | TED | لتفتيت الثقافة الموسيقية بحيث أن كل الأنواع السابقة والحاضرة والمستقبلية يمكن دراستها واستخراجها، بشكل حي. |
Dediğim gibi, eski karım boşanmanın da sahte olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | فكما قلت ، ادعت زوجتى السابقة أن الطلاق كان احتيالاً أيضاً |
Bu kendimi hiç iyi hissettirmedi, eskiden verdiğin sözleri düşünüyorum. | Open Subtitles | لن أقول أن هذا يشعرني بالتحسن نظراً لقائمة وعودك السابقة |