O orospu çocuğuna, benimle bir daha konuşmaya çalışırsa boğazını keseceğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُ ذلك الساقط أنّي سأنحر حلقه لو حاول التحدّث معي مرّة أخرى. |
Daha fazla büyüyemiyor musun, seni orospu? | Open Subtitles | ألا يمكنكَ أن تكبر عن ذلك، أيّها الساقط الصغير؟ |
Öldürülen kadının saçıyla, perukadan düşen saçı karşılaştırana kadar tabii. | Open Subtitles | بالشعر الساقط من الباروكة حتى بوارو, تم خداعه |
İkiz Kuleler'den düşen enkaz parçaları, binanın içerisindeki birkaç yakıt tankının tutuşmasına neden olarak, dahili bir yangın meydana getirdi. | Open Subtitles | الحطام الساقط من البرجين تسبب فى حرائق داخله أدت لاشعال عدة خزانات وقود داخل البناية |
Bu arada, arkadaşlığımızı pekiştirmek istiyorsan, önce beni sarhoş etmen gerek, seni küçük sürtük. | Open Subtitles | إذا كنت تريد نقل علاقتنا للمستوى التالي, يجب أن تجعلني أثمل أولاً, ايها الساقط الصغير |
Evet, ona söyle ona anasının gırtlağına sokacağımı söylemiştim, küçük pankçı sürtük. | Open Subtitles | أجل، أخبره أنّي أمرتُك بشقّ حنجرة والدته، ذلك الساقط الحقير. |
Beni duydun. Kımılda Kancık! | Open Subtitles | لقد سمعتني هيا اذهب أيها الساقط الحقير |
Böylece bu şerefsizi yakalarız. Ne kadar zeki olursa olsun zayıf bir noktası var. | Open Subtitles | جلّ ما نحتاج إليه لإيجاده هُو تذكرة موقف السيّارات وسنقبض على هذا الساقط. |
Bu orospu çocuğunu bulup gebertmek istiyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تُريد أن تجد هذا الساقط وتقتله، أليس كذلك؟ |
Bir sorun var, bu orospu çocuğunu kilit altında tutuyoruz. Amanda anlaşma yapmak istiyorsa, bizimle yapmak zorunda. | Open Subtitles | مشكلة واحدة، هذا الساقط بحوزتنا الآن إن أرادت عقد صفقة، فلتعقدها معنا |
Ve eğer bu doğruysa bu hasta ruhlu orospu çocuğu içimizden iki kişiyi de listesine ekledi. | Open Subtitles | ولو كان الأمر صحيحاً، فإنّ هذا الساقط الحقير قد أضاف إثنان من جماعتنا إلى قائمته. |
Seri katili bulmamda bana yardım etmedi, seni sinsi orospu çocuğu. | Open Subtitles | لم تساعدنّي في العثور على القاتل المتسلسل، إنه أنت أيها الساقط المستتر |
O sivri kulaklı orospu çocuğu çığ hakkında yalan söylüyor. | Open Subtitles | وذلك الساقط مدبّب الأذن يكذب بشأن الهيار الجليديّ. |
Seni orospu çocuğu. Onlar sana güvenmişti. | Open Subtitles | أيها الساقط لقد وثقنَ بك |
- Isaac ve Anna'nın inancı düşen eruv hattı için bir şey yapmamalarını gerektirir çünkü Şabat günü. | Open Subtitles | تأمر بعدم التصرف حيال السلك الساقط لأنه يوم السّبت |
Mesela 1925 ve sonrasında güneş aktivitesi daha fazla, ...haliyle dünyaya düşen güneş radyasyon miktarının da fazla olduğu söylenebilir. | Open Subtitles | لذلك ما يخبرنا به انه حوالي 1925 أو نحو ذلك كان هناك مزيد من النشاط الشمسي هكذا كمية الإشعاع الشمسي الساقط على الأرض. |
Polis telsizinden senin çatışmayı ve gökten düşen cismini duydum. | Open Subtitles | ما الذي تفعله هنا؟ سمعت بشأن إطلاق النار والشيء الساقط من السماء عبر لاقط موجات الشرطة خاصتي. |
Orada kefil olmayacağım sadece o sürtük ve onun asistanı olan küçük sürtük vardı. | Open Subtitles | الوحيدان اللذان لمْ أستطع الشهادة لهما هُما هذه العاهرة ومُساعدها الساقط الصغير. |
Ayağa kalk sürtük. Bir endamına bakalım. | Open Subtitles | يا رجل، هيا قف أيها الساقط أرنا ما لديك؟ |
Bu bizi kızdırıyor, seni bencil sürtük! | Open Subtitles | وأنت حقاً تغضبنا أيها الأناني الساقط |
Kancık sadece yan gözle baktı diye. | Open Subtitles | لقد نظر لي الساقط بنظرة خاطئة فحسب. |
Haydi şimdi o şerefsizi içeri tıkalım. | Open Subtitles | دعنا نذهب الآن لننال من الساقط. |
Abimi öldüren Şerefsiz herifle ilgili bir gelişme var mı? Yaklaştık. | Open Subtitles | إذن، أيّ تقدّم على الساقط الذي قتل أخي؟ |