Şeytani cadı, Paris'in tüm yurttaşlarının ruhunu... ölümcül bir tehlikeye attı. | Open Subtitles | هذه الساحرة الشريرة وضعت كل روح في باريس في خطر مهلك |
Şeytani cadı, Paris'in tüm yurttaşlarının ruhunu... ölümcül bir tehlikeye attı. | Open Subtitles | هذه الساحرة الشريرة وضعت كل روح في باريس في خطر مهلك |
Bu cadı, amigo olabilmek için rakiplerini çirkinleştiren korkunç büyüler mi yapıyor? | Open Subtitles | هذه الساحرة تختار الطُرق الفظيعة والمُشوّهة حتى تستطيع أن تُصبح مُشجعة ؟ |
Lafın kısası, seni o madalyondan salan cadıyı sana verecek kişileriz. | Open Subtitles | الإجابة القصيرة هي، أننا نحن من أعطي الساحرة السلسلة التي حررتك |
Sence kurban kendi gücünü arttırmak için cadının kemiklerini kazıp çıkarmış mıydı? | Open Subtitles | أتظنّ أنّ الضحية نبشت عظام الساحرة العجوز للرفع من قوتها الخاصة ؟ |
cadı arkadaşların seni kurtarmak için diğerlerini getirmiş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو أنَّ صديقتكِ الساحرة قد أحضرت أُخرَيات لتحاول إنقاذكِ ثانيةً |
Önümdeki, kötü cadı gücün de yok olsun, sen de yok ol git.. | Open Subtitles | أيتها الساحرة الشريرة التي أمام ناظريّ اقهري نفسكِ و اقهري ماقد تكوني عليه |
- Oh, Bilmiyorum, ile başlamak için cadı bir şey çalmak. | Open Subtitles | أوه ، لا أعلم إسرقوا شيئاً من الساحرة كي تبدأوا به |
Yoksa Beyaz cadı'nın yanında savaşanların senin halkın olduğunu unuttun mu? | Open Subtitles | هل نسيتَ أن شعبكم هم من قاتلوا إلى جوار الساحرة البيضاء؟ |
Eğer cadı avındaysan bu çok da üzülmediğin anlamına gelir değil mi? | Open Subtitles | حسنا, اذا كنتي الساحرة المطاردة هذا يعني أنك لستي مستائة كثيرا صحيح؟ |
İşin aslında iyi cadı kötü cadıymış ve kötü cadı ise bir erkekmiş. | Open Subtitles | تبين ان الساحرة الطيبة هي الساحرة الشريرة والساحرة الشريرة كانت في الواقع رجلا |
Al. Susuzluğunu dindir cadı sonra da karım hakkında bildiklerini anlat. | Open Subtitles | خذي، اروي عطشكِ أيّتها الساحرة و قولي ما تعرفينه عن زوجتي |
Hangi dahi bana Kötü Kalpli cadı'yı öldürmemde yardım edecek? | Open Subtitles | الآن، أيّكما أيّها العبقريّان سيساعدني في التخلّص من الساحرة الشريرة؟ |
Bu kasabada ruh büyüsünü yok ettiğimizde sonunda cadı laneti kalkacak. | Open Subtitles | حالما ندمّر السحر الروحانيّ في هذه البلدة، ستنكسر لعنة الساحرة أخيرًا. |
O cadıyı öldürseler bile yürüyüp gitmemize izin vereceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | حتي لو قتلوا تلك الساحرة اللعينة , أتعتقد بأنهم سيدعونا نمشي؟ |
Şeriflerini topla da şu kendini beğenmiş amcık cadıyı gebertelim. | Open Subtitles | إجمع العمدة الخاصين بك ، لنقتل تلك الساحرة المغرور التافهة |
cadının seni bir kurbağaya ya da tuz küpüne çevirmediğinden emin oluyorum. | Open Subtitles | أتأكدّ أن الساحرة لم تُحوّلكَ إلى ضفضعٍ أو حجرٍ أو قالب ملح. |
Defter, Batı'dan gelecek cadının bu diyara bir hortum sayesinde getirildiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول الكتاب بأن هذه الساحرة من الغرب ستأتي لهذه الأرض بواسطة إعصار |
Yüce Büyücü Kadın, sihirlerin sözcüsü İsis olarak söylüyorum. | TED | لأنّني آيزيس، الساحرة الأعظم، ناطِقة التعويذات. |
Ve birden bire Shady Lane cadısı süt ve bebek bezi çalıyor? | Open Subtitles | وفجأة ، تقوم الساحرة الشمطاء في ممر شادي بسرقة اللبن والحفاضات ؟ |
O yaşlı kadına yaptığımdan sonra benden korkacağını düşünmüştüm. Tam aksine. Ölmeyi hak eden o yaşlı cadıya karşı fazla naziktin. | Open Subtitles | بتصرفي تجاه تلك العجوز كنت اضنك قد تخوفت مني على العكس تماما فهذه الساحرة العجوز تستحق الموت وكنت رحيمة جدا معها |
Niçin bu şehirlerden hiçbiri eski şehirlerimizin o büyüleyici özelliklerini hiç taşımıyor? | TED | لما لا تمتلك أي منها تلك الصفات الساحرة التي تميز مدننا القديمة؟ |
Çocuklar korku içinde dönmüş, ve yaşlı cadıdan kaçmaya başlamışlar. | Open Subtitles | أصيب الأطفال بالفزع و فروا هاربين من الساحرة العجوز |
Sen, bahsetmek istemediğimiz o cadıyla gizli telefon görüşmesi yapmaya gitmiştin. | Open Subtitles | هذا لا يحسب كنت تسترق التحدث مع تلك الساحرة |
sihirli yan etkilerinden bir tanesi... gerçekten ne olduğu, trendlerin belirlenebilmesi. | TED | لهذا إحدى الآثار الجانبية الساحرة من حيازة ثقافة النسخ، التي في الواقع هي ما هي، هي تأسيس التوجهات. |
Fakat çekici,erdem sahibi kız kardeşi görebiliyormuş. | Open Subtitles | لكن أخته الساحرة الصالحة يمكنها رؤية ذلك |
Romanın büyülü gerçekçiliği ile birleşince bu, aşağı doğru bir sarmal olarak bir tarih duygusu yaratır; karakterler kaçmak için güçsüzdür. | TED | ويتداخل مع الأحداث الواقعية الساحرة للرواية، ويعطي إيحاءً بأن التاريخ دوامة مستمرة لا تستطيع الشخصيات الفرار منه. |
Bu kasabanın kurucuları cadı avcılarıydı. Cadıların yanması karanlığın büyümesini engelliyordu. Bu kıyameti durdurdu. | Open Subtitles | مؤسسون هذه البلدة كانت ساحرة صائدين ليحرقو الساحرة القادمة من الظلام ليقفو النبوءة |
Ben arızalıyım. Kimsenin inanmadıklarına inanırım, cadıyım. | Open Subtitles | أنا العقده، أنا التي لا يصدقها أحد أنا الساحرة |
Fakat cadıları en büyük korkularını kullanarak öldürüyormuş. | Open Subtitles | ولكنه يقتل باستخدام خوف الساحرة ضد نفسها |